Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ülkemiz ve demokra-simiz çok zorlu bir süreçten geçti ve halen bu zorlu süreç devam ediyor. Milli iradenin zaferiyle sonuçlanan darbe girişiminin engellenmesinde bazı sivil toplum örgütlerinin çok büyük payı oldu. Bunlardan en önemlisi de Türk İş’ti. Havanın puslu, ortamın gergin olduğu bir anda Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Sakarya’da Kent Meydanı’na çıkıp Türk İş’in 1 milyon işçisiyle darbe girişiminin sonuna kadar karşısında olduğunu belirtti. Bu destek kritik bir dönemde milli iradenin gücünü artırdı.
Atalay meydanda
Başkan Ergün Atalay, darbe girişiminin yaşandığı cuma gecesi yani milli iradenin yüreklendirilmeye en çok ihtiyacı olduğu dakikalarda, Sakarya Kent Meydanı’nda “Türk İş’in 1 milyon işçisiyle bu darbe girişiminin karşısında olduğunu” 50 bin kişiye ifade etti.
Atalay, “Bu ülkenin kimsenin babasının çiftliği olmadığını” da belirterek darbeye karşı açık ve net bir tavır sergiledi. Bu tavır zaten teyakkuzda olan milli iradeyi daha da güçlendirdi ve işçi kesimi seçilmiş hükümetin arkasında, darbe girişiminin karşısında olduğunu bütün taraflara açıkça ilan etmiş oldu. Atalay’ın kendisinin de bizzat meydanlarda olması, işçilerin meydanlara çıkmak konusundaki endişelerini gidermiş oldu.
Vatan sevgisi
Türk İş, darbe girişimi sürecinde son derece demokratik bir tavır sergiledi. 15 Temmuz Cuma günü öğle saatlerinde kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ olarak adlandırılan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran heyete destek olmak üzere faaliyetlerde bulunan Türk İş, aynı günün gecesinde başlayan darbe girişimine en sert ve cesur tepkiyi veren sivil toplum örgütü oldu. Demokratik düzende hükümet ve hükümetin icraatlarıyla üyelerinin hak ve menfaatleri adına mücadele eden bir konfederasyon, işçi konfederasyonu olmanın gereğini sonuna kadar yapacak, gereken hukuki ve idari işlemler ne ise bunları yürütecektir. Diğer yandan, seçilmiş ve meşru hükümeti anti demokratik yöntemlerle devirmeye yönelik bir darbe girişiminin karşısında en hızlı ve cesur şekilde yer alan da yine aynı konfederasyon olabilecektir. Bunun adı demokrasidir. Dolayısıyla, Türk İş bu süreçte sergilediği tavırla pek çok sendika ve konfederasyona örnek olmuştur. Sosyal diyalog mekanizmasının gelişmesi açısından da hasretle beklenen adımlar atılmış ve demokratik gereklilikler sergilenmiştir. Bu tavır bundan sonra demokratik düzenin sosyal tarafları arasında yürütülecek bütün görüşmelerde dikkate alınmalıdır. Bu ülkenin geleceği için her şerden bir hayır doğar felsefesiyle bugünden sonra sosyal tarafların ortak amacının bu ülkenin bekası olduğu unutulmadan çalışma hayatı konusunda adımların atılması sürecine geçilmelidir.
Topyekûn tavır
Darbe girişimine en sert tepkiyi Türk İş verdi. Bunun yanında, Hak İş, Memur Sen, Kamu Sen de darbenin karşısında tavır aldılar. Sendika ve konfederasyonların fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak, darbeci zihniyete karşı daha güçlü ve ortak bir tavır sergilemeleri gerekiyor. ‘Ama’sız, ‘fakat’sız darbe ve darbecilere karşı net tavır takınılmalı ve gerekirse bu yönde kararlı adımların atılması sağlanmalı. Yaşanan süreçte gelinen nokta, darbeci zihniyete karşı kalıcı önlemler almak gerektiğini açıkça göstermektedir. Bu açıdan ülkenin acil sorunlarına işçi sınıfından çözüm önerileri gelmeli, sendika ve konfederasyonlar ellerini taşın altına koymalılar. Ancak bu sayede işçi sınıfının sorunlarına kalıcı çözümler bulunabilmesi için gerekli ortam oluşturulabilir.

TÜRK İŞÇİ SINIFI  MEMLEKETE SAHİP ÇIKTI


İşçi sınıfı demokrasinin hep yanında

Bu süreçte işçi sınıfı demokrasinin yanında yer aldığını açıkça ortaya koydu. Şimdi bu tavrın ortaklaşa, tek ses olarak ve milli iradenin gücünü yükseltecek şekilde dillendirilmesi gerekir. Bu tavır ülkemizde yalnızca demokrasinin değil, sosyal düzenin ve sosyal diyaloğun gelişmesi açısından da gerekli. Bu sayede çalışma hayatının tıkanan konularına ve çözüm bekleyen sorunlarına da gerekli yaklaşımın sergilenmesi söz konusu olabilecektir.