Bursa Uludağ Ekonomi Zirvesi

Uludağ Ekonomi Zirvesi

25.03.2017 - 17:03 | Son Güncellenme:

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Ermut: "Özellikle Yakın Doğu ve Asya'dan gelen yatırımlar, ciddi oranda arttı. Rusya ve Körfez'den ve yine bizim çok önem verdiğimiz Uzak Doğu'dan Çin, Japonya, Singapur ile Malezya'dan gelen yatırımlar arttı" "Dezavantaj ve avantajlarıyla enteresan değişimlere yol açan dijitalleşme, belki Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki avantajı olacak" "(Referandum) Bize dar gelmeye devam edecek bir elbiseyle mi devam edeceğiz, yoksa etkin yönetim, güçlü liderliğin gerektiği bu çağda ona göre mi cevap geliştireceğiz? Bu, çok önemli. Avrupa ile ilişkilerin gerilmesinde bunun biraz payı olduğunu düşünüyorum"

Uludağ Ekonomi Zirvesi

BURSA (AA) - Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, "Özellikle Yakın Doğu ve Asya'dan gelen yatırımlar, ciddi oranda arttı. Rusya ve Körfez'den ve yine bizim çok önem verdiğimiz Uzak Doğu'dan Çin, Japonya, Singapur ile Malezya'dan gelen yatırımlar arttı." dedi.

Haberin Devamı

Ermut, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl 6'ncısı düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Nord Holding Türkiye Temsilcisi Servet Topaloğlu'nun yönettiği "Yeni Global Düzen: Ekonomi ve Politika" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, 2016'nın kriz sonrası en düşük büyüme rakamıyla enteresan bir şekilde kapandığını söyledi.

Dünya ekonomilerinin yüzde 2,3 büyüdüğünün tahmin edildiğini belirten Ermut, "Türkiye açısından da çok kolay bir yıl olmadı. 2015'te 2 seçim, 2016'da terör saldırıları ve Rusya ile yaşanan kriz, 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişimi. Dolayısıyla dünyada pek çok gelişmekte olan ülkeleri negatif yönde etkileyen pek çok gelişmeyi biz, bölgesel ve biraz da iç gelişmelerle belki de biraz çarpan etkisiyle hissettik. Bu durum, doğrudan yatırımları da etkiledi." diye konuştu.

Haberin Devamı

Ermut, dünyada çok travmatik bir kriz, terör olayları ya da benzer şeyler olmaması durumunda 2017'nin Türkiye için daha iyi geçeceğini dile getirerek, "Bizim açımızdan referandum sonrası daha öngörülebilir bir ortam olacak, 2018'e, bir sonraki seçimlere kadar." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye yatırım çekmeye devam edecek bir ülke"

Hükümetin önceliğinin, aslında yoğun bir şekilde ekonomik ortamın iyileştirilmesi noktasında olduğunu anlatan Ermut, şunları kaydetti:

"Ekonomik karar vericilerin, başta Cumhurbaşkanı, daha sonra Başbakan ve hükümetin ekonomik önceliklerden kopmaması, yatırımcılara önemli bir sinyal. Biz Türkiye'deki yatırımcılara Türkiye'yi anlatma noktasında pek problem yaşamıyoruz ama dışarıda Türkiye'yi çok bilmeyen yatırımcılarda bir algı boşluğu var. Bununla ilgili çalışmalara devam etmemiz lazım. Türkiye, geleneksel olarak genellikle Avrupa'dan yatırım çekiyor. Bu oran, 2002-2010 arası yüzde 76 civarında. Yine Amerika'dan yaklaşık yüzde 9 yatırım çekiyorduk. Dolayısıyla Amerika ve Avrupa, neredeyse yatırımların toplam yüzde 84-85'ini teşkil ediyordu. Fakat 2010 sonrasında bir farklılaştırmaya gitmeye başladığımızı gördük. Özellikle 2008'de Avrupa, krizden çok ciddi etkilenince bize gelen doğrudan yatırımlar, 16 milyar seviyesinden bir anda 8-9 milyar seviyesine düşmüştü. Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ajansımız, bütün yetkili kurullar, hem ticaret partnerlerimizi hem de yatırım çektiğimiz ülkeleri, aynı zamanda sektörleri bir yandan katma değeri artırırken farklılaştırma çalışmalarına gittik. Bundan sonraki sonuçlarda gördüğümüz kadarıyla özellikle Yakın Doğu ve Asya'dan gelen yatırımlar, ciddi oranda arttı. Rusya ve Körfez'den ve yine bizim çok önem verdiğimiz Uzak Doğu'dan Çin, Japonya, Singapur ile Malezya'dan gelen yatırımlar arttı."

Haberin Devamı

Ermut, Çin'in İpekyolu'nun yeniden güncellenmesiyle ilgili bir stratejisi olduğunu vurgulayarak, "Yaklaşık 900 milyar dolarlık bir kaynağı buna ayırdılar. Bu stratejide Türkiye, önemli bir yer tutuyor. Özellikle Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerde çok güçlü bir siyasi iradeyle Türkiye'ye yatırım yapılma noktasında bir karar alma görüyoruz. 2010, 2011'e kadar çok somut konular konuşamadığımız pek çok ülkeyle şimdi ciddi ciddi yatırım konuşabilmeye başladık. Global trendler, çok cesaret verici gözükmese de Trump'ın son açıklamaları, gelişmekte olan ülkeleri pozitif etkileyecek durumlar değil, alternatiflerle Türkiye'nin hala yatırım çekmeye devam edecek bir ülke olacağına inanıyoruz." dedi.

Haberin Devamı

- "Güvenlikle ilgili sorular geliyor"

Yatırım için zor bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Ermut, şöyle devam etti:

"Ülkenin bazı temel özelikleri var. Bunlar, yatırımcıların radarından Türkiye'nin bir şekilde çıkmasını her halükarda engelliyor. Bunlardan biri, jeopolitik konum, Türkiye'nin genç ve eğitimli nüfusu. Doğrudan yatırımlarda çok uzun dönemde olaylara bakılıyor. Yatırımcıyı terör ya da benzeri olaylar ile kur riskleri bile belli bir noktada daha sınırlı etkiliyor, diğer temel özelliklere göre. Belki erteliyorlar ama eninde sonunda yatırım radarına girdiyse Türkiye, her zaman o radarda kalıyor. Çünkü global dinamikler açısından hitap etmeleri gereken pazarlar var. Bunları gözardı edemiyorlar, bunlar dünyanın önemli pazarları."

Haberin Devamı

"Eskiden sadece yatırım ortamıyla ilgili sorular gelirken son 1-2 senedir güvenlikle ilgili sorular geliyor." diyen Ermut, Türkiye'nin normal yaşamın devam edip etmediği hakkında hala fikri olmayan insanlar olduğunu aktardı.

- "Startup ve melek yatırımcılarla ilgili organizasyonlara girmeye başladık"

Yatırımcıların Türkiye'yi teknoloji dostu, bilim teknoloji adaptasyonu hızlı ve kuvvetli bir nüfus olarak gördüğünü belirten Ermut, "Dezavantaj ve avantajlarıyla enteresan değişimlere yol açan dijitalleşme, belki Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki avantajı olacak. Ondan dolayı zaten bu dönemde daha önce çok fazla dikkatimizi çekmeyen ya da o konuda çok fazla çalışma yapma durumumuzun olmadığı startup yatırımları ve melek yatırımcılarla ilgili bazı organizasyonlara da girmeye başladık." dedi.

- "Bize dar gelmeye devam edecek bir elbise"

Ermut, referandumun ardından yapılacak reformlar ve atılacak adımların çok önemli olduğunu ifade ederek, "Bize dar gelmeye devam edecek bir elbiseyle mi devam edeceğiz, yoksa etkin yönetim, güçlü liderliğin gerektiği bu çağda ona göre mi cevap geliştireceğiz? Bu, çok önemli. Avrupa ile ilişkilerin gerilmesinde bunun biraz payı olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.