Başakşehir-Galatasaray maçında Podolski’nin ayak-el-ayağının sırasıyla temas edip ardından gol olan topunu izlemişsinizdir. Hakem için mevcut FIFA kural kitabı doneleriyle karar vermesi gerçekten zor bir pozisyon bu. Serkan Tokat, Podolski’nin vücudunun şeklini ve kolunun yerini doğal buldu, topun ele gittiğini düşünüp hentbol düdüğü çalmadı. Kamuoyunun bir kısmıysa Podolski’nin topu kaçıracağını anlayınca kolunu refleksif olarak kullanıp bilinçli kontrol yaptığı görüşünde. Ben bu kararın doğruluğunu-yanlışlığını tartışmayacağım. Çünkü net cevabı yalnızca Podolski ve Allah biliyor. Benim derdimse başka...

Haberin Devamı

Bence bu tarz pozisyonlar, futbolun kanayan yaralarından biri. FIFA Kural Kitabı’nın ilkellik göstergelerinden. Daha önce 2009-2010 sezonunda Adriano’nun Inter formasıyla Milan’a karşı attığı benzer bir gol, İtalya spor kamuoyunu karıştırmıştı. Son Şampiyonlar Ligi finalinde Neymar’ın iptal edilen golü, daha taze bir örnek. Hem Podolski’nin, hem Adriano’nun hem de Neymar’ın sayılarında ortak detay şu: Her üç pozisyonda da top, her üç futbolcunun eline başka bir uzvundan gitti. Her üç futbolcu da ellerinden (bilinçli ya da bilinçsiz) avantaj sağlayarak gol buldular. Ama hakemler her üç futbolcunun da vücut ve kol pozisyonlarını doğal buldular. Elleri bilinçsiz kabul ettiler. Podolski ve Adriano’nun golleri geçerli sayıldı. Neymar’ınki iptal edildi. Sebebiyse trajik: FIFA/UEFA, büyük finallerde şaibeli gol istemiyor. Yani aslında top Neymar’ın da eline istemsiz gittiği için kural kitabına göre gol nizamiydi. Ama sadece Şampiyonlar Ligi finaline özgü olarak iptal edildi gol! Şaka gibi değil mi? Ama gerçek...

***

Benim önerimse şu: Her 3 gol de iptal edilmeliydi. Gerekçemse basit: Bir top, bir futbolcunun koluna başka bir uzvundan gidiyorsa, bilinç aranmadan hentbol verilmeli. Evet kasıt olmayabilir, ama bir beceriksizlik var. Futbol da beceriksizliği cezalandıran bir oyun.

Örneğin bir savunma oyuncusu topa dokunmak isterken ayağını rastgele sallayıp rakibe vuruyorsa faul düdüğü çalıyor değil mi? Kasıt olmasa da, futbol dikkatsizliği cezalandırıyor. Aynı mantıkla, aynı futbolcu beceriksizlik-dikkatsizlik ya da koordinasyon eksikliği sebebiyle, topu başka bir uzvundan eline çarptırıyorsa hentbolle cezalandırılmalı. Başka hiçbir faktöre bakılmamalı.

Haberin Devamı

Hatta bu öneriyi bir adım daha ileriye götürebiliriz: Bir top, bir futbolcunun eline kendi başka bir uzvundan ya da takım arkadaşından geliyorsa hentbol verilmeli. Vücudun pozisyonuna, kolun doğal konumda olup olmamasına, bilinç detayına bakılmamalı.

Podolski’nin eli el olmalı. Neymar’ın eli el olmalı. Adriano’nun eli el olmalı. Finallerde de, sıradan maçlarda da, amatör kümede de...

Volkan Şen’in itilişi
Futbolun kanayan yaraları demişken, bir başka kanayan yara ile devam edelim: Savunma oyuncularının, auta çıkmak üzere olan topları çevrelemek suretiyle, hücum oyuncusunu engelledikleri pozisyonlarla... Sanırım dünyada tüm hakemlerin basiretlerinin bağlandığı bir an bu. Bir oyuncu, aynı hareketi, yani topun etrafını sarıp itip-kakmayı bir orta saha mücadelesinde yapsa, yüzde yüz faul düdüğü çalacak. Ama nedense aynı saçmasapan hareketler aut çizgisi dibinde olunca hakemlerin basireti bağlanıyor.
Son oynadığımız Letonya maçının 9’uncu dakikasında, Gabovs’un Volkan Şen’i böyle bir itişi var ki, evlere şenlik! Eğer youtube’dan bulup izleme şansınız varsa lütfen izleyin, görüşlerinizi benimle paylaşın.
FIFA-UEFA hakem komiteleri ve MHK, sanırım hakemlere şunu hatırlatmalı: Aut çizgisi dibinde sahanın kalanıyla aynı kurallar uygulanıyor. Savunma oyuncusu, hücumcuyu topla buluşturmamak için itip kakıyorsa bu hareket, sahanın her yerinde fauldür. Orta sahada faul vereceğiniz bir pozisyona aut çizgisi dibinde vermiyorsanız, orada bir anormallik vardır.
Cihat Arslan
Fenerbahçe-Akhisar maçı sonrası basın toplantısında Cihat Arslan, benim o gün yayınlanan “kaos ligi” yazıma cevaben birkaç kelam etmiş. Ben canlı yayındaydım, gece geç saatlerde izleyebildim. Çok da mutlu oldum. Yeni nesil teknik adamların kemikleşmiş düzene isyan etmesi, bizim gibi güzel futbol, âdil oyun dilenen sporseverler için bir umut.
Zaten Kadıköy’de ikinci yarıda oynadıkları açık oyunla isyan ettiler, bir de maç sonu açıklamalarıyla bu niyetinin sürekli olduğunu da dile getirmiş Cihat Hoca. Kendisine bir sporsever olarak şükranlarımı sunuyorum, düzene karşı çıktığı için. Sürüye uymadığı için.

Haberin Devamı