14. Selvi Boylum Al Yazmalım (1977
) filmi ile Taşkent Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
Filmin son sahnesi hatırlayıp da etkilenmemek mümkün mü?
“Sevgi neydi? Coşkun akan dere, sonbahar rüzgarıyla ürperen yapraklar, cama vurup dağılan yağmur damlaları, bir yürek çarpıntısı… Sonunda coşkun dere durulur, yapraklar kurur dökülür, yağmur diner, güneş çıkardı. Sevgi neydi? Sevgi sahip çıkan, dost sıcak insan eli. İnsan emeğiydi. Sevgi iyilikti, sevgi emekti…”
15. Dila Hanım (1977) filminin senaryosunun ilham kaynağı, Necati Cumalı’nın Makedonya 1900 isimli öyküsüdür.
“Geçirdiğim at kazasından dolayı tövbe etmeme rağmen, yine iflah olmaz oyunculuk aşkıyla tövbemi bozdum. Sahne çekilmeye başlandı ve dev gibi atın üzerinde sakin olmaya çalışıyordum. Elimdeki tüfekle ateş edince, patlayan silah sesiyle bindiğim at ürktü ve şaha kalkıp huysuzlanmaya başladı. Paniğe kapılmıştım ama sahneye devam ediyordum. Setteki arkadaşlarımın müdahalesi ile atı sakinleştirdik. Diğer at sahnelerinde dublör kullanıldı. Ata binmeyi tekrar göze alamadım.”