İstanbul TÜRKİYE İLE HOLLANDA TİCARET VE YATIRIM FIRSATLARI LAHEY’DE ELE ALINDI

TÜRKİYE İLE HOLLANDA TİCARET VE YATIRIM FIRSATLARI LAHEY’DE ELE ALINDI

06.04.2016 - 15:12 | Son Güncellenme:

.

TÜRKİYE İLE HOLLANDA TİCARET VE YATIRIM FIRSATLARI LAHEY’DE ELE ALINDI

Hollanda-Türkiye İş Forumu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Hollanda Kraliyeti Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Lilianne Ploumen gibi önemli kişilerin katılımlarıyla Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlendi.
Hollanda-Türkiye İş Forumu, T.C. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Hollanda Kraliyeti Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Lilianne Ploumen, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nail Olpak, Hollanda Orta ve Küçük İşletmeler Birliği (MKB) Başkanı Michaël Van Straalen ve Hollanda İşverenler Derneği (HOTIAD) Başkanı Hikmet Gürcüoğlu’nun katılımları ile Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlendi.
Hollanda’nın en yoğun Türk nüfusuna sahip Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayan T.C. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türkiye ekonomisinin 2015 yılında yüzde 4’ten fazla büyüme gösterdiğini, büyümede G20 ülkeleri içinde 4’üncü sırada olduğunu ve Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında ‘lokomotif ülke’ konumunda bulunduğunu söyledi.
Elitaş, “Bugünkü temaslar ile umuyorum ki iş dünyamız için somut sonuçlar elde edeceğiz. Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı pay hızla büyüdü. Tüm Hollandalı firmaları, Türkiye gibi güçlü, sürekli gelişen ve dinamik bir ülkeye yatırım yapmaya davet ediyorum. Müteahhitlik sektöründe gerek karşılıklı, gerek üçüncü ülkelerde önemli başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Hollanda ile 400 yıldan uzun bir süredir ortak değerler ve çıkarlar üzerine kurulu bir ortaklığımız var. Yeni işbirliği alanları da geliştirmek durumundayız. İnovasyon iki ülke işbirlikleri için de önemli bir yere sahip. TÜBİTAK ve Hollanda Dış Ticaret Bakanlığı arasında iyi niyet anlaşmasının imzalanmasından çok memnunuz” dedi.
Hollanda Kraliyeti Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Lilianne Ploumen ise, “Türkiye ve AB arasında işbirliğinin başarısı için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
Mayıs 2016’da İstanbul’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Zirvesi’nde büyük firmaların Suriyeli sığınmacılara istihdam sağlaması konusunun da gündeme geleceğini belirten Ploumen, “Türkiye Hollanda’nın 16’ncı ticaret ortağı. Gümrük Birliği’nin revizyonu ve Türk vatandaşlarına yönelik vize zorunluluğunun ortadan kaldırılması için çaba gösteriyoruz. Türkiye’deki KOBİ’ler kendilerini kanıtladılar. Hollanda’daki Türk KOBİ’ler de fırsatları değerlendiriyorlar” dedi.
Hollanda’nın su sektöründe çok ileride olduğu vurgulayan Ploumen, Türkiye’nin lojistik açıdan önemli bir konuma sahip olduğunu ve iki ülke arasında pek çok işbirliği imkanının bulunduğunu söyledi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nail Olpak, son 10 yılda Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlarda Hollanda’nın 19,9 milyar dolar ile birinci sırada yer aldığını söyledi.
Türkiye’nin doğrudan yatırım yaptığı ülkeler sıralamasında ise Hollanda’nın 8,7 milyar dolar ile birinci sırada yer aldığını belirten Olpak, “Ama bundan sonrası için daha büyük düşünmeli, çıtayı daha yükseğe çekmeliyiz. Çünkü Türkiye, etrafındaki tüm olumsuz jeopolitik gelişmelere ve düşük küresel büyümeye rağmen, ekonomisini başarıyla yönetebilen bir ülkedir. 2015 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4 büyüdü. Büyüme oranları bakımından Türkiye G20 ülkeleri içinde 4’üncü sırada yer aldı” ifadelerini kullandı.
Avrupalı işadamlarının Türkiye’ye rahatlıkla gelebildiği gibi, Türk işadamlarının da rahatlıkla Avrupa’ya gidebilmesi gerektiğini belirten Olpak sözlerine şöyle tamamladı: “Vize uygulaması, Türkiye ve AB ülkeleri arasındaki ticareti yavaşlatıyor. Yine, TTIP gibi Gümrük Birliği uygulamalarında etkisiz ama etkilenen ülke olarak, haksız rekabet şartlarına maruz kalıyoruz. Bu nedenle, Gümrük Birliği Anlaşması güncelleme çalışmalarının ivedilikle sonuçlanmasını beklediğimizi de vurgulamak isterim. Eğer bu sorunlar giderilirse, başta Hollanda olmak üzere, bütün AB ülkeleriyle ticaretimiz dikkate değer bir artış gösterecektir. Dolayısıyla hem Türkiye, hem de AB ülkeleri kazançlı çıkacaktır.”