The Others Uzay Havası Fırtınalı

Uzay Havası Fırtınalı

20.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uzay Havası Fırtınalı

Uzay Havası Fırtınalı


Havadan Sudan / Mikdat Kadıoğlu - Meteoroloji Mühendisi


       23. Güneş Devrinin 2000 yılı içinde, “güneş maksimumu" olarak adlandırılan, en yüksek noktasına ulaşması beklenmektedir. Artan güneş etkinlikleri ile beraber beklenen büyük fırtınalardan biri de 30 Nisan günü gerçekleşti ve “güneş rüzgarlarının" dünyaya ulaşacağı 2-3 Mayıs tarihlerinde dünyada “uzay havası fırtına alarmı" verildi. Bu tür fırtınaların sayısında ve şiddetinde önümüzdeki günlerde önemli artışların olması beklenmektedir.
       Çok değil, bundan 50 yıl önce dünyanın uzaydaki bir boşluk ve değişmeyen bir vakum ile çevrildiği sanılıyordu. 1950’lerde uzaya gönderilen ilk uydulardan sonra bu görüş değişti. Şimdi uzayın kuyruklu yıldızların kalıntıları, güneş rüzgarları, arora kaynakları ve radyasyon kuşakları vb. ile dolu olduğunu biliyoruz.
       Güneş fırtınaları, dünyaya taşıdığı enerji ile elektrik akımını hızlandırabilmekte ve şehir elektrik şebekesinde fazlalaşan bu akım da trafoları patlatarak milyonları karanlıkta bırakabilmektedir. Uzay havası, radyo haberleşmesini kötü bir şekilde etkilemekle birlikte uzaydaki astronot ve uydular için de ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Ayrıca güneş fırtınaları dünyaya ulaşınca dünyanın manyetik alanıyla birlikte iyonesferi bozabilmekte, göçmen kuş ve hayvanlarının yönlerini şaşırtabilmekte, enerji hatlarında ilave bir elektrik akımı ve dolayısı ile arızalar meydana getirebilmekte, uçakların ve gemilerin navigasyon sistemlerini bozabilmekte ve uyduları yörüngesinden saptırabilmektedir. Benzer şekilde petrol ve doğal gaz boru hatları da güneş fırtınalarından etkilenmektedir.
       Son güneş maksimumu 1989 yılında yaşanmıştır. 13 Mart 1989’da Alaska ve İskandinavya’daki aroralar, Akdeniz ve Japonya’dan da gözlenebilirken, Kanada’nın Quebeck şehrine elektrik sağlayan hidroelektrik santrali devre dışı kalmış ve milyonlarca kişi saatlerce karanlıkta beklemiştir. 4 Haziran 1989’da Trans-Sibirya Demiryolu doğal gaz boru hattındaki büyük bir patlama ile tahrip olmuş ve 500 kişi ölmüştür. Bunun üzerine Alaska petrol boru hattı, dünyada oluşan manyetik akımlardan etkilenmeyecek şekilde yeni bir teknoloji ile inşa edilmiştir. Manyetik fırtınalar daha çok yukarı enlemlerde etkili olmaktadır; ABD’nin kuzeyinde güneyine göre %60 daha fazla trafo arızası olması gibi... Oak Ridge National Laboratuarı’nın bir hesabına göre güneş fırtınaları Mart 1989’da 6 milyar dolarlık ekonomik kayba neden olmuştur.
       Uzay havasındaki fırtınaların telgraf hatlarında elektrik akımı meydana getirdiği zamanlarda, 1881’de Boston ve Londra’da olduğu gibi, telgraf hatları kendi kendine çalışmıştır. Mayıs 1999’da, Galaxy 4 uydusu bir uzay fırtınası tarafından 3 gün devre dışı bırakılmıştır. Bu sürede televizyon yayınları yapılamamış, veri transferleri bozulmuş ve binlerce kredi kartı işlemi gerçekleştirilememiştir. NERC, Mart 1989-Ekim 1991 arasında güneş fırtınalarının, Hurikeyn Hugo veya San Fransisco depremleri kadar yıkıma neden olduğunu ortaya koymuştur. Bunun üzerine ABD üç elektrik bölgesine ayrılmış ve Sunburst Project adlı bir proje geliştirilerek güneş aktivitelerinin elektrik şebekesi ve teçhizatı üzerindeki etkileri takibe alınmıştır.
       ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, güneşi de takip ederek günlük “Uzay Hava Durumu" raporları hazırlamaktadır. Biz ise hala ülkemizin hava durumu raporlarını hazırlayabilmek için yurt dışından hava tahmini satın almakta, sayıca az olan meteoroloji mühendislerimizi de başka işlerde çalışmaya zorlamaktayız. Internet sağ olsun! Bu arada günlük uzay havasını da www.spaceweather.com adresinden öğrenebilirsiniz...