13.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz - İstanbul
Marti yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Özgürlüğe ve adalete bağlı birkaç kişinin, Habsburg İmparatorluğu’ndan talep etmek için İsviçrelilerle güçlerini birleştirmeye karar vermesinden bu yana 7 asırdan fazla bir zaman geçmiştir. 1291 tarihli Federal Paktın bu sembolik tarihinden beri, bir dizi temel ilke, İsviçre Konfederasyonu’nun tarihini belirledi ve bugün hâlâ geçerli olmaya devam ediyor. Bağımsızlık, dayanışmaya bağlı egemenlik, uzlaşma duygusu ve fikir birliği arayışı bunlardan sadece birkaçı.”
‘Anlaşmadan memnunuz’
Konuşmasında Türkiye İsviçre ilişkilerine de değinen Marti şöyle devam etti:
“İsviçre için, Türkiye Avrupa kıtasının önemli bir partneridir. Avrupa Konseyi’nin temel değerlerini paylaşıyoruz. Avrupa Konseyi’nin tüm üye devletleri bu değerlerden sorumludur. İsviçre, Türkiye’ye, Akdeniz havzası etrafındaki göç krizine karşı büyük girişimleri için teşekkür ediyor, bunlar ortak değerlerin ifadesidir. Gelecek nesillere ayrıcalıklı bir çevre oluşturmak amacıyla, iç ve dış politikalarıyla anlamında birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. İsviçre Türkiye ile iyi ilişkilerini sürdürmektedir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2017 yılında 3.28 milyar İsviçre Frangı’na ulaşmıştır. İsviçre ayrıca geçen ay Türkiye ile imzalanan, ETFA ortaklarıyla 1992 anlaşmalarının yerini alacak ve modernize eden yeni bir serbest ticaret anlaşmasına sahip olmaktan da çok memnundur.”