TİB, Filiz’i dinletmemiş!

Milliyet’in aldığı bilgiye göre, Ankara’daki iki cinayetin faili Filiz’in yakalanmasını sağlamak amacıyla soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü, şüphelinin 1. derece yakınları olan anne, baba ve kardeşiyle iletişim kurduğu yönünde bulgulara ulaştı.

Mahkemeden takip kararı
Bu gelişmenin ardından emniyet, soruşturmayı yürüten savcının talebiyle nöbetçi mahkemeden iletişimin takip edilmesi kararını aldı. Telefon dinleme ve sinyal bilgilerinin takip edilmesi olanağı veren söz konusu karar uygulama amacıyla yasa hükmü gereğince TİB’e gönderildi. TİB’de yine yasa hükmü gereğince yapılan hukuki inceleme sonucunda, yerel mahkemece verilen dinleme kararının, uygulamayı düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) uygun olmadığı gerekçesiyle onay verilmedi. Yerel mahkemenin de söz konusu görüşe uyması sonrasında Filiz’in 1. derece yakınlarıyla yaptığı ve yapacağı görüşmelerini takip etmek mümkün olamadı.

Yasa ne diyor?

Adli kolluk birimlerinin suç soruşturması kapsamında yapacağı teknik takip uygulamaları Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre gerçekleştiriliyor. Yasanın, “İletişimin Dinlenmesi ve Takibi”ni sağlayan 135. maddesinin 2. bendinde “Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir” hükmü yer alıyor. Buna göre, şüpheli ya da şüphelilerin, 1. derece yakınları ile yaptıkları telefonlarının dinlenebilmesi için çok güçlü kanıtların dosyada yer alması gerekiyor. Bu aşamada dinlemeden elde edilen bilgiler “yan delil” olarak değerlendiriliyor. Aksi halde bu yöntemle telefon dinlemesine yasa hükmü gereğince izin verilmiyor.