Yaşadıkları kentten memnun olmayan iki ressam, tarihi dokuyu yeniden çizdi
Beş yıldır birlikte çalışan Melike Akdoğan ile Gülsevim Tek’in resimleri, izleyenleri İstanbul’un unutulmuş yüzüyle buluştururken, yitirilen güzelliklere dikkat çekiyor. Eyüp Sultan Türbesi, faytonlar ve tadına doyulmaz Adalar...
Ah eski zaman
Gülsevim Tek’in “Pierre Loti Bakışıyla İstanbul" ile Melike Akdoğan’ın “
Son Cennet Adalar" başlıklı resim sergisi, Eylül Sanat Galerisi’nde sürüyor. İki ressam, İstanbul’un kendini hissettiren güzelliğini öne çıkarmak düşüncesiyle sergiye karar vermiş. Gülsevim Tek, yeni bakış ve fark edişle Loti’nin İstanbul’unu araştırmaya yönlendiğini söylüyor:
“Geçen yıl Eyüp’e gittiğimde çok etkilendim. Dolaşırken Piyer Loti’nin neden oralara aşık olduğunu daha iyi anladım. Bir araştırma yapıp, 100 yıl önce çektiği fotoğrafları buldum. Bunları resimlemeye karar verdim. Piyer Loti’nin yazdığı bütün kitapları okudum ve Türk dostu olduğu, o bizi sevdiği için olsa gerek çok sevdim."
Son cennet Adalar
İstanbul’un tarihi dokusunu Tek’in resimlerinden izlediğimiz sergide, doğal güzelliklerini de Melike Akdoğan’dan fırçasından görüyoruz. Resimlerini “Son Cennet Adalar" başlığı altında toplayan Melike Akdoğan’ın kendisi de bir Adalı. Ve hayalindeki Adalar’ı resmettiğini söylüyor:
“Buraya son cennet diyorum. Çünkü doğal güzelliklerin azaldığına, insan eliyle mahvettiğimize inanıyorum. Onun için son kalan güzel yerlerden biri de Adalar. Yapılaşma beni rahatsız ediyor. O güzelim köşklerin bakımsızlığı insanı üzüyor. Çok güzel tarihi bir köşkün yanına beton binaların yapılması çok kötü. Bu yüzden resimlerimdeki, bugünün adası değil."