TRT 17 trilyon lira içeride

TRT'nin yeni genel müdürü Şenol Demiröz ile "TRT içerikli, televizyon soslu" bir söyleşi yaptık. Yeni genel müdür hem bu kurumun içinde çalışmış hem de İstanbul'un tozunu yutmuş biri. "TRT'nin şu an maddi durumu nedir?" şeklindeki ilk sorumun cevabı hiç iç açıcı değil; "Kurumumuzun 2003 yılı sonu itibarı ile bilanço tam çıkmadı ama bugünlerde çıkmak üzere, yaklaşık 17 trilyon lira açığı var..." Peki hayat duracak mıydı TRT'de? Şöyle bir genelleme yapılırsa neydi durum? "Mesela drama programları" dedi Demiröz; "Drama programlarını alıp götürecek birkaç arkadaşımız var. Ama bu yeterli değil. Yani diziler ve TV filmleri yapımı. İhtisaslaşma kaybolmuş. Önemli, konusunda uzmanlaşmış yönetmenlere dışarıdan TV filmi çektireceğiz." Demiröz bu arada bir konunun altını net çiziyor: "Ama dışarıya müzik programı vermeyeceğim."

Farklı "Popstar"
Özel TV'ler ile rekabet... "Öyle bir derdim yok" diyor Demiröz. Ama bunun ne anlama geldiğini daha sonra da şöyle açıklıyor: "Farklı bir yayıncılık yapmak durumundayız. Bu izlenme oranı yarışında olmamak değil. Sadece biz daha hassas olmalıyız." Nedir bu hassas olmak? Demiröz devam ediyor: "Yani 'Popstar'da uygulanan senaryoyu, o tür bir yarışmada TRT'de uygulayamazsınız. Bazı insanların birbirine hakarete varan davranışları, aşağılayıcı davranması gibi unsurlar bizde olmaz." Demiröz yarışmanın jürisine de gönderme yapıyor: "Jüri olur, ama nasıl olur? Alanında yani müzikte gerçekten otorite olan, saygı duyulan insanlar olur. Onların da eleştirisi ancak o işin niteliği ile ilgili olur..."

Ciddi rekabet
Şenol Demiröz'ün kafası bana göre şu "hem izlenelim hem de hukuka saygılı olalım" konusunda biraz karışık. "Renkli olacaksınız. Bir cazibe merkezi haline geleceksiniz. Ama hassas davranmak zorundasınız. Kanunlarımızdan doğan bazı gereklerimiz var" diyor. Bir yerde bugüne kadar yapılanları pek beğenmiyor. Bunu da "İzlenme oranları ortada" diyerek açıklıyor. "İyi bir yerde değiliz" derken kastettiği rekabet. Ve profesyonel olunmadığının da altını çiziyor. Bunların hepsi "Özel TV" söylemi... "Profesyonel anlayışı buraya taşımak gerekiyor" dediği, İstanbul'dan getirdiği ve getireceği "piyasayı bilen, teknolojiyi bilen, reyting konusunda uzman, tanıtımda uzman genç kuşak"... Bu ekip gelecek ve Ankara'daki yılların TRT'cileri ile beraber çalışacak. Peki bu olabilecek mi?" Şenol Demiröz "Ben bu dengeyi sağlarım" diyor.

"Sait Faik" izlenmedi
Genel müdür özellikle diziler üzerinde duruyor. "Sabun köpüğü de olacak. Ama nitelikli eserleri de uyarlamak lazım" diyor. "Mesela Sait Faik'in eserinden uyarlama yapıldı. Ama istenilen izlenme oranı yakalandı mı?"sorusunu Demiröz; "Bu güzel bir çalışmaydı. Niye izlenmedi? Profesyonelce, izlenmeme sebeplerini irdelemek lazım. Tanıtımı yapıldı mı? Uygun saatlerde yayınlandı mı? Diğer özel TV'lerin yayın kuşakları dikkate alındı mı? 'Ben devlet kuruluşuyum, ne yaparsam olur' anlayışının dışına çıkmalı" diye cevaplıyor. Yeni TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, "Ben bu işleri biliyorum. Arkadaşlarıma aktarmaya çalışacağım. Ve bu konularda uzman insanların hizmetini satın alma yoluna gideceğiz" diyor.

İki kanal yeter
Peki TRT 1 dışında diğer kanallar ne olacak? Şenol Demiröz "TRT 2'nin kimliğe ihtiyacı var. Biraz haber, biraz belgesel, biraz sinema olmaz. Bu kanal tümüyle kültür ve sanat kanalı olmalı" diyor. Ve bu kanalda ülkenin önemli sanatçılarının program yapmasını istiyor. Peki neye ve kime göre önemli? Genel müdür örnek veriyor: "Mesela Attila İlhan, mesela Atilla Dorsay. Çok fazla kimsenin itiraz edemeyeceği isimler." Yani "fazla itiraz edilmeyen aydınlarımız"a bundan böyle TRT yolu açık... Peki TRT 3 ve TRT 4 kanalları? Demiröz "Bunların durumu karışık. Bu kanalların devri söz konusu. Görüşmeler sürüyor. Hesap kitap yapmak, ne alıyor, ne götürüyor bakmak lazım" diyor. E, bu kadar borç içinde demek ki bu kanallara yol görünebilir... Zaten genel müdür açık söylüyor: "Bana iki kanal yeter. Hakkını verirseniz iki kanal yeterli."

Çok kalabalık
Genel müdür şu an kurumda 7 bin 900 personelin olduğunu ve 500 de akitli bulunduğunu söylüyor. Ne olacak peki? "Hukuk şemsiyesinin altındalar" derken bir yerde "Elim kolum bağlı" demeye getiriyor. Sonra "yeniden yapılanma" sözünü ediyor. "Verimlilik", "maliyet hesabı"nın karşılığı personel çıkarılması mı oluyor? Ve Demiröz'den dolaylı mesaj geliyor: "Bu TRT Kanunu değişmeli. Bu kanunla, tekelci yayın anlayışına göre oluşmuş kanunla, bu yapılanma ile bu yayın kurumunun yürümesi mümkün değil..." Yani adam çıkarılacak!