Eyvah! Ofsayt suyu bulanıklaştı (mı?)

Haberin Devamı

Futbolun hem en faydalı hemen zararlı, hem en tartışmalı hem de en vazgeçilmez kuralının ofsayt olduğunu söylesek çok fazla itiraz olmaz sanırım. Üstelik hakemler için karar vermesi hiç kolay olmayan bu bulanık ofsayt suyu, her geçen yıl biraz daha bulanıklaşıyor sanki.
Son yıllarda hemen her sezonun başında olduğu gibi bu sezon da futbol dünyasının bir numaralı gündem maddesi, ofsayt uygulamasındaki değişiklik. Esasında medyada iddia edildiği gibi bir kural değişikliği yok, hatta benim görüştüğüm üst düzey yardımcı hakemlere göre bir uygulama değişikliği bile yok. Geçen sezon kendilerine talimat olarak iletilmiş bir durumun, bu yıl IFAB sirkülerine dönüşmüş hali olduğunu söylüyor hakem dostlarımız...
Peki nedir bu çok tartışılan uygulama rötuşu? İskoç hakem Steve McLean, SkySports’ta değişikliği şöyle açıklıyor: “Geçtiğimiz sezon ofsayt pozisyonundaki bir futbolcu topa dokunmadığı takdirde onu pasif kabul ediyor, pozisyonu durdurmuyorduk. Bu yılsa ofsayttaki bir oyuncu topa dokunmasa dahi rakibini net bir biçimde etkileyecek bir jest yapıyor, topa uzanıyor ve (özellikle de kaleciyi) yanıltıyorsa bayrak kalkacak.”
Premier Lig yönetiminin hakemlere gönderdiği yeni metin de McLean’i doğrular nitelikte:
1 Eğer ofsayttaki bir oyuncu yakınındaki topa net bir vurma girişiminde bulunuyor ve rakibini etkiliyorsa ya da,
2 Herhangi belirgin bir jestle topla oynama şansı olan rakibini etkiliyorsa bayrak kalkacak.
BBC’ye konuşan West Brom koçu Tony Pulis, bu değişiklikle zaten bulanık olan ofsayt suyunun daha da bulanıklaştığı görüşünde. Pulis’in ifadeleri dikkat çekici: “Bu bir kural değil. Kural dediğinde iki durum vardır, siyah veya beyaz. Bunda ise onlarca durum var”
***
Ben de West Brom koçu Pulis’le benzer görüşteyim sanırım. Bir sürü kaynakta yorumları okudum, örnek pozisyonları izledim. Bilgilerine çok güvendiğim iki hakemle konuyu tartıştım. Ve hâlâ yüzde yüz temiz bir kanıya varamadım değişiklik hakkında.
Hep söylüyorum: “Futbol, bu FIFA’ya ve bu IFAB’a bırakılmayacak kadar değerli” . Sanırım 2020’lerde bu FIFA ve IFAB yöneticileri çok yaşlanıp yerlerini gençler aldığında 2010’larda ofsaytla ilgili yapılan kural değişikliklerinden utanacaklar. Bu tezimin basit dayanağıysa şu: Bir yardımcı hakem gözünün ofsaytı kusursuz tespit edebilmesi için odaklanması gereken cisim sayısı en az 4... Topu atan oyuncu, top, sondan ikinci savunma oyuncusu, topun atıldığı oyuncu.Kural değişiklikleriyle birlikte bu sayı 6’ya-7’ye çıkabiliyor, dokunanlar-dokunmayanlar, etkileyenler-etkilemeyenler, yanıltanlar-yanıltmayanlar... Ve bir çift yardımcı hakem gözünün bu 6-7 cisme odaklanması için sadece yarım, bilemediniz 1 saniye süresi var. Üstelik bu odaklanmayı genelde koşarken yapmak zorunda!
Ofsayt kararında ön planda olan sakkadik (her iki gözün birlikte yaptığı, kitap okuma türü) hareket için gereken süre cismin uzaklığına bağlı olarak ortalama 200 milisaniyedir. Akomodasyon (cismin retinada odaklanması için lenste olan değişimler) içinse bu süre ortalama 360 milisaniye ... Hakeme göre altı metreden daha uzak bir kişi için, gözün yapacağı akomodasyon süresi yarım saniyeyi geçer. Bu da hata riskini artırır.
Lütfen bir gün sahilde koşarken sabit bir yöne bakıp 6 ayrı cisme odaklanmaya ve birbirlerine göre durumlarını tespit etmeye çalışın. Göreceksiniz ki zaten bir çift insan gözüne yeryüzünde yüklenmiş belki de en büyük yük, yardımcı hakemlerin sırtına verilen ofsayt yüküdür. Bu yük, tıbben de kabul edilemez, yardımcıya yüklenen stres açısından da mahkemeye taşınmaya değer bir yüktür.
2025’te bilgisayar desteği futbolun iliklerine kadar girmiş olacak muhtemelen. Fotofiniş türü cihazlarla verilecek belki de ofsayt kararları. Ve yeni nesil yardımcı hakemler, eski nesillerin yükünün ne denli imkansız bir yük olduğunu fark edecekler çalışırken. Bugünün başarılı yardımcı hakemleri, heykeli dikilecek adamlar, inanın bana...