Hamzaoğlu ve Pereira için yıkım olan ilk grup maçı haftası, Güneş için tam da istediği gibi gelişti doğrusu... Şenol Hoca, Başakşehir’deki basın toplantısında 11’i hak eden bazı oyuncuları oynatamadığı için hayıflanmıştı; Cenk, Kerim ve Quaresma’yı dün gece sahaya sürüp rahatladı muhtemelen. Kerim şimdilik iyi bir yedek. Gökhan bu takımın ana arteri, yokluğu hissediliyor. Cenk’se bildiğiniz gibi: İlk bir saatin her anında var. Sahaya çıkıp skorer/asistan olarak tabelaya girmediği maç yok.

Quaresma tablosu ise biraz karmaşık...

Haberin Devamı

Dakika 43’tü. Hücumda, korner bayrağı dibinde top ayağındaydı Quaresma’nın... Önce ayağının altından topu kaydırarak geçmek istedi rakibini. Yapamadı. Amatör düzeydeki rakibi Abazi topu süremedi, tekrar kaptırdı. Bu kez Quaresma topun üstünden atlayarak rakibinin içinden geçmeyi denedi! Daha doğrusu biz öyle gördük. Çünkü topu bırakıp rakibinin üstüne yüklenmesini başka türlü açıklamak mümkün değildi. Yere düştü tabii. Hakemin ve rakiplerinin şaşkın bakışları arasında oyun devam etti zaten. Bu pozisyon, bence Quaresma meselesinin özeti gibiydi: Bu seviyede mental olarak yetersiz ve belli ki artık 90 dakikalık oyuncu değil... Beşiktaş’ın geçen sene tecrübeye ihtiyaç duyduğu son 20-25 dakikalardaki sıkıntılara bu yıl Quaresma’nın deneyimi çare olabilir. Lâkin o kadar. Portekizli’den fazlasını beklemek zor.

Dün gece Beşiktaş’ın son yarım saatte rakibin merkezi hızlı geçişlerine çare bulamamasıysa orta üçlüsünün düşüşüyle ilgili. Avrupa haftasının 3 büyüklere transfer karnesi dağıttığı bu hafta içinde Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın durumuna bakarak, Beşiktaş’ın karnesi daha iyi. Fenerbahçe, kalede sıkıntılı. Galatasaray’ın sağ bekte-orta sahada-hücumda ciddi sorunları var. Beşiktaş’taysa tek sıkıntı merkezde: Dün gece oynayan Necip-Atiba-Sosa üçlüsünün arkasında gerçek bir alternatif yoktu neredeyse. Ben böyle bir maçta kulübede genç Eslem’in olmasını beklerdim doğrusu...