Ticaret hayatına atılacağım

ATV’de yayınlanan ‘Döndür Şansını’ adlı yarışmayla ekrana gelen Özlem Yıldız, yaz sezonuna yeni programıyla
açtı. Sunucu, yaşamını ve yeni projelerini anlattı.

Yeni yarışma programınız hayırlı olsun? Kimler var kadroda? Konseptten bahseder misiniz?

İçimize sinen bir program oldu. Kadroda, Tuluğ Çizgen, Yavuz Seçkin, Bülent Serttaş, Ümit Karan, Larissa, Zeynep Mansur ve ben varım.
8 ünlü, her hafta karşılıklı olarak bir çiftle her etapta ayrı ayrı yarışma yapıyor. Finalde kazanan son model bir arabanın sahibi oluyor.

Özlem Yıldız, zaman zaman çekingen bir kız çocuğu gibi bazen de cıvıl cıvıl bir kadın? Bu ikilem için neler söylersiniz?

Açıkçası duygularımı içime atarım. Dediğiniz gibi çok dışa dönük değilim. Şu an çalıştığım ortamda bile, acıkırım, susarım ama söyleyemem, gider kendi işimi hallederim.

Demir nasıl bir çocuk? Sizden aldığı huylar var mı?

O da çok duygusal benim gibi. Hakkını da savunur. Bu huyunu babasından almış. Oğlumda en çok hoşuma giden davranış sevgisini göstermesi. Ben hiç beceremem.

Kendiniz görmek istediğiniz yer neresi?

Ticarete kafa yormaya başladım. Televizyon çok sihirli ama garantisi olan bir iş değil.
Kaygan bir zemin. İlerleyen yıllarda bir restoran ya da butik açmak istiyorum. En kısa zamanda hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.

‘Aile bağı çok önemli!’

Geçen haftalarda Instagram’da babanızın kucağında bir fotoğraf paylaştınız. Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Babama düşkünlüğüm ayrı, çok bağlıyız. Doğum günleri çok önemlidir mesela. O toplantı da bulunmak zorundasın. Bayram sabahları mutlaka babaannemin evinde tam kadro bulunuruz. Aile değerlerime sahip olarak büyütüldüm. Babam tekstille uğraşırdı, annem ev hanımıydı. Orta hali bir ailenin mutlu çocuğuydum.

Evlendikten sonra sınıf atlatıdığınıza dair dedikodular çıktı. Bu süreçte neler hissettiniz?

İnanılmaz yıprandım tabii. Tercihimi televizyondan yana kullandım. 17 yaşımda ünlüydüm. Ne zamanki kendi paramı kazanmaya başladım, babamdan tek kuruş para istemedim. O yüzden, alın teriyle para kazanmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Benim hiçbir zaman çok lüks hayatım olmadı. Ne kadar kazandıysam o kadar yedim. Paramı da kendime göre, istediğim gibi harcadım.

Aşk evliliği yaptığınızı söylediniz her zaman...

Bu da çok konuşuldu. Herkes ‘Mantık evliliği’ diye yorumladı ama öyle değildi. Her zaman evleneceğim insanın, iyi bir eş, iyi bir baba ve iyi bir arkadaş olmasını istedim. Evliliğimizin bitmesine rağmen Sinan’ın iyi bir baba ve insan olduğunu her zaman her yerde konuşurum. Aslında boşanmış çiftlerin dışında bir örneğiz.

‘Sinan’la evimiz yürüme mesafesinde’

Gerçekten eski eşle dost kalınıyor mu?

Biz bunu becerdik. Sanırım kişiliklerimizle alakalı. Fedakârlık yapmadan olmuyor. Hayatımızın en kıymetli varlığı Demir.

Çiftlerin aralarında yaşadığı problemin faturasını çocuğa çıkarmak ne derece doğru olabilir? Keşke herkes bu bilinçte olsa...

Elbette. Bizim tercihimiz, beraber verdik bu kararı. Ayrıldıktan sonra eşimin evine yürüme mesafesinde bir ev seçtim. Normalde çiftler birbirinden uzağa kaçar ama tam tersi biz yakın evler tercih ettik. Demir, hafta içi bende olmasına rağmen Sinan, istediği zaman gelip görüyor.

Demir çocuk olduğu için soruyorum. Zaman zaman size “Hepimiz aynı evde yaşayalım ya da haydi el ele tutuşun gibi” mesajlar veriyor mu?

Alışma süreci zorlasa da düzene oturttuk. Bir araya geldiğimiz zaman “Haydi yan yana oturun, ya da sarılın” gibi çocukça sözler söylüyor evet.

Demir’le ilgili aklınıza kazınan anınız hangisi?

Doğum yaptığınızda çocuğunuzun o an göğsünüze gelmesi en duygusal ve mutlu an. Ama ben yaşayamadım. İki gün boyunca kucağıma alamadım bebeğimi. Sonrasında bağlı olduğu kabloların arasından oğlumla tanıştım.

Siz bu konuda şanslıydınız. Ancak yoğun bakım ünitelerinin yüklü bir maaliyeti var. Bu külfetin altından herkes kalkamıyor...

Orada canınızdan bir can yatıyor. Bununla alakalı ülkemizde kurulan dernekler var. Benim de destek verdiğim ERDO - DER bunlardan biri. Hastaneler yapıyor, tedavi masraflarına destek oluyorlar.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorsunuz. Zaman zaman tatsız yorumlar olabiliyor. Pes edip kapatayım mı diyorsunuz, yoksa hayranlarınızın sevgisi ağır mı basıyor?

Önceleri kendimi anlatmaya çalışıyordum ama kimse kimseyi zorla takip etmiyor. Hoşuna gitmiyorsa uzak durursun.

Okurlarımızla paylaşacağınız bir güzellik sırrınız var mı?

Her sabah mutlaka ılık suyun içine limon sıkar içerim. Çok faydasını gördüm.

Nasıl bir anne Özlem Yıldız?

Başak burcunun da özelliğinden kaynaklı olsa gerek, inanılmaz kuralcıyım. Babası çok rahat olduğu için dengeyi kurmam gerekiyor. Gereğinden fazla disiplin sağla-dığım oluyor. Evdeki kötü polis benim.