Yurtdışına açılan gençler

ABD'deki üniversitelere kabul edilen Robert ve Koç Lisesi öğrencileri, şimdiden yeni ülke ve dostlukların heyecanı içinde


       Harvard, Yale, Syrocuse, Purdue, John Hopkins, Brown, American University, Los Angeles gibi üniversitelere kabul edilen Robert ve Koç Lisesi öğrencileri, kabullerde derslerindeki başarıdan çok sosyal ve kültürel yaşamlarındaki hareketliliğin önemli bir rol oynadığını vurguluyorlar.
       Bu öğrencilerin tümü 18 yaş gibi kısa bir zaman dilimine önemli sorumluluklar sığdırmışlar. Sokak çocuklarının sorunlarıyla ilgilenen, boş vakitlerini onların sorunlarını çözmeye ayıran, maddi durumu iyi olmayan öğrencilere matematik veya İngilizce dersi veren öğrenciler, spor ve kültürü de ihmal etmiyorlar. Çoğu, okullarındaki tiyatro ya da spor kulüplerinde görevli.
       Harvard'a kabul edilen Robert Lisesi öğrencilerinden Erkut Küçükboyacı, kabullerde öğrencinin sosyal olmasına, ders dışındaki aktivitelerine büyük önem verildiğini söyledi. ABD'de ekonomi okumayı tasarlayan Erkut, müzikallerde oynadığını, tiyatroyla yakından ilgilendiğini belirtiyor.
       Yine aynı lisede okuyan ve Yale Üniversitesi'ne kabul edilen Seher Erdoğan ise Erkut gibi tiyatroyla ilgilenmenin yanı sıra İngiliz edebiyatına da meraklı.
       Yale'da tıp okumayı düşünen Seher, Erkut gibi öğrenimini tamamlayınca Türkiye'ye dönmek istiyor. Gençler, "Biz aslında bilgi hırsızıyız. ABD'ye yerleşmeyi düşünmüyoruz" derken; Türkiye'ye döndüklerinde kendilerini bekleyen zorlukları hatırlatmadan da edemiyorlar. Özellikle akademisyen olarak çalışmak isteyenleri büyük zorlukların beklediğini söyleyen Seher, her şeye rağmen gelecekten umutlu olduğunu söylüyor.
       Koç Özel Lisesi'nden Harvard'a kabul edilen Mehmet Önol, University of Virginia'ya gidecek olan Süleyman Özbey ve New York Üniversitesi'ne kabul edilen Mert Yeşildağ ise Türkiye'deki eğitim sisteminin yanlışlarına dikkat çekiyorlar. Gençler, verilen eğitimin öğrencileri ezberciliğe yönelttiğini, araştırma yapma ve bilgiye ulaşmanın eğitiminin verilmediği söylüyorlar.
       Koç Liseli öğrenciler de Robert Lisesi'ndeki arkadaşları gibi başarılı ders grafiklerine başarılı bir sosyal ve kültürel yaşamı da eklemeyi bilmişler. Mehmet, sokak çocuklarıyla gönüllü olarak ilgilenmenin yanı sıra Model Birleşmiş Milletler Projesi'nde görevli. Bunun yanı sıra tiyatroyla ilgileniyor, öğrenci konseyinde de bulunuyor.
       Maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına ücretsiz matematik dersi veren Süleyman ve yine arkadaşı gibi fakir öğrencilere İngilizce dersi veren Mert de kalan zamanını tiyatro, spor gibi etkinliklere ayırıyor.
       Çok başarılı öğrencileri genellikle kütüphaneden dışarı adım atmayan, ders dışında herhangi bir etkinliğe zaman ayırmayan öğrenciler olarak düşünenleri bu gençler fazlasıyla yanıltıyor. Onlara göre başarının sırrı çok değil, planlı çalışmak ve her zaman kendisine ve yardım edebileceği insanlara vakit ayırmak.