'Tüm zamanım eğitim'

İŞ adamları birkaç yıldır eğitim dünyasına oldukça büyük ilgi gösteriyor. İş dünyasının pek çok ismi eğitime katkıda bulunurlarken yaptırdıkları ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışladıkları okullarla da isimlerini önümüzdeki yıllara taşıyorlar.
Neden iş dünyası eğitime bu kadar önem vermeye başladı? Amaç ilerisi için kendi bünyelerinde çalışacak elemanlar yetiştirmek mi yoksa isimlerini ölümsüzleştirmek mi? Bu sorunun cevabını yine iş dünyasından birisi eğitim gönüllüsü Asım Kocabıyık'tan aldık; "Bugün PKK'dan tutunda, Avrupa Birliği'ne giremememize kadar pek çok olumsuzlukların nedeni eğitim noksanlığıdır. Artık eğitime herkesin ilgi göstermesi ve çözümler üretmesi gerekiyor."
Evet Asım Kocabıyık, bir iş adamı. Ancak artık vaktinin büyük çoğunluğunu eğitim ve kültür vakıflarında geçiriyor. Vakıfların yanısıra kişisel olarak da yaptırdığı okullarla eğitime katkıda bulunuyor. Asım Kocabıyık; "Artık tüm zamanımı bu konuya ayıracağım" dediği eğitimle ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Eğitimde çağdaş seviyeyi yakalayabildik mi?
Türkiye'nin eğitimi bugün çağın çok gerisinde kaldı. Eğer 24 yıl önceki Milli Eğitim Şurası'nda kabul edilen kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim o zaman uygulansaydı bugün çoktan yerine oturmuş olurdu.
- Eksikliklerimiz nelerdir?
Okullarımızın sayısı eksik. Öğretmen sayımız da aynı şekilde yetersiz. Öğretmenler hem sayı olarak hem de vasıf olarak çağın ihtiyacını karşılayamıyor. Programlarımızda da eksiklikler var. Programlar çağın gereklerine uygun olarak tekrar düzenlenmeli.
- Öğretmenlik mesleğinde kalitenin düşmesinin sebebi nedir?
Öğretmenlik mesleğini feda etmişiz cazip halden çıkarmışız. Benim ilkokul çağlarımda öğretmen geçerken çarşı ayağa kalkardı. Şimdi öğretmen öğleden sonrasını satıyor. Çünkü maaşları ihtiyaçlarını karşılamıyor. Eğitimdeki sorunları fırsat buldukça siyasetçilere söyledim. Ancak düşündüğüm hiçbir fikir tatbik görmedi.
- Siyasetle eğitimin bağlantısı nedir?
Eğitim milli bir politika olmalı. Şu anda karışık bir durum var. 8 yıllık eğitimin neden ele alındığını biliyorsunuz.
- Neden?
Laik düzenin tehlikeye girmesiyle ele alındı. Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbali riske girdiği için 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim gündeme geldi.
- Eğitim için vatandaşların çalışmaları yeterli mi?
Dünya'da bir yarış, mücadele var, bu yarışa yetişmemiz gerekiyor. Devletin kasasıyla bunu başarmak ise mümkün değil. İleri memleketlerde eğitime sarfedilen para yüzde 10 Türkiye'de 3.8. Bununla hiçbir yere varamazsınız. Eğitim mutlaka paralı olmalı.
- Ancak paralı eğitime pek çok kesim sıcak bakmıyor.
Evet, paralı eğitim deyince herkes şikayet edecek. Üniversite sınavlarına hazırlanmak için öğrencilerin ve ailelerin verdikleri paranın Milli Eğitim bütçesiyle aynı olduğunu okudum. Bunun için bu kadar para sarfediliyorsa demek ki üniversite eğitimi için de para verilebilir.
- Bir süre önce okul yaptırdınız. Okul paralı mı olacak?
Gördüğüm ihtiyaca göre okul için 3 bin Dolar para harcamak lazım. Benim önerim vakıf olarak bin Dolar'ını biz ödeyelim. Bin Dolar'ını Milli Eğitim Bakanlığı geri kalan bin Dolar'ını da öğrenci ödesin. Okul Endüstri Meslek Lisesi. Öğrenci okulu bitirdiği zaman bir meslek sahibi olacak.
- Teklifiniz kabul edilmezse
Ben bir paylamış öneriyorum. Ancak kabul edilmezse okulu Milli Eğitime teslim edeceğim.
- Başka okul yaptırdınız mı?
Gemlikte 12 dersanelik okul yaptırdım. Bakanlığa teslim etti. Ama hala elimiz okulun üstünde. Pek çok eksiğine yardım ediyoruz. Afyon'da da anaokulu yaptırarak milli eğitime teslim ettim.
- Sırada başka okul yapımı var mı?
Beylikdüzü'ndeki Meslek lisesini büyütebilirim.