Brezilya’da bitime 2 maç kala gol sayısı 167’ye ulaştı... Yani Fransa’98’in rekorunun kırılması için artık sadece 5 gole ihtiyaç var. Miroslav Klose gibi turnuvasının da rekora yakın olması sanırım Brezilya’da işlerin ne kadar eğlenceli gittiğinin kanıtı... Peki turnuvanın ilk 27 gününde başka neler yaşandı; hangi doğru sayılar, şampiyonanın hikâyesinden doğru fikirler verebiliyor?

54 faul

Brezilya-Kolombiya çeyrek final maçında İspanyol hakem Carballo 54 rekor faul düdüğü çaldı ve aslında ev sahibinin yarı finalden daha önce ortaya çıkabilecek defolarını örtmüş oldu: Scolari’nin takımı tüm zamanların en sert Brezilyası idi. Eğer bir rakip, hakemlerin de genelde üç maymunu oynadığı bu taktik faullerden kaçabilirse, ev sahibini çok zor durumlara düşürebilirdi. Ve düşürdüler de...

32 yedek

Haberin Devamı

Schürrle’nin yarı finalde Julio Cesar’ın koruduğu kaleye vurduğu o harika şut, bu turnuvada bir yedek oyuncudan gelen tam 32’nci goldü. Bu alanda önceki rekorun (Almanya’2006’da kırılan) 23 olduğu düşünülürse, üstünde durulmaya değer bir detay.

Bunun altına bir de turnuvada şu ana kadar uzatmalarda 7 gol olduğunu (ve 76 yıllık rekorun da kırılması için sadece 2 sayıkaldığını) eklersek galiba şu sonuca varabiliriz: Bir sonraki Dünya Kupası’nda sakın statları erken terk etmeyin. Çünkü ne oluyorsa son 15-20 dakikada oluyor!

24 pas

Almanya-Fransa çeyrek finalinin 88’inci dakikasına kadar oyunda kalan Mesut Özil’in yaptığı isabetli pas sayısı. Oysa ondan 4 gün önce kaleci Neuer, Cezayir maçını 29 isabetli pasla tamamlamıştı! Şu ana kadar Almanya’nın en zayıf halkası Mesut... En önemli eksiği de çaba. Sanırım birilerinin ona bu oyunda kalıcı olmak için çabalaması gerektiğini hatırlatması lazım.

21 pozisyon

Lionel Messi’nin turnuvanın ilk 6 maçında girdiği ciddi pozisyon sayısı. Tabii Messi’nin bu alanda lider olduğunu da hatırlatmaya lüzum yok sanırım. Genç yıldız bu turnuvayı kazanma konusunda o kadar istekli ki, Belçika maçında onu bir ara Romero’ya degajı ona atmasını isterken yakaladım! Sadece 1 metre 69 santimlik küçük dev, Brezilya’da meşin yuvarlakla buluşmayı o kadar çok istiyor ki, hava topu mücadelesine girmeye bile razı...

Haberin Devamı

18 penaltı

Tim Krul’un meşhur çeyrek final öncesi karşılaştığı son 20 penaltıda yediği gol sayısı... Yani aslında Van Gaal, penaltılarda başarı oranı sadece yüzde 10 olan Krul’u bir penaltı canavarı olduğu için değil, bir kumar oynamak için oyuna aldı. Kumar tuttu, kahraman oldu. Sonra tutmadı, öykü bitti.

12 ofsayt

Hollanda’nın Kosta Rika önünde 120 dakika içinde düştüğü ofsayt sayısı... Portakallar’ın da en büyük handikabı bu. Yani bir savunma bir biçimde Robben’i aldatıp gerilerinde bırakmayı başardığında, Hollanda’nın da hareketli oyunda başka bir hücum planı yoktu gibi.

6 asist

Thomas Müller’in bugüne kadar çıktığı 12 Dünya Kupası maçında yaptığı asist sayısı.

Bence gol rekorunu kıran Klose’yi de rekoru kırılan Ronaldo’yu da acı acı gülümseten adamdı Müller. Sadece 24 yaşında Dünya Kupaları tarihinde 10 gol-6 asiste ulaşmış ve en az 2 turnuva daha görecek bu adam hayattayken rekor kırıyorum veya rekorum kırılıyor diye düşünmek galiba ahmakça!

Haberin Devamı

2 gol

Almanya’nın tek bir maçta Brezilya filelerine bıraktığı gol sayısı, İngiltere’nin son iki Dünya Kupası’nda attığı toplam gol sayısından iki fazla idi... İngilizlerin tekrar elitler arasına girmeleri için uzun bir yolları var gibi.

1 numara

23 numaralı Shaqiri’nin de skor yapmasıyla birlikte, bu Dünya Kupası’nda henüz golü olmayan tek forma numarası. Bu konuda da herhalde umutları hayatının yarısını ceza alanı dışında geçiren Neuer’e bağlamamız normal!

0 kart

Dünya Kupası’nın ilk 61 maçında aldatma nedenli gösterilen sarı kart sayısı. Oysa aynı sayı Güney Afrika’da 6 idi... Geçenlerde şöyle harika bir hikâye duydum: Bir hakem hocası, yeni sezon öncesi hakemler eğitime geldiklerinde onlara diyeceği ilk şeyin “Dünya Kupası’nı unutun” olacağını söylemiş! Gerçekten de haklılık payı var. FIFA’nın yıldız oyuncuları sahada tutma adına sergilediği aşırı tölerans, futbolun genleriyle oynama noktasına gitti.

Beni en çok rahatsız eden konu da, aldatmanın bile hoşgörülebilir noktaya getirilmesi... Ben, sporda aldatmanın, kandırmanın her geçen gün daha ağır cezalar almasını beklerken bu kupada bu konuda geri adım atılmış olması, en büyük hayal kırıklığım doğrusu...

Doğru söylemenin bir erdem olmadığı, dürüstlüğün sıradan sayıldığı bir Dünya dileğiyle... Mutlu haftalar.