Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ve Başkan Yardımcısı Joe Biden’in bu ayın içinde Ankara’ya geleceklerine ilişkin açıklamalar, Washington’un 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk hükümetiyle nihayet üst düzey temas kurma kararı verdiğini gösteriyor.

Bu ziyadesiyle gecikmiş ziyaretlerin, son olarak ciddi hasar gören Türk-Amerikan ilişkilerini onarmaya yetip yetmeyeceğini göreceğiz.

Darbe girişimi, bu ilişkileri şimdiye kadar hiç olmadığı kadar kritik ve kırılgan bir noktaya getirmiştir. Bu kalkışmanın arkasında ABD’nin barındırdığı Fethullah Gülen’in, hatta bu işte Amerikan parmağı bulunduğu kanısı çok yaygındır. Ankara Washington’dan Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunda henüz karşılık alamadığı bir talepte bulunmuştur. Türk hükümetinin ve kamuoyunun beklentisi bu isteğin hızla yerine getirilmesidir.

Haberin Devamı

“Ya o, ya biz”...

Bu konu artık Ankara açısından, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini belirleyecek bir faktördür. Türk yetkililer çok açık bir dille ABD’nin Gülen ile Türkiye arasında tercihini ortaya koyması gerektiğini söylediler. Ankara’nın beklentisinin yerine getirilmemesi halinde, ikili ilişkilerin bundan çok büyük zarar göreceği (hatta Türkiye’nin buna sert karşılık vereceği) uyarısını yaptılar...

Bu şimdiye kadar Gülen’e yakınlık gösteren ABD yönetimi için alınması gereken zor bir karar olsa da Washington bu yüzden Türkiye’yi kaybetmeyi göze alabilir mi?

Washington’da son günlerde durumun ciddiyetine işaret edip ABD’nin Türkiye’yi kaybetme lüksüne sahip olmadığını dile getirenler artıyor.

Aslında Türkiye’nin bu konuda en güçlü kozu, jeostratejik konumudur. Bölgedeki şartlar, Türkiye’yi ABD ve Batı için vazgeçilmez bir müttefik durumuna getiriyor. Bu kozun daha önceki bazı uyuşmazlıklarda Türkiye’nin lehinde işlediği görüldü.

Bu kez de benzer bir sonuç beklenebilir.

Stratejik değer

Bugünkü konjonktürde Türkiye’nin jeostratejik değerinin önemli bir unsuru da İncirlik üssüdür. Ankara’nın ABD’ye Gülen bağlamında yaptığı uyarı çerçevesinde İncirlik üssünün kullanımı da gündeme getiriliyor. Oysa bu üs, ABD’nin ve de koalisyon güçlerinin bölgedeki IŞİD’e karşı hava operasyonlarında büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin ABD önderliğindeki koalisyonda yer almasının da stratejik ve psikolojik bir değeri var.

Türkiye’nin bu katkılarını askıya alması, Batı için hiç arzulanmayan bir zaaf yaratır.

Ne var ki Türkiye ABD’den beklentilerini sağlamak için kozlarını dikkatli ve ölçülü şekilde kullanmalı, ipleri koparmamaya özen göstermelidir.

Unutmayalım ki Türkiye Batı için ne kadar vazgeçilmez ise, Batı da Türkiye için öyledir...