Uludağ'da kabus dolu gece! Askerler omuzlarında getirdi...

Dün öğleden sonra Oteller Bölgesi'nden yürümeye başlayan ve Bakacak Bölgesi'nde şelaleden aşağıya indikleri esnada mahsur kalan Hüseyin Kartal, Cengiz Konuk ve Abdullah Taner için dün gece Jandarma Arama Kurtarma, Başbakanlık AFAD, Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekipleri seferber oldu.
Biri hafif yaralı 3 kişinin mahsur kaldığı bölge çok buzlu ve kayalık olduğu için bölgeye helikopter istendi. Eskişehir'den havalanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait kurtarma helikopteri gece yoğun fırtına sebebiyle bölgeye iniş yapamadı.
Yaklaşık 50 kişilik kurtarma ekibi de bölgeye inmekte güçlük çekince ateş yakmaları ve kardan ev yapmaları tavsiye edilen 3 kişi ormanda eksi 5 derecede sabahladı.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte helikopter bir kez daha bölgeye gelerek kurtarma çalışmalarına başladı. Şahısların mahsur kaldığı uçurumuna büyük bir ustalıkla inen askeri helikopter, biri yaralı 3 kişiyi saniyeler içerisinde yukarıya çekip derin vadiden yukarıya çıkardı. İlk müdahaleleri helikopterde yapılan günübirlikçiler Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne helikopter ekibinin yardımıyla sokuldu. Ayağında kırık olan bir kişi omuzlayarak helikopterden indiren askerler sedyeye yatırıp doktorlara teslim etti. Zorlu şartlarda tamamlanan kurtarma operasyonunun sonunda ölen yada ağır şekilde yaralanan olmayı herkesi mutlu etti.

"GECEYİ RAHAT GEÇİRDİK"

Hastanede tedbir amaçlı müşahede altında tutulan Cengiz Konuk ve Abdullah Taner'in sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Taburcu edilen Hüseyin Karal, gazetecilere yaptığı açıklamada, dün sabah saatlerinde gezmek için arkadaşlarıyla Bursa'dan yola çıktıklarını anlattı.

Saat 15.00 gibi Çobankaya mevkisine ulaştıklarını anlatan Karal, fotoğraf çekmek için şelaleden aşağı indiklerini kaydetti.

Karal, daha sonra dere yatağından devam edip Cumalıkızık'a çıkmayı düşündüklerini ancak başaramadıklarını dile getirerek, şunları anlattı:

"Biz sadece 3 kişiydik, diğer 2 dağcı ile yolda karşılaştık, sonra onlar yoluna devam etti. Cumalıkızık'a gitmek istedik ancak baktık ki uçurum var. Bir arkadaşımız düştü, dizini incitti. Dere yatağında da telefon çekmiyordu. Akşam olunca hakim bir tepeye çıktık ve burada beklemeye başladık. Daha sonra jandarmaya haber verdik."

Helikopterin geldiğini ancak kendilerini alamadığını belirten Karal, şöyle devam etti:

"AFAD yetkililerini de ben istemedim çünkü çok kaygan bir zemin vardı, problem olmasını istemedim. Gece için hazırlığımızı yaptık ve orada sabahladık. Allah devletimize zeval vermesin hepsi gereken yardımı yaptı ve sabah helikopter bizi kurtardı. Çok büyük bir ateş yaktık, sabaha kadar hiç sönmedi. Geceyi çok rahat geçirdik. Dün sabahtan beri yemek yemediğimiz için arkadaşlarıma kar yedirmedim. Çünkü kar yeselerdi vücut ısıları düşer, sıkıntı olurdu."