The Others Yeniden doğuş günü

Yeniden doğuş günü

20.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yeniden doğuş günü

Yeniden doğuş günü


Barış harekatının 26. yıldönümü KKTC’de “Barış ve Özgürlük Bayramı" adıyla coşkuyla kutlandı. Halka radyodan seslenen Denktaş, “Masada biz de varız" dediAKAY CEMAL - Lefkoşa


       Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a yaptığı çıkarma harekatının 26. yıldönümü KKTC’de coşkulu törenlerle kutlanıyor. KKTC’de F - 16’lar gösteri uçuşu yaparken 21 pare top atışı yapıldı.
       Kıbrıs Rumlarınca “Kara Gün" olarak anılan “Barış ve Özgürlük Bayramı" törenlerini, Bayrak Radyo - Televizyonu’ndan yaptığı konuşmayla açan Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 20 Temmuz’u “Yeniden doğuş günü" olarak tanımladı.
       26 yıldır ekonomik alanda yapılan yanlışlıkların artık elbirliğiyle düzeltilmesini isteyen Denktaş, “Ne olursa olsun, nasıl bir çözüm olursa olsun" diyenlerin de hatadan dönmelerini tavsiye etti, “Hürriyet elden giderse bunu geri getirmek çok zordur" dedi.
       Sekiz aydan beri süren dolaylı görüşmeler sürecinden amacın anlamlı müzakerelere zemin hazırlamak olduğunu belirten Denktaş, Kıbrıs Türk tarafının son toplantıda masaya konulduğunu kaydetti. “Halk bilmelidir ki, çözüm kapının ardında değildir.

       Rumlar eylemde
       Lefkoşa’nın Rum kesiminde düzenlenen Türkiye aleyhtarı etkinlikler doruğa ulaşırken, Rum kadınları Eleftheria Meydanı’nda açlık grevi yaptı. DİSİ ve DİKO ortak mitingindeki konuşmalarda ise Türk askerinin adadan çıkması istemi yinelenirken, “sınırlarımız Girne’dedir" sloganı atıldı.

       Harekatın adı barış
       Yunanistan’da 15 Temmuz 1974’te yapılan askeri darbenin ardından 20 Temmuz’da Türkiye, garanti anlaşmasının kendisine verdiği hak ve yükümlülüğe dayanarak, Ada’ya bir barış harekatı gerçekleştirdi. Barış Harekatı, aralarında ABD’nin de bulunduğu birçok Batı ülkesinin tepkisini çekti. Ancak 1974’teki harekattan bu yana, 1996’daki sınır delme girişimleri dışında iki toplum arasında çatışma olmadı. 1974 Kıbrıs harekatı, Türkiye’yi uluslararası sahnede ön plana çıkardı. Kıbrıs sorununun, uluslararası bir konuya dönüşmesi, Türkiye’yi bir yandan bazı suçlamaların hedefi yaparken, diğer yandan da yoğun diplomatik faaliyetlerin ortasına attı. Barış Harekatı’nı takip eden yılda Ada’daki iki toplum arasında nüfus mübadelesi anlaşması yapıldı ve iki toplum Ada’nın kuzey ve güneyinde kendi yönetimlerini oluşturdular. Müzakere sürecinde somut adım atılamaması, 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesiyle sonuçlandı.

       Türkler ne istiyor?
       Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşma için Kıbrıs Türk tarafı “içte iki, dışta tek devlet" sistemini savunurken, bunun ancak konfederasyonla olabileceğini öne sürüyor. Türkler özellikle egemenlik, eşitlik ve Türkiye’nin garantisinin varılacak bir anlaşmada temel unsurlar olmasında ısrar ederken, toprak konusunda da sınır düzeltmeleri yapılabileceğini ve toprak değerlendirmesinde verimliliğin dikkate alınması gerektiğini kaydediyorlar. Türkler AB’ye üyelik konusunda “önce çözüm, sonra üyelik" görüşünü savunuyor ve üyelik görüşmelerinde Rum heyetine katılımı “koltuk değneği" diye niteliyorlar.

       Rumlar ne istiyor?
       Kıbrıs Rum tarafı, federasyonun son taviz noktası olduğu politikasından hareketle tek egemenlik, tek devlet, tek vatandaşlık, tek kimlik üzerinde ısrar ederken, toprağın yüzde 24’ünün Türklere bırakılmasını öneriyor. Bu çerçevede Maraş ve Güzelyurt’un kendilerine verilmesini ve Karpaz’da bağımsız bir Rum kantonu oluşturulmasından yana tavır sergiliyorlar. Rum tarafı güvenlik konusunda aralarında Türkiye ve Yunanistan’ın da bulunabileceği “çok uluslu güç" oluşumunu ön plana çıkararak, AB üyelik müzakere sürecine Kıbrıslı Türklerin de katılımını ve “Kıbrıs Cumhuriyeti" şemsiyesi altında heyette yer almasını istiyorlar.

       S - 300 krizi tırmandırdı
       1994’ten sonraki dönem, Güney Kıbrıs Rum kesiminin Yunanistan ile “Ortak Savunma Doktrini" oluşturmasına sahne oldu. Son olarak, Rum kesiminin Rusya’dan S - 300 füzeleri alacağını açıklaması, gerginliği bir kez daha tırmandırdı.
       Türkiye, KKTC halkına karşı garantisini eksiksiz olarak sürdüreceğini sık sık dile getirdi ve bu, Ankara’ya gelen Denktaş ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir ortak deklarasyon yayınlaması ile teyid edildi. Kıbrıs’ta bir başka dönüm noktasını AB Komisyonu başlattı. Komisyon, 1997 Ağustos’unda yayınladığı “Gündem 2000" raporunda, Kıbrıs Rum yönetimi ile AB’ye tam üyelik müzakerelerinin başlatılması yönünde tavsiye kararı aldı.

       Ortaklık Konseyi açıklandı
       AB Komisyonu’nun aldığı kararın ardından, Ada’ya giden Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş arasında, 6 Ağustos’ta “Ortaklık Konseyi Anlaşması" imzalandı.
       1999’da Rumlar, Ankara ve Lefkoşa’nın kararlı tavrı nedeniyle Rusya’dan aldıkları S300 füzelerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Füzeler, Girit’e yerleştirildi.
       1999’un önemli gelişmelerinden biri BM Güvenlik Konseyi’nin 29 Haziran’daki toplantısında iki karar çıkartması oldu.G8 ülkelerinin Kıbrıs sorununa ilişkin tutumlarına dayandırılan kararlardan birinde, Ada’daki Barış Gücü’nün süresi uzatıldı.
       Diğerinde ise Genel Sekreter’e, iyi niyet görevi çerçevesinde, tarafları masaya çağırması talimatı verilerek, bu görüşmelerin ön koşulsuz yapılması istendi. Bugüne kadar üç dolaylı görüşme yapıldı. Cenevre’deki üçüncü tur görüşmeler, 20 Temmuz kutlamaları dolayısıyla verilen aranın ardından 24 Temmuz’da yeniden başlayacak.

Ecevit: Er ya da geç kabul edecekler
ANKARA Milliyet

       Başbakan Bülent Ecevit, KKTC’nin, bağımsız ve demokratik bir devlet olarak varlığının yadsınamayacak bir gerçek olduğunu ve bu gerçeği bütün dünyanın er geç kabul edeceğini belirtti.
       Kıbrıs Türk Barış Harekatı’nın 26. yıldönümü nedeniyle siyasilerin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Derviş Eroğlu’na gönderdiği mesajlarla, gerçekleştirilen kabullerde şöyle denildi:
  • Ecevit: Yıllardır sürdürülen zalim ambargolara karşın, Kıbrıslı Türkler, kalkınma ve refah yolunda da büyük adımlar atabilmişlerdir. Her güçlükte Türkiye’yi yanlarında bulmuşlardır ve bulacaklardır.
  • TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut: Türkiye, bağımsızlığından ödün vermeden yaşaması için daima Kıbrıs Türkü’nün yanında olacaktır.
  • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller: Dünyanın bundan 26 yıl önce tanık olduğu Kıbrıslı kardeşlerimizle dayanışmamız hep devam edecek.
  • CHP Genel Başkanı Altan Öymen: KKTC halkı, bu harekat sayesinde bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşmuş ve yeni bir cumhuriyetin onurlu yurttaş topluluğu olmuştur. Bu, hepimiz için övünç kaynağıdır. Türkiye, Kıbrıs halkının daima yanında olacaktır. Bu gerçek, hiçbir zaman hatırdan çıkarılmamalıdır.