The Others Yine ‘fitbol’ geceleri

Yine ‘fitbol’ geceleri

22.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yine ‘fitbol’ geceleri

Yine ‘fitbol’ geceleri

Yine ‘fitbol’ geceleri

VALLAHİ özlemiştik birbirimizi. "Fitbol" muhabbetleri yine başladı. Değişen bir şey yok. Ziya abim ile Ali Sami abim ve de Ahmet Çakar Bey kaldıkları yerden devam ettiler. Erman Hoca bu hafta farklı olarak hakemleri alkışladı.

ALİ Sami Alkış, Trabzon’daki olayların abartıldığını iddia etti. Benzeri ve hatta daha fazlasının İstanbul’da yaşandığını ama basının olayların üstünü örttüğünü vurguladı. Ve ekledi, "Maç tatil edilmeyebilirdi". Çünkü edilince alınacak ceza, edilmediği takdirde alınacak cezadan daha ağır. Şiddetin çifte standardı olabilir mi? Hem Alkış’a göre seyirci söktüğü koltukları sahaya da atmamış, kenara düşmüş zavallılar! Yani lafa bakın. Sebil gibi koltuk yağıyor. İstikamet neresi acaba? Uzaya mı atıyorlar? Yer çekimi kanunu var! Sözüm ona Anadolu takımlarını savunuyor Alkış. Ama bunu yaparken şiddetin adresini unutuyor. Bu tarz konuşmaların sonucu nereye varıyor biliyor musunuz? Doğan Koloğlu gibi hiç bu "muhabbetlere" bulaşmayan spor yazarına saldırmaya kadar gidiyor. Saldıranlar ne diye bağırıyor; "İstanbul basını"!

ZİYA Şengül kahve sohbetlerini çok seviyor. Ahmet Çakar ile yine ilk devredeki diyaloglara kaldıkları yerden devam ettiler. "Seni özlemiştim Ahmet’çiğim" derken sanırım bunun altını çizmek istedi! Ahmet Çakar da iyi kaşıyor ama. "Sen kafadan germek için buradasın" dedi Şengül. Sonra iş Çakar’ın hakemliğine gitti; "Düdükten başka bir şey bilmez. Topu görünce de bomba zanneder" dedi. Arada da bazı iddialara "Sallama" şeklinde yanıtlar verdi. Formdalar yani...

BANA bir Avrupa ülkesi gösterin, skor tabelası maçın 85. dakikasında duruyor. İkinci devre maçları için alınmış karar. Niye alınmış? Efendim millet hakeme baskı yapmasın diye. Yani seyirciden maçı gizlemektir bu. Her maça milli birlik ve bütünlük mesajı veren İstiklal Marşı ile başlayan bu ülkede, skor tabelası 85. dakikada "millet kaç dakika kaldığını bilmesin, tantana çıkmasın" diye durduruluyor. TV programlarında sanki olağan bir şeymiş gibi de şöyle bir geçiştiriliyor. Statların üzerleri de ağla örtülüp seyirci interne edilmeli, maçlar hapishane havasında izlenmeli. Hatta maçların bitiminde de İstiklal Marşı okunmalı!