Türk kahvesi makinesi furyası

Türk kahvesinde makine furyası yaşanıyor. Şu anda Türkiye pazarında 10’dan fazla markanın Türk kahvesi makinesi bulunuyor.

Makine furyası 2004 yılında Arçelik’in Telve’siyle başladı. O zamandan bugüne pek çok yeni marka Türk kahvesi makinesini lanse etti. Türk kahvesinin ise 500 yıllık geçmişi var. Arzum Okka, Fakir Kaave, Bosch Coffeexx, Korkmaz Kahvekolik, Karaca Hatır, Tefal Köpüklüm, Altus Ehli Kahve, Profilo Kahvedan, King Kısmet, Grundig, Beko Keyf, Selamlique kapsüllü Türk kahvesi makinesi bunlar arasında. Türk kahve makinesi pazarı son beş yıldır her yıl ortalama yüzde 30-40 bandında büyüyor. Ayrıca elektrikli cezve şeklinde de pek çok model var. Kahve makinelerinin fiyatı ise 200 TL’den başlayıp bin TL’ye kadar çıkıyor. Elektrikli cezvelerin fiyatı ise 54 TL’den başlıyor.

600 gram tüketim

Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği (TKKAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Türk kahvesinin en önemli kültürel değerlerimizden biri ve en çok tercih edilen kahve türü olduğunu belirterek, “Yerli ve yabancı kahve zincirlerinin büyümesinin yanı sıra makineleşmenin de artmasıyla evlerde, ofislerde rahatlıkla pişirilebiliyor. Şu anda Türkiye’de günde ortalama 1.02 fincan kahve içiliyor. Kişi başına tüketilen yıllık Türk kahvesi miktarı ise yaklaşık 600 gram düzeyinde” dedi.

Şu anda Türkiye pazarında 10’dan fazla Türk kahvesi makinesi markasının ortaya çıktığını da aktaran Kolbaşı, yeni markaların bu alana girme planları olduğunu da belirtti. Kolbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden sadece cezve ile ulaşılabilen ideal lezzet ve köpük artık makinelerde rahatlıkla yapılabiliyor hem de her fincanda aynı lezzeti alabilme garantisi ile. Türk kahvesinin dünya yolculuğundaki en büyük bariyeri de özellikle makineleşmeydi, bu konuda 100 yıl kadar bir gecikme yaşandığını düşünüyorum. Bu bariyerin aşılmasıyla hem Türkiye’de hem de yurtdışında Türk kahvesi tüketimi oldukça yüksek oranlarda arttı.”

Payı yüzde 10

Murat Kolbaşı, dünyada günde yaklaşık 2.2 milyar fincan kahve içilmesine karşın Türk kahvesinin pazardan sadece yüzde 10 oranında pay alabildiğini de vurgulayarak, hedeflerinin Türk kahvesi tüketiminin yüzde 20 paya çıkması olduğunu, kendileri gibi Türk kahvesi makineleri ile beraber Türk kahvesinin yayılımının hızla artacağını kaydetti.

Sosyal bağların bir tamamlayıcısı

Türkiye’de kahvenin sosyal yaşamın ve kültürün başta gelen öğelerinden olduğunu hatta tek başına bir kültür meydana getirdiğini dile getiren Kolbaşı, “’Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ sözü bile kültürümüze ne kadar işlediğinin bir kanıtı. Türk kahvesi sohbet demek, misafirperverlik demek, paylaşmak için bir araya gelmek demek. Kesinlikle sosyal bağlarımızın tamamlayıcısı olduğunu düşünüyorum. Farklı kahve türleri hayatımıza girse de Türk kahvesi her daim vazgeçilmezimiz olacaktır” dedi.

Cezve isteği azalıyor...

Murat Kolbaşı, Türk kahvesinin pişirilmesiyle, sunumuyla ve kültürel geçmişiyle oldukça bütünleşen bir kahve olduğunu da belirterek, “Cezveye olan bağlılık da kısmen devam ediyor diyebiliriz. Makineleşmeye ilk geçiş elektrikli cezvelerle oldu, bu da bizim sektörde lider olduğumuz bir kategori. Tüketici nezdinde klasik cezvelerin yerini alan önemli bir kategori. Ancak, özellikle zamanla yarışan, daha fazla konfora ve pratikliğe ihtiyacı olan büyük şehirlerde elektrikli cezve yerine gelişmiş makinelere geçiş olduğunu söyleyebilirim” dedi.