The Others Yumurtalardan biri kırılacak

Yumurtalardan biri kırılacak

06.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yumurtalardan biri kırılacak

Yumurtalardan biri kırılacak


Emniyete göre, Çakıcı ve Nuriş arasındaki kavga, ikisinden biri ölene kadar sürecek


       Kabadayılık raconunun unutulduğu yeraltı dünyası son dönemde Alaattin Çakıcı ile Karagümrük Çetesi elebaşı Nuri Ergin arasındaki kanlı hesaplaşmalara sahne oluyor. İki grup arasında strateji savaşının yaşandığını belirten üst düzey bir emniyet yetkilisi, "Bu kavga iki yumurtadan biri kırılana kadar sürecek" dedi.
       Çakıcı tarafından öldürtülme korkusuyla Uşak Cezaevi'ni kana bulayan Ergin'in kuşkularında gerçek payının bulunduğunu ifade eden yetkili, can güvenliği konusunda güvence verilmediği sürece bu tür olayların devam edeceğini savundu.

       Çakıcı sinsi, Nuriş hırçın
       Çetelerin çok iyi istihbarat yaptıklarını ve karşı grupların hareketlerini yakından takip ettiklerini ifade eden yetkili şöyle konuştu:
       "Her tarafa kolu uzanan Çakıcı sinsi davranıyor. Bir taraftan olaylarla ilgisinin bulunmadığını söylüyor, diğer taraftan pasif tahrik yapıyor. Hırçın bir yapısı olan Ergin'in bu tahriklere kapılarak sürekli olay çıkartmasını istiyor. Onlar da olay çıkarınca üzerine gidiliyor. Bu şekilde Ergin kardeşleri bitirmeyi planlıyor."

       Daha kötüleri yaşanacak
       Cezaevindeki tarafların sürekli tedirgin olduğuna değinen yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
       "Yeni gelenlerin karşı tarafın adamı olduğu söylenince diğer taraf kendi önlemini alıyor. Ergin kardeşlerin farklı cezaevlerine konulmasıyla olaylar diğer cezaevlerine yayılacak. Her yerde sürtüşmeler yaşanacak. Bir taraf galip gelene kadar, yumurtanın biri kırılana kadar bu sürecektir."

       Can güvenliği sağlanmalı
       Devletin himayesi altında bulunan bu kişilerin can güvenliğinin sağlanması gerektiğini belirten yetkili, "Bu güvenceyle taraflar kendi güvenliklerini sağlama yoluna gerek duymayacaklardır. Devlet gücünü bir an önce göstermeli" diye konuştu.

       Otorite zaafının çocuğu: Mafya
       Türkiye, ekonomik, idari, adli, hukuki ve güvenlik sisteminin zaafları nedeniyle mafya için uygun konum oluşturuyor. Günümüzde işlerin aksadığı her alanda mafya karşımıza çıkıyor. Bunlar; otopark uyuşturucu, çek - senet, ihale, gecekondu, arazi, minibüs - dolmuş - otobüs hattı, taksi - dolmuş plakası, pazar yeri mafyası gibi sıralanıyor. Finans sektörü ve bankacılığın devlet kontrolünde olması; kredi ve ihale yolsuzluğu gibi olayların temel nedenini oluşturuyor. İdari sistemin hizmetlerinin etkin ve verimli olmamasından doğan boşluk yasadışı şekilde dolduruluyor. Adli sistemin hızlı, etkin ve adil olmaması sonucu insanlar hukuk dışı yollara yönelmekte ve çek - senet mafyası gibi illegal gruplar doğuyor.

       Hükümet düşüren mafya babası
       Gültepe'de kahve işleten babası gözlerinin önünde öldürüldü. Ülkücü mafya olarak "işbaşı" yaptı. Ahmet Özal - Selim Edes - Engin Civan arasında yaşanan alacak verecek meselesinde Civan'ı ayaklarından vurdurdu. Mehmet Eymür'ün "Çakıcı silah tutmayı bilmezdi" iddialara yer verince Çakıcı, "Eymür yanımda az gezinmedi" diye karşılık verdi. Hükümet düşüren, Türkbank ihalesinin kilit adamı Çakıcı'nın konuşması halinde Türkiye'de gizli kalmış birçok olayın aydınlanacağı biliniyor. Bir dönem MİT'e çalıştığı kesinleşen Çakıcı'nın poliste kabarık bir suç dosyası var.

       Çakıcı'yı mermi manyağı yapacak
       Karagümrüklü. Babası öz dayısı tarafından, dayısı da Ergin tarafından öldürüldü. Şantaj, haraç, adam kaçırma, cinayet ve yaralama olaylarının yer aldığı kabarık suç dosyası var. Basına kendilerini "Telekulak" çetesi olarak tanıttılar. Kartal Cezaevi'nde Alaattin Çakıcı'ya savaş açarak "Onu mermi manyağı yaparım" dedi. Mektupla başlattığı savaş kahvehane baskınlarıyla sürünce Uşak'a gönderildi. Uşak Cezaevi'nde başlattığı isyan adı altındaki vahşeti, "En büyük asker" diyerek bitirdi.

Nuriş işkenceyle ifade almış

       Uşak Cezaevi'nde, Ergin kardeşlerin işkence yaptığı tutukluların Çakıcı'nın adamları olduklarına dair imzalı ifadeleri bulundu
       ERSAN ATAR Ankara
       Ödemiş ve Bergama cezaevlerine nakledilen Nuri ve Vedat Ergin'in, Uşak Cezaevi'nde işkence yaptıkları kişilere, Alaattin Çakıcı'nın adamları olduğuna ve kendilerini öldürmek için cezaevine girdiklerine ilişkin "tutanak" imzalattıkları ortaya çıktı.
       Ergin kardeşlerin, beş tutuklu ve hükümlüyü işkenceyle öldürdükleri ve yaklaşık yarım trilyon lira maddi zarara neden oldukları Uşak Cezaevi'ndeki koğuşlarında, nakil sonrası yapılan aramada bir belge bulundu. Bu belgenin, Erginler'i öldürmek için cezaevine girdikleri ve Çakıcı'nın adamları olduklarını kabul ettikleri kişilerin imzalarını taşıyan "ifade tutanağı" olduğu belirlendi.
       Belgenin varlığını yalanlamayan üst düzey bir Adalet Bakanlığı yetkilisi de, "Birçok şey gibi bu iddiayı da araştırıyoruz" dedi.

       Yemeği "manga" veriyor
       Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun da Nuri ve Vedat Ergin'in götürüldükleri cezaevlerinde her türlü önlemin alındığını söyledi. Cezaevi görevlilerinin bu kişilerle bire bir temaslarının mümkün olduğunca engellendiğini belirten Ertosun şöyle konuştu: "Bu kişilerin bulundukları odalara girilmek zorunda kalındığında, 3 - 5 görevli birlikte hareket ediyor. Aynı anda odaya girip çıkan görevliler, yemekleri de bu şekilde veriyorlar."

       Hiç bir il istemiyor
       Nuri ve Vedat Ergin'in, Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldıkları sürede de çok sorun çıkardıklarını ve birçok şikayet geldiğini kaydeden Ertosun şunları söyledi:
       "Genelde herkes, bu tür adamların kendi illerinden gitmesini istiyor. Bu tür kişilerin bulunduğu illerin sorumluları istiyorlar ki, 'benim başımdan gitsin.' Biz F tipi cezaevlerine, önce bunlar gibi tutuklu ve hükümlüleri nakletmeyi düşünüyoruz. Bu adamları, Abdullah Öcalan gibi ada cezaevlerine nakletmemiz isteniyor. Bu kişileri buralara hangi parayla taşıyacağız? Örneğin Yassıada'ya koyduk. Buranın düzenli vapur seferleri var mı, ziyaretçi yerleri var mı, güvenlik önlemleri var mı? Bunları düşünmek zorundasınız. Adalet Bakanlığı'na ayrılan parayla bu iş olmaz."
       Ertosun, "Bu tür tutuklu ve hükümlülerin İmralı'ya sevkleri mümkün olmaz mı?" sorusuna da "İmralı'da kalan hükümlünün durumu bunlardan çok farklı. O, 30 bin kişinin katili" yanıtını verdi.

İşte işkence aletleri

Cezaevinde yapılan aramalarda Nuriş'in işkence aletleri de bulundu. Nuriş ve adamları, el yapımı şiş ve falçataları tutukluların kulağını kesmek ve gözlerini oymak için kullanmış.

Başucu kitabı Stephen King

       Cezaevinde ele geçen malzemeler arasında bir de kitap vardı: Stephen King'in Çağrı romanı... Ktiaplarında psikopatları ve gerçeküstü olayları konu alan ünlü korku yazarı, romanıyla Nuriş'e ilham vermiş...

Bergamalılar tepkili:

       Siyanür yavaş yavaş Nuriş hemen öldürür
       HİCRAN DURAN İstanbul
       Uşak Cezaevi'ndeki isyandan sonra Nuri Ergin'in Bergama'ya nakledilmesine ilçede yaşayanlar tepki gösterdi. Bergama'nın adını, siyanürle altın aramaya karşı verdikleri mücadeleyle duyurduklarını belirten Bergamalılar, bu durumu "saygısızlık" olarak niteledi.
       Siyanürlü Altına Karşı Direnenler Grubu kurucularından Ayşe Tosuner, "Böyle insanlar siyanürden bile tehlikeli. Siyanür yavaş yavaş öldürüyor, bunlar bir sürü masum insanı bir anda katlediyorlar. Devlet de bunlara eyvallah diyor. Olacak şey değil" diye konuştu.
       "Hopdediks" lakabıyla tanınan Oktay Konyar da "Onların Bergama'ya getirilmesi değil, bu davranış biçimi beni etkiliyor. Genel bir çözümden yanayım. Nasıl Bergama ile ilgili alınan kararlar uygulanmıyorsa, bu tür olayların da tartışılıp çözülmesi gerekir" dedi.

       Tehlikeli şeyler hep Bergama'ya
       CHP Bergama İlçe Başkanı Vecdi Kaygaz, "Nuriş çetesinin Bergama'ya getirilişini Bergama halkına bir saygısızlık olarak yorumluyorum. Çete olayı Türkiye'de çok yaygınlaşmaya başladı. Bu insanlar kesinlikle siyanürden de daha tehlikeli" diyerek tepki gösterdi.
       "Bütün tehlikeli şeylerin Bergama'da barındırıldığını" ifada eden Bergama eski Belediye Başkanı Sefa Taşkın ise şöyle konuştu:
       "Bütün tehlikeli şeyler bu arada Bergama'da barındırılıyor. Enterasan! Bergama'yı başkent mi yapmalı ne yapmalı? Çete belirli suçlar işlemişlerse elbette cezalarını çekmeli. Bunların Bergama Cezaevi'nde yanlış şeyler yapmamalarını devlet sağlamalı. Cezaevi devletin bir kurumu. Bergama adının böyle olumsuzluklara karışmış insanlarla anılmasını elbette istemeyiz."

Ağabeyi de aynı kafada:

       Nuri gibilere sahip çıkalım
       İZMİR AA

       Nuri ve Vedat Ergin’in kardeşi Nejat Ergin, "Beş parmağın beşi de bir olmuyor. Ben spor ve siyasetle uğraşıyorum" derken, Uşak Cezaevi’ndeki olaylara çok üzüldüğünü ifade etti. Nejat Ergin şöyle konuştu: "Kardeşlerim İzmir’de de savaşıyor. Yakında ölüm haberini duyarız. Nuri gibilere sahip çıkalım. Onun da bir oğlu var. O da ileride babası gibi mi olsun?"