Uzayda biri mi var?

Önce herkes sadece kuşkulanıyordu. Sonra Mars'tan Dünya'ya düşmüş bir göktaşının üstünde uzayda hayat olabileceğine dair kanıtlar bulundu. Ve en sonunda Jüpiter'in Europa uydusunda su olduğu, bunun da hayatın varlığına dair önemli bir bulgu olduğu söylendi. Amerikan Uzay Dairesi NASA'dan uzmanlar, uzayda zeki canlıların bulunma olasılığının neredeyse yüzde 100 olduğunu söylüyorlar. Bu yüzden NASA, önümüzdeki 5 yıllık sürede Dünya dışı zeki yaratıklar aramak amacıyla 1 milyar dolar ayırdı.

NASA, dünya dışı zeki yaratıklar aradığı projenin adını "orijin projesi" koydu. Yani bir anlamda NASA uzayda atalarımızı arıyor. Ancak Hubble Uzay Teleskobu projesinin yöneticisi Ed Weiler, NASA'nın bu trilyonları uzayda yeşil adamlar aramak için harcamadığını söylüyor. Weiler'a göre NASA'nın esas amacı uzayda, dünyalıların yaşayabileceği uygun yerler bulmak. Güneş sistemi içinde Mars gibi, Jüpiter'in uydusu Europa ve Satürn'ün uydusu Titan'da hayat belirtileri var. Bunun yanında yapılan araştırmalar, güneş sisteminin dışında bir düzineye yakın Dünyaya benzer özellikler taşıyan gezegen olduğunu ortaya çıkardı.

Uzayda Dünya dışı zeki yaratıkların aranmasının ilk ayağını dünyada kurulan teleskop ve radarlar oluşturuyor. Sürekli uzayı dinleyen ve belki biri duyar diye sinyaller gönderen radarlar var. Ne var ki şimdiye kadar yapılan araştırmalar sonucunda önemli veriler elde edilemedi. Yine de insan aklının alamayacağı büyüklükteki Samanyolu içinde zeki yaratıkların bulunma ihtimalini yüksek gören NASA yetkilileri bu araştırmalara devam ediyor.
Şu ana kadar yapılmış araştırmalarda en yararlı veriler, uzaya yollanan uydulardan gelen bilgilerden elde edildi. Gerek "pathfinder" gerekse Galileoüstünden gelen bilgiler, şu ana kadar elde edilmiş en somut veriler olarak kendilerini gösteriyor. 1989'da atılan Galileo uydusu, 1995 yılının sonlarında Jüpiter'in yörüngesine yerleşti ve en büyük uydusu olan Ganymede de dahil olmak üzere bu çevreden çok değerli bilgileri Dünya'ya yolladı. Galileo'nun daha katedecek çok yolu var.

Çok değil bundan beş ay önce uzay çalışmaları Amerika'daki kemerleri sıkma politikasına kurban gitmişti. Yönetici kesim ve halk, uzay araştırmaları için yapılan yatırımları fazla ve gereksiz buluyordu. Neyse ki üstünde Mars'tan hayat izleri taşıyan göktaşı yetişti de uzay çalışmaları hız kesmeden kaldığı yerden devam etti. Şimdi, başta birçok alanda kemer sıkma politikası uygulama taraftarı Clinton olmak üzere tüm halk uzay çalışmalarının daha da hızlanmasını ve bir an önce somut veriler çıkarmasını istiyor.