06.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan / İstanbul
Türk Aferez Derneği tarafından düzenlenen Ulusal Aferez (kan ayrıştırma) Kongresi’nin en önemli gündem maddelerinden birini TÜRKÖK Projesi oluşturdu. Kongreye katılan ilginç isimlerden biri ise TÜRKÖK projesi sayesinde hayata tutunan 27 yaşındaki Tuğçe Çiçek oldu. Sekiz kız kardeşi olmasına karşın uygun kök hücre bulunamayan ancak TÜRKÖK Projesi sayesinde lösemiyi yenerek hayata tutunan Tuğçe Çiçek, “Türkiye ve dünyanın öbür ucunda sizlerin yardımıyla iyileşmeyi umut edenler var. 18-55 yaş arası sağlıklı tüm bireyler, kök hücre bağışçısı olarak ‘süper kahraman’ olabilir” dedi.
Tuğçe Çiçek, geçtiğimiz yıl grip olduğunda hayatının baştan aşağı değişeceğinden habersizdi. Şiddetli boğaz ağrısı, yüksek ateş ve halsizlik bir türlü geçmeyince, doktor olan eniştesinin tavsiyesiyle kan değerlerine baktırmaya karar veren Tuğçe Çiçek, yapılan tetkikler sonucunda lösemi olduğunu öğrendi. Bundan sonraki süreç ise genç kadın için adeta filmlere konu olacak bir hikayenin başlangıcıydı. Özel bir televizyon kanalının reklam departmanında çalışan Çiçek, teşhis konulduktan hemen sonra tedavi sürecine başladı. Kök hücre nakli olmasına karar verilen Tuğçe, ilk etapta tam uyumlu donör (bağışçı) bulma konusunda sıkıntı yaşamayacağını düşündü. Çünkü Tuğçe’nin 8 kız kardeşi vardı. Ancak yapılan tetkikler sonucunda 8 kız kardeşinden hiçbirinin dokusu, Tuğçe’ye tam uyumlu çıkmayınca, lösemi hastası Tuğçe büyük bir şok yaşadı. Tam bu sırada devreye Doç. Dr. Emre Tekgündüz girerek Tuğçe için Türkiye’nin ulusal doku bankası TÜRKÖK Projesi’ne başvurdu. Umutlu haber kısa sürede Tuğçe’ye ulaştırıldı. TÜRKÖK donör havuzundan Tuğçe Çiçek için akraba dışı tam uyumlu kök hücre bulunmuştu.
‘Hayatı ertelemeyin’
Geçtiğimiz Eylül ayında Ankara’da kök hücre nakli olan ve kanseri yenmeyi başaran genç Tuğçe, yaşadıkların Milliyet’e anlatırken, “Artık hayallerimi ertelemeyeceğim. Her sağlık insanın bağışçı olmasını öneriyorum. benim durumumda olan insanlar asla ümitsizliğe kapılmasınlar” dedi. Annesini 7 yıl önce mide kanserinden kaybeden Tuğçe Çiçek, lösemi hastalığı ve tedavi süreci hakkında şunları söyledi:
“Annemi kaybetmek hayatımın en büyük darbesi olmuştu. Babam da hayatımda olmadığından büyük bir boşluğun içine düşmüştüm. Psikolojik olarak çok kötü günler geçirdim. Üzüntüler biriktirmekten hastalandığımı düşünüyorum. Benim için asıl süpriz 8 kız kardeşimin hiçbirinden uygun doku bulunamamasıydı. Bunu duyduğumda gerçekten de büyük bir şaşkınlık yaşadım. Ancak ailem yanımda olmasa, bu süreci atlatamayabilirdim. İlk kemoterapi sonrası iyileşme dönemine girdiğimi öğrendim. Tek kişilik odada, izole bir hayat sürüyordum. Ne var ki, ilk kemoterapiden yaklaşık 1 yıl sonra hastalığımın yeniden nüksettiğini öğrendim. Geçtiğimiz Ağustos ayında nakil olmam kesinleşti. Kardeşlerimden uygun doku çıkmayınca TÜRKÖK’ten uygun doku bulundu. Geçtiğimiz 1 Eylül’de ilik nakli gerçekleştirildi. 3 aydır izole bir yaşam sürüyorum. Maske takarak, mümkün olduğunca insanlarla temas kurmamaya çalışıyorum. Ancak 1 ay sonra normal hayatıma dönebileceğim. Doktorlar şu an ilik örneklerimin yüzde 99.6 oranında donöre ait olduğunu söylediler. Bu oran tamamen iyileşme anlamına geliyor. Kansere yakalanmış herkese hayatı ertelememelerini tavsiye ediyorum. Moral ve asla pes etmemek kanserin en büyük ilacı. Bağışçı olmak isteyenlerin birçoğunun başımıza bir hastalık gelir endişesi taşıdığını biliyorum. Ancak kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Hem ailemden, hem yakın çevremden birçok insan bağışçı oldu.”
2 yılda 170’den fazla nakil
Doç. Dr. Emre Tekgündüz (Türk Aferez Derneği Genel Sekreteri): “Sağlık Bakanlığı ile Kızılay tarafından ortaklaşa yürütülen ve Türk Aferez Derneği tarafından da desteklenen TÜRKÖK Projesi sayesinde 2 yılda 170’den fazla kök hücre nakli gerçekleştirildi. TÜRKÖK’ün bugün veri tabanına işlenmiş 135 bin kök hücre bağışçısı bulunuyor. Bir başka deyişle 135 bin bağışçı hayat kurtarmak için sırada bekliyor. 18-55 yaş arası sağlıklı tüm bireyler bağışçı olabilir. Bağışçıların yapacağı tek şey kan vermek. Uluslararası doku bankalarından elde edilen gönüllü vericiler için tarama, kök hücre toplama ve kök hücre transferi için hasta başına maliyetin ortalama 35 bin Euro düzeyindeydi. TÜRKÖK tüm bu işlemleri ortalama 5 bin Euro maliyetle yapıyor ve sağlık sistemimiz bu maliyetleri tamamen karşılıyor. Proje, sayesinde her bir nakilde 30 bin Euro daha az harcama yapılıyor. Tasarruf edilen harcamalar yine sağlık sistemimize aktarılarak hastalar için harcanıyor. Ayrıca, tarama başlangıcından nakle geçen süre 3,5 aya düşüyor. Böylece hasta başına maliyet 7 kat azalıyor ve bekleme süresi ise yarı yarıya kısalıyor. Kanser hastaları için 1 günün bile ne kadar önemli olduğu düşünülürse TÜRKÖK Projesi’nin neden hayati derecede önemli olduğu ortaya çıkıyor. Projenin en önemli hedefi 250 bin gönüllü verici sayısına ulaşmak.”