Bayern’den 6 yediğimize sevineceğiz!

1985 Ağustos’unda Avrupa kupalarına UEFA sıralamasının sondan yedincisi Türkiye 3, baştan ikincisi İtalya ise 4 takımla katılmışlardı. Zira 80’li yıllar, Avrupa kupaları katılımcı sayısı bakımından daha eşitlikçi idi. Bugünse Andorra-San Marino gibi küçük ülkelerin 3’er ekiple katıldığı Avrupa kupalarına İspanyollar-İngilizler 7’şer temsilci gönderiyor.
Yine 1998’e kadar ön eleme turlarında alınan puanın değeri, sonraki turlarla eşitti. Bugünse bir ön eleme turu galibiyeti 1 puanken, bir grup galibiyeti 2 puan değerinde. Üstelik Şampiyonlar Ligi’nde grupları geçecek kadar iyiyseniz, artık ekstra ödüller de var: 2004’ten beri Şampiyonlar Ligi gruplarından terfi eden her takıma tam 5 bonus puan veriliyor. Aynı yıl içinde, Devler Ligi gruplarına kalmanın bonusu da 1 puandan 4’e çıkarılmıştı.

Haberin Devamı

Platini darbesi
Avrupa kupalarında ikinci halkaya daha büyük darbelerse, tam aksi vaatlerle göreve gelen Michel Platini döneminde vuruldu: Devler Ligi ön elemelerinde şampiyonlar-şampiyon olmayanlar rotası ayrılınca, Türkiye-Belçika-Yunanistan gibi ikinci halka ülkelerin iki takımla gruplara kalması hayal oldu. Çünkü bu ülkelerin ikincileri, play-off turlarında karşılarında Arsenal, Liverpool, Atletico Madrid, Valencia, Leverkusen gibi büyük liglerin üçüncü-dördüncülerini bulmaya başladı. 1997, 2000, 2001, 2003 ve 2007’de Devler Ligi’nde ikişer temsilciyle yer alan Türkiye, son 8 sezondur bu umudu unutmuş durumda. Esas önemli detaysa şu: 2007-2008’de Şampiyonlar Ligi’ne iki takımını birden gönderen Türk futbolu, o sezona Avrupa 15’incisi olarak girmişti. Oysa eğer bu sezon Olympiakos’un işleri biraz daha iyi gitse ve Türkiye’yi 13’üncülüğe itse, şampiyonumuzu dahi 2016-17 Devler Ligi gruplarına direkt gönderemeyecektik. Yani 2007’de 15’inciyken sahip olduğumuz haklar, bugünkü 12’nciliğimizden daha fazla!
Platini döneminin ikinci halkaya yaşatacağı bir diğer önemli kayıp da, bu yıldan itibaren sahne alıyor: Bu sezona kadar Avrupa’ya 6 takım gönderebilmeniz için ilk 9’a girmeniz yeterli idi. Yeni düzenlemelerle artık kupalara 6 takım gönderebilmeniz için ilk 6’ya girmeniz gerek. Türk futbol tarihindeki en iyi derecemizin 2001’deki 7’ncilik olduğunu da hatırlatmak gerekir sanırım burada.

Haberin Devamı

14 büyüktür 214

Bu yazının kaleme alınmasının esas nedeni ise Avrupa futbolunda her geçen gün açılan ekonomik makas... Katılım ve puanlama kriterleri ne kadar değişirse değişsin, Türk devleri yılda 150, Real Madrid-Manchester ya da Bayern 500 milyon euro kazandığı sürece aradaki fark, bugünkünden daha fazla açılmayabilirdi. Ama görünen o ki, Avrupa’nın zengin kulüpleri her geçen gün daha da zenginleşecek, fakirler de göreceli olarak daha fazla fakirleşecek.
Geçtiğimiz ay UEFA, Şampiyonlar Ligi yeni ödül dağıtım modelini açıkladı ve önceki hafta da bu sütunda kısmen değinmiştik bu konuya... Bir İngiliz takımının gelecek yıl Devler Ligi şampiyonu olması halinde kasasına en az 97 milyon euro koyacağı bu dağıtım modeliyle, orta sınıfla üst sınıf arasındaki gelir uçurumunun daha da büyüyeceği aşikar. Şampiyonlar Ligi’nde son 4 sezonun 3’ünde Real Madrid-Barcelona-Bayern Münih üçlüsü yarı final oynadılar. Bu sezon da tablo aynı. Onların yanına dönemsel olarak eklenen kulüpler de çok fazla değişmiyor: Chelsea, Manchester, Dortmund, Juventus, Atletico ve birkaçı daha. Bu kulüpler zaten sportif istikrarları ve yeryüzü sathına yayılan taraftar profilleri nedeniyle global ekonomik avantajlara sahipler. Onları bir de zaten doğaları gereği geldikleri Şampiyonlar Ligi yarı finali nedeniyle paraya boğarsanız, orta sınıfın onlarla rekabet etme şansı kalmayacak. Ulaşılabilecek en üst mertebe, Porto gibi, Lyon gibi büyüklere pahalı oyuncu satmak, yani aristokratlara üretim yapmakla övünen burjuva olmaktan öteye gitmeyecek gibi.
Bu noktada sanırım akla şu soru geliyor: 8-10 dev kulüp, nasıl oluyor da bütün bir Avrupa futbolu musluğunu kendi kasalarına bağlayabiliyorlar? Kalan 200 kulüp bu duruma isyan edemiyor mu? Cevabı şu: Kağıt üzerinde Avrupa kulüp sendikası vasfı gören bir organizasyon var. İçlerinde Beşiktaş, Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’u da barındıran 214 üyeli European Club Association... Ama bu birlik de maalesef Avrupa futbol kartelinin güdümü altında. Orta sınıfı daha da küçültecek bu Şampiyonlar Ligi ödül dağıtım modeli için UEFA ile 2022’ye kadar imza atmışlar bile. Garip ama gerçek.
Görünen o ki, Bayern’in Porto’ya 6 attığı şu günler iyi günlerimiz. Büyüyen gelir adaletsizliğine bakılırsa 5 yıl sonra Barcelona’nın Bayern’in Manchester’ın Portekizliler’e, Türkler’e, Ruslar’a 7’şer 8’er atması çok sıradan olacak maalesef.
Zenginin daha zenginleşmediği, fakirin daha da fakirleşmediği bir Dünya umuduyla. İyi haftalar.

Haberin Devamı