Trabzon'daki Fetö Davası

TRABZON (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturma kapsamında, örgütün sözde "emniyet imamı" olan eski öğretmen Ali Kemal Ayvaz ile Trabzon Emniyet Müdürlüğü Cinayet Şube Müdürü Hüdayi Okur'un da aralarında bulunduğu 5 eski polisin yargılanmasına başlandı.

Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar sözde emniyet imamı Ayvaz ile Okur, Ömer Kömür, Serdar Yıldırım, Yakup Demirci ve Murat Sumeli, avukatları, tanıklar ve sanık yakınları katıldı.

Hazırlanan iddianamede hakkında, "emniyet imamlığı" yapmak, kod isim kullanarak toplantı ve sohbet düzenlemek, "ByLock" programı kullanmak ve silahlı terör örgütüne üye olmaktan dava açılan eski öğretmen Ali Kemal Ayvaz, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

ByLock programını kullanmadığını ileri süren Ayvaz, iddianamede adı geçen polis ve kişileri tanımadığını belirtti.

Cumhuriyet Savcısınca, itirafçıların darbe girişimi gecesi Ayvaz'ın kendilerine "Bizim çocuklar ihtilal yaptı. Kimse direnmesin." şeklinde mesaj gönderdiği yönündeki beyanları hatırlatılan Ayvaz, suçlamayı kabul etmeyerek iftira atıldığını öne sürdü.

Tutuklu sanık Eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü Cinayet Şube Müdürü Hüdayi Okur ise Erzincan'da görev yaparken polis memuru bir arkadaşının hatırına sohbet toplantılarına katıldığını belirtti.

Okur, cemaat toplantısı diye çağrılmadığını ve çay içmek için davet edildiğini belirterek, Fetullah Gülen'e ait kitaplar okunduğunu söyledi.

Çocuğunu örgüte ait okula gönderdiğini, Bank Asya'da bireysel emeklilik hesabı bulunduğunu aktaran Okur, 17-25 Aralık sürecinden sonra hesabını kapattığını kaydetti.

Darbe girişimi gecesi kendisine, sözde "emniyet imamı"ndan mesaj geldiği iddiasını kabul etmeyen Okur, Ayvaz'ı tanıyıp tanımadığı sorusu üzerine, tanımadığını belirterek gözaltındayken emniyette ifade verirken gördüğünü söyledi.

Vakfıkebir ilçe Emniyet Müdürlüğündeki görevinden ihraç edilen Ömer Kömür de hiçbir örgütsel faaliyette bulunmadığını ve "ByLock" programı kullanmadığını belirtti.

Aynı müdürlükte görevli eski idari bürolardan sorumlu komiser Serdar Yıldırım ise darbe girişiminden sonra açığa alındığını ifade ederek, Ömer Kömür'le kafa dağıtmak için yaylaya gittiklerini, yaylada durdukları yerde ısınmak için ateş yaktıklarını aktardı.

Gözaltına alındığında üzerinden çıkan 1 doların sorulması üzerine Yıldırım, darbe girişiminden 8-9 ay önce erkek kardeşinin düğünü olduğunu söyleyerek, "Elazığ'da düğünlerde havaya para saçılır. Ben de 100 adet 1 dolar almıştım. Birini de hatıra olarak sakladım." ifadesini kullandı.

Tanık A.E, darbe girişiminden sonra yayladan işten gelirken yol kenarında bir aracın yanındaki iki kişinin ateş yaktığını gördüklerini belirterek, "Bir şeyler yakıyorlardı. Mavi dosyanın kapağını gördüm. Arabanın bagajından bir şeyler alıp yakıyorlardı. Uzun boylu olan diğerine 'Devrem başka yakacak bir şey kaldı mı?' dedi. Olay yerinden uzaklaşınca şüphelenince polisi aradık. Darbe girişiminden sonra olduğu için asker zannedip polisi arama gereği duyduk. Gördüğümüz yerde dallarla ısınmak amacıyla bir ateş yakılabilirdi. Bizi görünce elleri ayakları dolaştı." dedi.

Sanıklar Murat Sumeli ile Yakup Demirci ise üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Sanık avukatının dinlenmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı, ByLock programı çıkmayan Ömer Kömür'ün tahliyesini, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.

Mahkeme heyeti, Kömür'ün, yurt dışına çıkış yasağı getirilerek tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.