Gündem ‘TSK operasyona doğrudan girmez’

‘TSK operasyona doğrudan girmez’

16.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Çatışmasızlık bölgesi İdlib'te terör örgütü Heyet Tahrir üş Şam'ın (HTŞ) birçok noktayı ele geçirmesi ortak operasyon hazırlıklarını gündeme getirdi.

‘TSK operasyona doğrudan girmez’

Güvenlik uzmanları, olası İdlib operasyonunda sivil/terörist ayırımı yapılmasının çok zor olduğunu belirterek, "Türkiye'nin İdlib operasyonuna doğrudan katılması düşünmüyoruz. Çünkü, bu operasyonda sivil kayıplar olacaktır ve Türkiye sivil kayıplar konusunda çok hassas. Ama Türkiye, burada sivil kaybın önlenmesinde bir rol üstlenebilir" yorumunu yaptı. Uzmanlar, Adana Mutabakatı'na da dikkat çekti ve "Adana Mutabakatı, Şam ve Ankara'nın en azından, teknik heyetler düzeyinde iş birliği ve müzakere yolunun açılması anlamına gelir" dedi.

Zirvede "somut adımlar" vurgusu

HTŞ'nin, çatışmasızlık bölgesi İdlib’te birçok noktayı ele geçirmesi, Rusya ve Suriye Rejimi'nin operasyon hazırlıklarını artırdı. Soçi Zirvesi'nde yapılan ortak açıklamada da, HTŞ'nin bölge üzerindeki saldırılarını reddeden üç lider, bölgedeki ateşkes ihlallerinin azaltılması için somut adımlar atılacağına işaret etti.

Soçi Zirvesi ve İdlib'de yaşananları uzmanlar Milliyet'e değerlendirdi.

‘TSK operasyona doğrudan girmez’

Kısmi operasyon

ORSAM Suriye Araştırmaları Koordinatörü Oytun Orhan, şunları söyledi:

"Soçi Mutabakatı'na göre, radikallerin silahsızlandırılmış bölgeden çekilmesi ve bölgedeki terör gruplarının zayıflatılması planlanıyordu. Fakat son aylardaki gelişmeler tersine işledi. HTŞ, İdlib'te büyük çoğunluğu ele geçirdi.

Türkiye'nin İdlib konusunda silahlı gruplara ve halka sunduğu çıkış planını, HTŞ kabul etmemiş gibi görünüyor. Burada Suriye Rejimi operasyonu mümkün kılabilecek adımlar attı ve Türkiye'nin eli zayıfladı. Dolayısıyla buraya dönük Rusya-Suriye Rejimi operasyonu gündeme geldi. Türkiye, İdlib konusunda, yoğun göç dalgasını engelleyebilecek bazı önlemler almak isteyecektir. Bir operasyon olacaksa, bütün İdlib'i kapsamasını değil, belli bir kısmını kapsamasını bekleyebiliriz. Hem sivil kaybın önlenmesi, hem de göç etmek zorunda kalacak İdlib halkının nereye yerleşeceği konusunda bazı önlemler alınacaktır.

Türkiye operasyona aktif katılmaz

Türkiye'nin olası bir İdlib operasyonuna doğrudan katılacağını düşünmüyorum. Çünkü, bu operasyonlarda sivil kayıplar olacaktır. Türkiye'nin bölgedeki halkla çok yakın bir ilişkisi var. Türkiye sivil kayıplar konusunda çok hassas. Ama Türkiye'nin burada sivil kaybın önlenmesinde bir rol üstlenmesi söz konusu olabilir. İdlib'in M4 ve M5 otoyolları şeklinde ikiye bölünmesi ve güney bölgelerde operasyon yapılması masada olabilir. Geriye kalan M4-M5'in kuzey bölgelerinde ise, bu operasyonun yayılmaması planlanabilir. Siviller de kuzeydeki bölgeye yerleşebilir. Türkiye sivillerin yerleştirilmesi ve halka yapılacak yardımlarda rol üstelenecektir. Ama askeri olarak ben sahada Türk askerinin doğrudan rol alacağını düşünmüyorum.

İdlib çok karışık bir saha

"Türk askerinin aktif olarak sahada olmaması Türkiye'ye bir şey kaybettirir mi" sorusuna ise Orhan, şu yanıtı verdi:

"Bu Türkiye'ye sahada bir şey kaybettirmez, aksine kazandırır. İdlib'de sadece terörist unsurlar yok, çoğunluğu sivil ve ılımlı muhalif var. Ne yazık ki HTŞ, sahayı ele geçirdi. İdlib sahası suçlu/suçsuz, sivil/terörist ayrımının yapılmasının çok zor olduğu bir ortam. Türkiye de bunun bilincinde. HTŞ, Türkiye'nin sunduğu çıkış planına uymuyorsa, Rusya destekli bir rejim operasyonuyla da yüzleşmek zorunda. Türkiye'nin, operasyona katılmayıp, halkın korunması açısından rol oynaması, hem Rusya hem de Türkiye açısından daha iyi bir seçenek."

‘TSK operasyona doğrudan girmez’

Türkiye zaman istedi

Emekli Tuğgeneral, İstanbul Aydın Üniversitesi'nden Dr. Naim Babüroğlu da şunları kaydetti:

"Putin son Soçi Zirvesi'nde, İdlib'e bir operasyon zorunluluğunun işaret fişeğini attı ve Ruhani de bunu destekledi.

İdlib mutabakatından sonra HTŞ'nin kontrol ettiği bölge azalması gerekirken aksine arttı. Dolayısıyla, bir operasyon ihtimali doğdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Soçi Zirvesi'nde, İdlib'deki sürecin devam etmesi yönünde bir mesajı oldu. Bu da şu demek: İdlib'de biz HTŞ gibi terör örgütlerininin alanlarını, ılımlı muhalifler vasıtasıyla tekrar kontrol altına alırız.

Türkiye, bazı terör örgütlerinin elimine edilmesi, bazılarının da ikna edilmesi için biraz süre istiyor.

Üç ihtimalli operasyon

Olası İdlib operasyonu üç şekilde olabilir. Birincisi, Suriye-Rusya desteğiyle bazı belirlenmiş terör örgütleri bölgelerine nokta kara harekatı veya hava operasyonları yapılabilir. İkinci ihtimal, sınırlı bir operasyon. Suriye ordusu örneğin 5-7 kilometrelik belirlenen derinlikte, operasyon yapabilir. Burada açılacak bir güvenli koridorlar siviller emniyetli alana geçer. Üçüncüsü de en düşük ihtimal olan tüm İdlib'i kapsayacak geniş çaplı operasyon. Bu tür operasyon Türkiye'ye en az 1 milyonluk göç dalgası başlatır. Artı sığınmacı kılığında teröristlerin Türkiye'ye girme tehdidi doğurur. Türkiye geniş operasyona sıcak bakmıyor."

Adana Mutabakatı

Soçi'de Adana Mutabakatı üzerinde üç liderin uzlaştığına dikkat çeken Babüroğlu, "Adana Mutabakatı, Şam ve Ankara'nın en azından, teknik heyetler düzeyinde iş birliği ve müzakere yolunun açılması anlamına gelir. Bu mutabakat, Suriye ve Türkiye'nin savunma bakanlıkları arasında güvenlik iş birliği komisyonu kurmalarını, güvenlik iş birliği alt komisyonu ve sınır birlikleri komutanlarının zaman zaman görüşmeleri anlamına gelir" dedi.

Yazarlar