The Others TEŞEKKÜRLER BAŞKAN

TEŞEKKÜRLER BAŞKAN

21.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

TEŞEKKÜRLER BAŞKAN

TEŞEKKÜRLER BAŞKAN


Tasarıyı, 'Yemen korkusu' öldürdü


       Ermeni "soykırımı" tasarısından son dakikada vazgeçilmesinin iki nedeni; Ortadoğu'da tırmanan gerginlik ve Amerikan karşıtı hissiyatın Türkiye'ye de sıçrayacağı kaygısı
       YASEMİN ÇONGAR Washington
       Anadolu Ermenileri'nin 1915 - 1923 döneminde, Osmanlı yönetimi altında "soykırıma" uğratıldığını öne süren ve ABD başkanlarının bu teze sahip çıkmasını isteyen karar tasarısının "ölü doğmasında", Ortadoğu'daki son gelişmeler büyük rol oynadı.
       Clinton yönetiminin tasarıya karşı baştan itibaren gösterdiği muhalefet, Ankara'nın yaptırım uyarıları ve "Türkiye'deki istihbarat yeteneklerimiz zarar görür" mesajını taşıyan Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA) dosyalarına rağmen, tasarıyı ısrarla gündeme alan ABD Temsilciler Meclisi yönetiminin son anda geri adım atmasında, Ortadoğu'da tırmanan gerginliğin ve Amerikan karşıtı hissiyatın Türkiye'ye de sıçrayacağı kaygısı etkili oldu. Geçen hafta,Yemen'de 17 ABD'li denizcinin hayatına mal olan terorist saldırı, tasarıya karşı argümanları özellikle beslerken, Ermeni lobisinin de "Türkiye, terör tehdidiyle kazandı" diye propaganda yapmasına yolaçtı.

Gerçek neden

       Tam bir ay önce ABD Temsilciler Meclisi'nin İnsan Hakları ve Dış Operasyonlar Alt Komitesi'nde kabul edilmesi ardından, Türk - Amerikan gündemindeki diğer bütün konuları ikinci plana iten ve ilişkilerde ciddi pürüz yaratma potansiyeli taşıyan tasarı, önceki gün "soykırım" iddiası benimsenmediği için değil, "bu iddianın benimsenmesinin Amerikan çıkarlarını sarsacağına inanıldığı için" geri çekildi. Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Başkanı ve tasarının güçlü destekçisi Dennis Hastert'ın, "son dakikada" aldığı bu kararda, Başkan Bill Clinton'ın yazdığı "uyarı mektubu" belirleyici oldu.

Hastert bocaladı

       "Soykırım tasarısını" önceki gün Meclis Genel Kurulu gündemine alan ve tasarıya daha önce onay veren Uluslararası İlişkiler Komitesi'nin yönetimini de "Bu işi bugün kesinlikle yapacağız" diye görüşmeye hazır olmaları için uyaran Hastert, Clinton'dan gelen mektup üzerine bocaladı.
       Hastert'ın mektubu alması ile "Başkan'ın gündeme getirdiği ciddi ulusal güvenlik kaygıları nedeniyle" tasarıyı geri çektiğini bildirmesi arasındaki dört - beş saatlik "gergin" bekleyiş, Türkiye'nin ve Clinton yönetiminin amacına ulaşmasıyla sonuçlandı. Böylece, 7 Kasım seçimlerinde bölgelerindeki Ermeni kökenli seçmenlerin oylarını alabilmek için tasarıdan medet uman bir dizi Kongre üyesi ile tasarıyı benimsetmek için büyük diplomatik ve parasal çaba harcayan Ermeni lobisi de siyasi bir yenilgi almış oldu.

İşte Türkiye'yi sevindiren iki mektup:

       'En kuvvetli biçimde ısrar ediyorum'
       "Sayın Başkan,
       Size, 1915 - 1923 döneminde, Osmanlı yönetimi altında Doğu Anadolu'da yaşanan trajik olaylarla ilgili 596 sayılı meclis karar tasarısı konusundaki derin kaygımı iletmek için yazıyorum.
       O dönemde Ermenilere yapılan tehcir ve katliamların yasını tutma amaçlı Ermeni Anma Günü'nü, her yıl 24 Nisan'da ben de hatırlamaktayım. Bu vesileyle her yıl, bütün Amerikalılar'a bu tür dehşet verici olayların bir daha asla yaşanmamasına kendilerini yeniden adamaları çağrısında bulunuyorum.
       Ancak 296 sayılı Meclis karar tasarısının bu dönemde ele alınmasının, ABD açısından çok ileri gidebilecek olumsuz sonuçlar verebileceğinden derin kaygı duymaktayım. Dünyanın bu sorunlu bölgesinde önemli çıkarlarımız var: Saddam Hüseyin'in yarattığı tehdidi denetimde tutmak; Ortadoğu ve Orta Asya'da barış ve istikrar için çalışmak; Balkanlar'da istikrarı sağlamak ve yeni enerji kaynakları geliştirmek. Tasarının bu hassas zamanda ele alınması, bu çıkarları olumsuz etkileyecek ve tasarıyı sunanların da destekledikleri bir amaç olan Ermenistan ile Türkiye arasında ilişkilerin gelişmesini teşvik çabalarımızı baltalayacaktır.
       Ben, hem Türkiye'nin, hem Ermenistan'ın bu konuda ne kadar kuvvetli hislere sahip olduğunu gayet iyi anlıyorum. Nihayetinde bu üzücü mesele, ancak iki tarafın da geçmişi birlikte incelemeleri yoluyla çözüme kavuşturulabilecektir.
       Bu tasarıyı bu zamanda Genel Kurul'a getirmemeniz için, en kuvvetli biçimde ısrar ediyorum.
       İçtenlikle, Bill Clinton"

Gelenkurmay Başkanı 'muhtıra' verdi

       "Sayın Başkan,
       Kabine üyesi birçok yetkilinin sizinle bu konuyu görüştüğünü bilmeme rağmen ben de kendimi, Temsilciler Meclisi'nin 596 sayılı karar tasarısının ABD'nin Ortadoğu'daki ulusal güvenlik çıkarlarına ciddi bir olumsuz etki yapabileceğine ilişkin çok kuvvetli kaygılarını iletmekle yükümlü hissediyorum.
       Dün (Yemen'de) USS Cole, DDG 67 gemisinde yaşanan trajik kayıplar, ordumuzdaki kadın ve erkeklerin barış ve güvenliği sağlama amacını taşıyan tehlikeli ve zor görevlerinin öneminin altını çizmektedir. 'Ermeni soykırımı' konusunda, bağlayıcı niteliği olmayan bu tasarının geçmesinin değeri ne olursa olsun, bunun, reel dünyada yolaçabileceği amaç dışı sonuçlarının gözardı edilemeyeceği de açıktır.
       Türkiye uzun yıllar ABD'nin güçlü ve stratejik bir müttefiki olmuştur. Hem (Ankara) Büyükelçimiz, hem de Türk parlamenterleri, bu tasarının kabulü halinde Amerikan - Türk ilişkilerinin zarar görebileceği konusunda bizi uyardılar. Kuzeyden Keşif Harekatı ve Balkanlar'daki operasyonlara destek vermekte sergilediği güvenilirlik için, Türkiye'ye olan şükranımızı, özellikle de şimdi, her şekilde göstermemiz elzemdir.
       Bu tasarının geçmesinin yaratacağı etki ve sonuçların değerini dikkatle tartmanızı takdirle karşılıyorum. Siz bu tasarıyı ele alırken, görüşlerimi ifade etme fırsatı bulmaktan dolayı teşekkür ederim.
       İçtenlikle,
       Henry Shelton"

Bahçeli: ABD yönetimi içten gayret gösterdi

       SALİHA ÇOLAK Ankara
       Siyasiler, ABD Başkanı Bill Clinton ile Genelkurmay Başkanı Shelton'un girişimlerinin ardından sözde Ermeni soykırım tasarısının ABD Temsilciler Meclisi'nden geri çekilmesini memnuniyetle karşıladı. Milletvekilleri, bundan sonra yeni girişimlerin gündeme gelmemesi için lobi çalışmalarına hız verilmesi istedi.
       Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun Bilim Kurulları Toplantısı'nda, gazetecilerin sorusu üzerine, "Türk Amerikan ilişkilerinin gelişmesi açısından önemli sayılabilir. Amerikan yönetimi de içten bir gayret göstermiştir" dedi.
       * Erkan Mumcu (Turizm Bakanı): Tasarının gündemden düşmesi, Türk - ABD ilişkilerinin sağlam bir zeminde kurulu olduğunu gösterdi. Ama bunun gerekçesinin ABD ulusal güvenlik çıkarları olarak gösterilmesi Türkiye'nin bir zaferle karşı karşıya olmadığını gösterir.
       * Hakan Tartan (TBMM İdare Amiri): Tasarının gündemden çıkarılması geç ama olumlu bir yaklaşım. Bu kararın alınmasında ABD Başkanı ile ABD Genelkurmay Başkanı'nın büyük payları oldu. Diplomaside son dakikaya kadar mücadelenin önemi bir kez daha gözler önüne serildi.
       * Sabahattin Çakmakoğlu (Milli Savunma Bakanı): Son gelişmeleri aklıselimin galip geldiği, arzu ettiğimiz istikamette oluştuğu şeklinde değerlendiriyorum. İnşallah bundan sonra gündeme gelmemesi gerektiğine de tekrar işaret etmek istiyorum.
       * Tunca Toskay (Devlet Bakanı): Gerçekten çok haksız ve Türk milletini üzecek bir girişimin, son anda ABD yönetiminin müdahalesi ile önlenmiş olmasından büyük mutluluk duydum.

Irak'la yakınlaşma devam edecek

       HABER MERKEZİ
       Türkiye, ABD Temsilciler Meclisi'nde rafa kaldırılan Ermeni soykırımı iddialarını içeren karar tasarısıyla ilgisi bulunmadığını vurguladığı Irak'la yakınlaşma politikasının süreceği mesajını verdi.
       Başbakan Bülent Ecevit, önceki akşam TGRT'de soruları yanıtlarken, şunları söyledi:
       "Bazı iş çevreleri, kendiliklerinden, ama bizim bir itirazımız olmaksızın, hoşgörümüzle uçak seferleri düzenlemeye başladılar. Irak bizim en yakın komşumuzdur. Körfez Savaşı'ndan önce bizim Irak'la çok ileri ölçüde ekonomik ve ticari ilişkilerimiz vardı. Bütün bunlar büyük ölçüde aksadı, ama şimdi Bağdat sokaklarında birçok batı ülkesinin, ayrıca Rusya'nın işadamları, tüccarları cirit atıyor. Şimdiden Irak yönetimiyle ticari ilişkiler kuruyorlar. Biz bu sürecin dışında kalamazdık. Dolayısıyla insiyatifi ele alıp Irak'la ekonomik - ticari ilişkileri geliştirmeye çalışmalarını biz de makul ve haklı karşılıyoruz. Bunun Ermeni önergesiyle bir ilgisi yok."

Başkent rahatladı

       'Ermeni tasarısı'nın geri çekilmesi Ankara'yı rahatlattı. Ancak herşeye karşın 'Başarının üzerine yatmayalım' görüşü de hakim oldu
       BARÇIN YİNANÇ Ankara
       Ermenilerin soykırım iddialarına dayalı tasarının ABD Temsilciler Meclisi'nden geri çekilmesi, Ankara'da kısmi bir rahatlama yarattı. Başkentte geçmişte olduğu gibi elde edilen başarının "üzerine yatılmaması gerektiğine" inanılıyor.
       Diplomatik kaynaklar, Ermeni diasporasının güçlendiği son 20 yılda soykırım iddiasının zaman zaman gündeme geldiğine dikkat çekerek konunun bundan böyle de Türkiye'yi gölge gibi izleyeceğini belirtti.
       Soykırım iddialarının ABD Kongresi'nde kabulü için özellikle 1980'li yıllarda girişimlerin olduğunu savunan diplomatik kaynaklar şu değerlendirmeyi yaptı:
       "O dönemde de bu girişimler etkisiz hale getirildi, ancak elde edilen başarının üzerine yatıldı. Türkiye, yeni bir tasarının olgunlaşmasını beklemeden, bu tür girişimlerin gündeme gelmesini engelleyecek bir politika benimsemeli. Kısa vadede, 'tarihi tarihçilere bırakalım' tezi, Türkiye'yle Ermeni akademisyenler arasında açılacak bir kanalla somuta dökülmeli.
       Orta vadede ise Ermenistan'la ilişkiler gözden geçirilmeli."
       Soykırım iddialarının çürütülmesinin bakanlığının görevi olmadığını, bu işlevi üniversitelerin üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı İsmail Cem, "Başka parlamentoların aldığı kararları gözümüzde büyütmeyelim" görüşünü dile getirdi.
       Cem, "Yabancı bir parlamentonun tarihe mal olmuş olay üzerine bizi rencide eden karar almasını hoş karşılamayız. Bundan sonra da benzer konular gündeme gelirse doğruları anlatmaya devam edip, elimizden geleni yapalım. Bazı kişiler oy kaygısıyla bize haksızlık yapıyorsa bunu dünyanın sonu olarak görmeyelim. Gereksiz yere büyütürsek, kendimizi küçültmüş oluruz" yorumunu yaptı.

Ecevit, 'şükran mektubu' gönderdi

       ANKARA Milliyet
       Başbakan Bülent Ecevit, sözde Ermeni soykırım karar tasarısının ABD Temsilciler Meclisi'nden çekilmesine ilişkin olarak "Bu olay Türkiye'nin gücünü ve ABD'nin Türkiye'ye verdiği değeri göstermektedir. Fakat en büyük başarı, ulusal dayanışmamızdır" dedi.
       Ecevit, dün Başbakanlık'ta konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, sonucun alınmasında özellikle ABD Başkanı Bill Clinton'ın çok büyük etkisi olduğunu belirterek, "Sürecin başından beri büyük bir kararlılıkla bu tasarının geri çekilmesi için çaba sarf etmiş ve sonuç alınmıştır" dedi. Tasarının Temsilciler Meclisi'nde oylanmaması için çaba harcayan herkese hükümet adına şükranlarını sunan Ecevit, Ermeni Patriği Mutafyan'ın da "değerli katkıları olmuştur" dedi.
       Ecevit'in ABD Başkanı Clinton'a mektup gönderdiğini belirttiği mektup şöyle:
       "Türkiye aleyhinde haksız bir karar tasarısının Temsilciler Meclisi'nden geçmesini önlemek üzere çalışma arkadaşlarınızla birlikte göstermiş olduğunuz gayret için size Türk halkının ve hükümetimizin yürekten şükranlarını sunarım.
       Sizin kararlı girişimleriniz tasarının geri çekilmesine etkin katkıda bulunmuştur. Türk - Amerikan stratejik ortaklığı, dostluğu ve dayanışması bu başarı nedeniyle yeni bir ivme kazanacaktır. Siz her zaman Türkiye'nin gerçek bir dostu olarak anılacaksınız."

Ermenistan'da düş kırıklığı

       Dışişleri Sözcüsü Papayan: Kabul edilseydi Avrupa ülkeleri de benzer kararlar alabilirlerdi
       Cenk BAŞLAMIŞ - MOSKOVA
       Sözde soykırım tasarısının Amerikan Temsilciler Meclisi gündeminden düşmesi, Avrupa ülkelerinin de benzer kararlar alması için düğmeye basmaya hazırlanan Erivan'da düş kırıklığı yarattı.
       Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ara Papyan, "Tasarı kabul edilmesi, Avrupa ülkelerinin de soykırım konusunda benzer kararlar almasını sağlayabilirdi"dedi. Papyan, Milliyet'in sorularını yanıtlarken, "Soykırımın tanınmasının bugün için değil, Türk - Ermeni ilişkilerinin geleceği için önemli olduğunu düşündüklerini" söyledi. Ermeni sözcü, yine de, Avrupa ülkelerinin sözde soykırımı gündemlerine alma olasılığının hala bulunduğunu savundu. ABD Temsilciler Meclisi'nin tasarıyı kabul etmesi halinde, Ermenistan'ın Türkiye'yi zor duruma düşürmek amacıyla sözde soykırımın kabul edilmesi için Avrupa ülkelerinde kampanya başlatması bekleniyordu.
       Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ın ülkeden ayrılmasından sonra iç siyasette gerginlik tırmanmaya başladı. İçişleri eski Bakanı Aşot Manuçaryan, Başbakan Vazgen Sarkisyan ve Parlamento Başkanı Karen Demirciyan'ın geçen yıl öldürülmelerinden Koçaryan'ı sorumlu tuttu. Manuçaryan, Sarkisyan'la Demirciyan'ın, Karabağ sorununun çözümü karşılığında Azerbaycan'a toprak verilmesi planına karşı çıktıkları için öldürüldüklerini öne sürdü. Sosyalist Güçler Birliği lideri olan Manuçaryan, Türkiye'nin de pazarlıkta yer aldığını ve Ermenistan'a Ağrı'yı vermeyi önerdiğini ileri sürdü.