Tekirdağ TÜRKİYE ASMA GENETİK KAYNAKLARI PROJESİNİN 50. YILI

TÜRKİYE ASMA GENETİK KAYNAKLARI PROJESİNİN 50. YILI

03.09.2015 - 20:56 | Son Güncellenme:

.

TÜRKİYE ASMA GENETİK KAYNAKLARI PROJESİNİN 50. YILI

Türkiye Asma Genetik Kaynakları Projesinin 50. Yılı Tekirdağ’da düzenlenen etkinlikle kutlandı.
Tekirdağ Süleymanpaşa ilçesi Bağcılık Araştırma Enstitüsünde düzenlenen etkinlikte Türkiye’nin 7 bölgesini kapsayan 150 çeşit üzümün bulunduğu stant açıldı. Vatandaşlar üzüm standını gezerek üzümlerin tadına baktı. Etkinliğe Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü(TAGEM) Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Nejdet Kaplan, Tekirdağ Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, Süleymanpaşa Kaymakamı Ahmet Atılkan, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Sağlam, Kurum Müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından protokol konuşmaları ile devam etti.
Düzenlenen etkinlikte konuşan Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Nejdet Kaplan, Türkiye Asma Genetik Kaynakları Projesi ile sadece Türkiye’nin değil dünya mirasını korudukları söyledi. 50 yıllık projenin gelecek nesillere miras kalacağını belirten Kaplan, “Üzerinde bulunduğumuz topraklar asmanın ana vatanı. Bağcılık Ülkemiz için çok önemli dünyada üzüm üretiminde 5. sıradayız. Bağ alanları bakımından 6. Sıradayız. Çekirdeksiz üzüm üretiminde birinci sıradayız. Milli koleksiyonlar tesisi isimli projenin başlangıcı 1965 yılına dayanıyor bugünde bu projenin 50. Yılını kutluyoruz” dedi.
“MİLLİ KOLEKSİYON BAĞI İLE DÜNYA MİRASINI KORUYORUZ”
Kaplan, Milli Koleksiyon bağında olan çeşitlerin birçoğu orijinal yerlerinde bulunmadığını ifade ederek, “50 yıllık bir proje için az bir zaman değil bu proje sadece Türkiye için değil dünya mirasını da koruyoruz. Nasıl Efes Antik kenti bir dünya mirası ise Diyarbakır surları dünya mirası ise burada toplanan bin 400 çeşit milli koleksiyon bağıda dünya genetik mirasını oluşturuyor. 1965 yılında başlamasaydık 200 yılında başlasak şu anda ki genetik çeşitliliğimiz dünya mirasının çok azını oluştururdu. Milli Koleksiyon bağında olan çeşitlerin birçoğu orijinal yerlerinde bulunmuyor. Zamanında oluşturduğumuz bu mirası gelecek kuşaklara aktaracağız. Önümüzde ki 100 yılda bu genetik mirasımızı kullanan birçok araştırıcı bu projede çalışan 30’un üzerinde ki araştırmacıyı sevgi ve saygı ile anacaktır” diye konuştu.