The Others Toplumsal depresyon

Toplumsal depresyon

07.07.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Toplumsal depresyon

Toplumsal depresyon

Belirsizlik, umutsuzluk ve sıcaklık nedeniyle intihar olayları artarken, psikologlar, toplumun patlama noktasına geldiğini belirtiyor

EN küçük olay karşısında dahi toplum sert tepki gösteriyor. Silahlar çekilip cinayetler işleniyor, intihar olaylarında artış yaşanıyor. Boğaziçi Köprüsü'nde intihar olayı yaşanmayan gün geçmiyor. Silahla gerçekleşen intihar olaylarında da patlama var. Bunların son dönemdeki en belirgin örnekleri arasında Beşiktaşlı futbolcu Oktay Derelioğlu'nun eşi Yeşim Derelioğlu ve Sezer İnanoğlu'nun eşi Nil Pınar yer alıyor.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kurulan intihar hattına iki yılda altı bin kişi başvurdu. "182 Umut Işığı Hattı" sorumlusu Doç. Dr. Mustafa Sercan, "Sıcak havalar kişide sıkıntı, bunaltı yaratarak intihar düşüncesini akla getiriyor. Yaz aylarında intiharlarda bu yüzden artışlar gözleniyor" dedi.
Toplumun patlama noktasına gelmesinin, yılların ve son günlerde yaşanan tatsız olayların birikimi olduğunu kaydeden İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, toplumsal depresyon yaşandığını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Toplumda belirsizlik ve umutsuzluk artıyor. İnsanlar günlük hayatlarını sürdürken yaşadıkları olaylardan dolayı kendilerini güvende hissedemiyorlar. Kırıkkale'deki patlama gibi bazı olaylardan emniyet ve güven duygusu eksikliğine kapılıyor. İnsanlar yaşamalarının bir şans olduğunu düşünmeye başlarlar ise çok fazla kendilerinde ölüm ve hastalık etkeni hissettikleri için hayatı bırakış ve kopuşa giderler."
Özkan, "Emniyet ve güven duygusu az olduğu için bir takım beklentileri de gerçekleşmeyince öfkeye kapılıyor, öfke ise şiddet olarak kendisine ya da topluma yansıyor" dedi.
İnsanların; öfkesini yenebilmesi, depresyondan kurtulabilmeleri için başta ailelerinde kendilerini özgürce ifade etmelerine izin verilmesi gerektiğini kaydeden Özkan, toplumun bütün kesimlerinde iletişim kurulması gerektiğini söyledi.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 1. Nevroz Birim Şefi Doç. Dr. Hüsnü Erkmen de toplumun depresyon yaşadığını söyledi. Hastanelerine başvuruların son zamanlarda arttığına da dikkat çeken Erkmen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplum olarak 1970'li yıllarda bir depresyon yaşamıştık. Bunun sonucu şiddet ve darbe olarak yansıdı. Şimdi de toplumda depresyon yaşanıyor. İnsanlar arka arkaya ortaya çıkan şaşırtıcı skandallardan `ne oluyoruz yahu' diye düşünüp endişeye ve öfkeye kapılıyor. Kırsal kesimden büyük ümitlerle kentlere gelenler hayat pahalılığı ve diğer etkenlerle bocalıyor. İnsanlardaki, korku ve umutsuzluk birbirlerine güvensizlik ve şiddeti artırıyor."
Toplumsal depresyonun şiddet, alkol ve uyuşturucu bağımlılığını artırdığını kaydeden Erkmen "Depresyondan kurtulmamız için hükümetin umut verici birşeyler ortaya atması gerekiyor. Gerginlik ve huzursuzluğun giderilmesi için uzlaştırıcı mesajlar vermeleri, ekonomik ve toplumsal sorunları gidermelerine yönelik olumlu adımlar atmaları şart" dedi.