İstanbul TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN EFSANEVİ GAZETESİ HERGÜN SATILIYOR

TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN EFSANEVİ GAZETESİ HERGÜN SATILIYOR

03.04.2015 - 09:02 | Son Güncellenme:

.

TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN EFSANEVİ GAZETESİ HERGÜN SATILIYOR

Hergün Gazetesi Sahibi Dr. Adnan Odabaş, Türk milliyetçilerinin efsane gazetesi Hergün’ün isim hakkını satmaya karar verdiğini açıkladı.
Kariyer Akademisi Üsküdar ve Hergün Gazetesi Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Adnan Odabaş, 10 yıldır yayın hayatını sürdürdüğü Hergün Gazetesi’ni satmaya karar verdiğini belirterek, "Saygıdeğer okuyucularımız, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in talimatıyla kurulan, 1980 öncesinin üçüncü büyük gazetesi olan, Ülkücü-Milliyetçi camianın kanı ve gözyaşı ile özleşmiş Hergün Gazetesi’ni, yaklaşık 10 yıldır şirket bünyemizde yayınlamaya devam ediyoruz. Türkiye genelinde resmi kurumlar, milletvekilleri, bakanlıklar, müsteşarlıklar, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasi parti il başkanlıkları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri başta olmak üzere, yayın çizgisiyle ilgili oldukları, olabilecekleri düşünülen kişilere de düzenli olarak 15 günde bir yaklaşık 10 bin adet Hergün Gazetesi gönderiyoruz" dedi.
ODABAŞ: "HERGÜN GAZETESİ GÜNLÜK YAYIN YAPMALI"
Hergün Gazetesi’nin günlük yayınlanması gerektiğini belirten Odabaş, "Gazetenin gerek bölgesel yayınında, gerekse gönderildiği kişi ve kurumlardan alınan geri bildirimlerde dikkate değer bir heyecan getirdiği, bugün farklı siyasi partilere dağılmış milliyetçiler tarafından da ilgiyle ve sevgiyle karşılandığı, günlük yayının beklendiği ve istendiği gözlenmektedir. Halen siyaset, ilim, ticaret, bürokrasi alanında faal binlerce kişinin Hergün Gazetesi ile ilgili bir çok hatıraya sahip bulundukları, geniş bir kesimde de ‘Hergün’ adının bilinirliği yüksek olduğu görülmüştür.
Bugün, yabancı kaynaklardan destek aldığı açıkça görülen, ayrıca kamu kaynaklarından türlü yollarla beslenen, nitelik ve nicelik yönünden sürekli çoğalan ve çeşitlenen bir propaganda medyası oluşmuştur. Bu medya milletimizin en yüksek değeri olan İslam dinine mensubiyeti alabildiğine sömürerek, bir anlamda dini inanç ve hassasiyetleri uluslararası çıkar ve yıkım örgütlerinin emrine verdiğinden, halkla gerçek arasındaki mesafe açılmıştır. Bugün, mevcut yayın dizisinde Türk milliyetçilerinin ortak sesi olabilecek yayın bölümü boştur! Her ne kadar 1-2 örnek var ise de, bunların o boşluğu doldurduğu kesinlikle söylenemez. Propaganda medyası, sis bombalarında halkın alıştığı, sevdiği, hoşlandığı, rengi kullanmaktadır. Kanaatimizce, bu renge mesafeli vasıtalarla halkın, okuyucunun gerçekleri görmesini sağlamak kolay değildir. Türk milliyetçileri, Türkiye’nin gerçek çıkarlarını savunurken yeterli, doğru ve çeşitli bilgiyle beslenmelidir. Bu bilginin günlük kaynağı olabilecek bir yayın organından şu anda mahrumuz. Akademisyenlerimizden sanatçılarımıza kadar, yetişmiş insan gücümüz bilgi ve tecrübelerini, araştırma ve incelemelerini aktarabilecekleri günlük bir yayın organına sahip değillerdir. Fikir ve sanatta adeta atıl kapasite halinde duran kişi ve çevreler de yeni bir yayın organıyla hedeflerimize yeniden kazandırılacaktır. Özetle sunulan bu kanaatler, günlük yayınlanacak olan Hergün Gazetesi’nin yayın politikasının da çerçevesini oluşturacaktır" diye konuştu.
YAYIN POLİTİKASI HAKKINDAKİ ÖN DÜŞÜNCELER
Odabaş, yayın politikası hakkındaki düşüncelerini de şöyle sıraladı:
"Milli mücadele yıllarında ve bütünüyle Müslüman toplumların sömürgeleştirilmesi sürecinde ‘Düvel-i Muazzama’ dini hassasiyeti olan ama dini haysiyetten yoksun kişi ve grupları olabildiğince kullandı. Hergün, incitmeden ve yabancı oyunlara da çok alet olunmasına fırsat vermeden, dini haysiyeti vurgulayacak (ve İslami duyarlılık içerisinde davranarak), dini haysiyetten uzaklaşmanın sonuçlarını hatırlatacak, milletin kendi değerleriyle dağıtılması, körleştirilmesi tehlikesine zarif bir şekilde dikkat çekecektir. Uluslararası güçler, Türkiye’de İslam kartını bir defa daha oynarken, Türk milliyetçileri İslami duyarlılıklarını en yüksek estetik ve sesle dile getirmekten bir an bile geri duramaz.
Hergün, diğer medya organları için kaynak olabilecek bir muhteva taşımalıdır. Ayrıca, fikir ve bilginin özünde de sunuluş tarzında da ciddiyet, seviye ve özgünlük gözetilecek, gazetenin bir başvuru kaynağı olması sağlanacaktır. Hergün, fikir ve araştırma yazılarıyla yetiştiren, besleyen bir muhteva taşıyacak, okuyucusu için itibar göstergesi olacaktır. Hergün, aynı zamanda tüm fertlerinin ayrı ayrı ihtiyaçlarını göstererek her ailenin vazgeçilmez bir parçası olmayı hedefleyecektir. Hergün, Türk milliyetçilerinin birbirinden kopmalarının ne büyük bir tehlike teşkil ettiğini hissettirecektir.
Hergün, siyasi iktidarların zihniyetinin, politikalarının milliyetsiz, vatansız, Müslümanlık anlayışının mozaik vb. Propagandasının demokrasi maskeli azınlık ırkçılığının Türkiye’yi götüreceği noktayı en açık fikir ve bilgilerle gösterecektir. Türk milleti, kendi gerçek çıkarlarına, kendi varlığına nasıl yabancılaştırıldığını Hergün ile anlatacaktır".
“BAHÇELİ’NİN TEKLİFİ İÇİME SİNMEDİ”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daveti üzerine kendisiyle görüştüğünü belirten Odabaş, " ‘Siz, Başbuğ Alparslan Türkeş’in siyasi mirasına sahip çıktınız ama, gazetesine sahip çıkmıyorsunuz’ dediğimde, ‘Doğru söylüyorsun... Ülkücü kardeşlerimizin kanı ve gözyaşının bulunduğu Hergün Gazetesi’ne sahip çıkılmalı. Ancak, benim akademisyen arkadaşlarım var. Tüm köşe yazarlarını ben vereceğim. Sen de, bu işin başında olacaksın. Kutup Yıldızı gibi bizleri yönlendireceksin. Tarafsız bir gazete yapacaksın’ şartını koştu. Ben de, kendisine, ‘Köşe yazarlarını MHP Genel Başkanı tayin edecek. Ben nasıl bir tarafsız gazete yayınlayacağım’ dedim. İsimlerini söyleyemeyeceğim bir çok siyasi parti temsilcisi ve işadamı, ‘Türk milliyetçiliğini yargılayan, sorgulayan ve yeniden tarifini yapacak bir Hergün Gazetesi çıkarırsan sana destek veririz’ dediler.
İşte değerli okuyucularım, Türkiye’de bir dava adamı olarak, milli ve manevi değerleri muhafaza ederek, gazete çıkarmanın ne kadar zor olduğunu sizlere kısaca anlatmaya çalıştım. 28 yıldır Üsküdar Gazetesi’ni, 10 yıldır da Hergün Gazetesi’ni çıkardığım halde, devlet kurumlarından hiçbir resmi reklam ve ilan almadan hiçbir şirketimiz adına devletten ihale ve kredi almadan meslek hayatını sürdürmenin ne kadar zor olduğunu sizlere anlatmaya çalıştım. Hergün Gazetesi’ni günlük bir gazete olması için uzun bir süre mücadele ettim. Ancak, yukarıda yazdığım ve yazamadığım bir çok sebeplerden dolayı Hergün Gazetesi’nin isim hakkını satmaya karar verdim. Almayı düşünen kişi ve kuruluşlara elimden gelen her türlü desteği vereceğimi de şimdiden belirtiyor, bize bugüne kadar reklam vererek, abone olarak destek veren; köşe yazılarıyla okuyucularımızı aydınlatan yazarlarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” dedi.