İstanbul Uluslararası Karadeniz Günü 29-30 Ekim'de İstanbul'da düzenlenecek

Uluslararası Karadeniz Günü 29-30 Ekim'de İstanbul'da düzenlenecek

27.10.2015 - 18:18 | Son Güncellenme:

Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan’ın üye olduğu Karadeniz Çevre Komisyonu, Uluslararası Karadeniz Günü etkinliğini 29-30 Ekim'de İstanbul'da düzenliyor.

Uluslararası Karadeniz Günü 29-30 Ekimde İstanbulda düzenlenecek

Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan’ın üye olduğu Karadeniz Çevre Komisyonu bu yıl toplantı üssü olarak İstanbul’u seçti.

Haberin Devamı

Türk bilim insanlarının dört yıldır yürüttüğü bilimsel araştırmalar da  toplantıda değerlendirilecek.

Toplantı 29-30 Ekim günlerinde Taksim Point Otel’de yapılacak.29 Ekim 2015 Perşembe günü Taksim Point otelde saat 13.30 da Avrupa Birliği 7. çerçeve programı tarafından desteklenen  ve 4 yıl süren Coconet Projesi( www.coconet-fp7.eu) Bilgilendirme Toplantısı yapılacak.

Proje  Cebelitarık  Boğazı'ndan Azak Denizine kadar olan bölgede DENİZ KORUMA ALANI ilan edilmesi için  yapılan çalışmaları içeriyor.

Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı’nda en büyük ikinci deniz çevre projesi olan CoConet, deniz koruma alanları arasında işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor.

Karadeniz’de beş bölgenin deniz koruma alanı olarak ilan edilmesini öneren sekiz Türk deniz bilimcisinin araştırmaları da COCONET Projesi kapsamı içinde değerlendiriliyor.

Haberin Devamı

 Proje kapsamında Karadeniz’de araştırmalarını sürdüren İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları vakfı TÜDAV’ın Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, koruma alanlarının biyolojik çeşitlilik için çok önemli olduğunu belirterek, “Türkiye’nin Karadeniz’de koruma alanlarını ilan etmesi gerekiyor.Bunun için politikacıları ikna etmek zorundayız.” dedi.

COCONET NEDİR? 

Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı’nda 9 milyon Euroyla en büyük ikinci deniz çevre projesi olan CoConet, deniz koruma alanları arasında işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Projede, 22 ülkeden 39 kurum ve 200 akademisyen görev alıyor.

Kısa adı Coconet olan, Towards Coast to Coast NETworks of marine protected areas (from the shore to the high and deep sea), coupled with sea-based wind energy potential" projesinde, İstanbul Üniversitesi, ODTÜ ve Sinop Üniversitesi’nden kırk kadar akademisyen de görev alıyor. 

Birleşmiş Milletler gözetiminde hazırlanan Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Sözleşmesi’ne göre, deniz ve okyanusların en az yüzde 10’nu, 2020 yılına kadar tam koruma altına alınacak. Türkiye’de bu sözleşmeyi imzalamıştı.

Karadeniz Çevre Komisyonu'nun düzenlediiği Karadeniz Günü etkinliğine, Türk biliminsanlarının çalışması damga vuracak. Buna göre, Karadeniz'de beş bölge deniz koruma alanı olarak öneriliyor.

Haberin Devamı

 
İstanbul, Sinop ve Ortadoğu Teknik Üniversitelerinde çalışmalarını sürdüren öğretim üyeleri Bayram Öztürk, Bülent Topaloğlu, Ahmet Kıdeyş, Levent Bat, Çetin Keskin, Murat Sezgin, Ayaka Amaha Öztürk ve Ahmet Yalçıner, Karadeniz’in Türkiye kıyıları için beş deniz koruma alanı önerdi.
 
 
 
İŞTE TÜRK DENİZ BİLİM UZMANLARININ SIKI KORUMA TALEP 
 
ETTİKLERİ BEŞ ALAN... : 
 
1. İğneada, 
 
2. Şile –Kefken, 
 
3. Cide–Doğanyurt, 
 
4. Kızılırmak ve Yeşilırmak Nehirleri ve Deltaları, 
 
5. Mezgit Kayalığı -Trabzon
 
PROJEYE AVRUPA BİRLİĞİ DESTEK VERİYOR
 
Avrupa Birliği 7. Çerçeve programı tarafından desteklenen COCONET (www.coconet.org) Projesi kapsamında, Türkiye’nin Karadeniz sahillerinde sürdürülebilir balıkçılığın ve biyoçeşitliliğin korunması amacıyla belirlenen beş alanın biran önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Deniz Koruma Alanı olarak ilan edilmesi öneriliyor.
 
Türkiye’nin Karadeniz kıyıları ciddi tehditler altında. Özellikle, kıyısal alanların aşırı ve düzensiz kullanımı, aşırı ve yasadışı avcılık; gemi ve kara kökenli kirlenme, yabancı türler ve küresel iklim değişikliği gibi tehditler nedeniyle deniz canlı kaynakları tükenme noktasına geldi.Deniz koruma alanlarının oluşturulması,Karadeniz’de biyolojik çeşitliliğin ve sürdürülebilir balıkçılık için  büyük önem taşıyor. 
 
KARADENİZ’DE TÜRKİYE KIYILARINDA DENİZ KORUMA ALANI YOK
 
Halen Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında oluşturulmuş bir deniz koruma alanı bulunmuyor. Uzmanlara göre, deniz ürünleri avcılığının neredeyse yüzde 75’ nin sağlandığı Karadeniz’de, Koruma Alanı olmaması çok büyük bir  eksiklik.
 
 İşte ülkemizin de taraf olduğu Biyolojik Çeşitliliğin Korunması protokolünde belirlenmiş olan; nesli tehlike ve tehdit altında olan türlerin varlığı ve bu türlerin yaşamı için gerekli, nadir ve hassas yaşam alanları, biyolojik üretimdeki bozulmaların yavaş onarılabildiği alanlar gibi kriterler de göz önüne alınarak Karadeniz’de ekolojik açıdan önemli olan beş nokta, Deniz Koruma Alanı olarak öneriliyor.
 
KARADENİZ; DÜNYANIN EN BÜYÜK OKSİJENSİZ DENİZİ
 
Karadeniz insan kaynaklı pek çok tehdide maruz olmasının yanı sıra dünyanın en büyük anoksik (oksijensiz) hacmine sahip kapalı bir sistem. Akdeniz üzerinden Atlantik okyanusu ile olan tek bağlantısı İstanbul Boğazı. Bu özel durum Karadeniz ekosistemini çok daha hassas bir duruma getiriyor. 
 
MERSİN BALIĞI  ARTIK YOK ORKİNOS VE USKUMRU ALBÜMDE KALKAN YOK OLMAK ÜZERE
 
Bütün bunlara ek olarak Karadeniz uluslararası deniz trafiği nedeniyle deniz kazaları, petrol ve sintine sularından kaynaklanan gemi kökenli kirliliğe de maruz kalıyor. Orkinos, Kalkan, Uskumru, Kolyoz ve Mersin Balığı gibi ticari önemi yüksek bazı türler, aşırı avcılık ve istilacı türlerin yayılımı sonucu azaldı. Deniz koruma alanları bu ağır tehlikelere maruz kalan Karadeniz ekosisteminin kendini onarması için önemli bir çözüm yolu olarak gösteriliyor.
 
KARADENİZ’DE TÜRK KARASULARI DIŞINDA 125 KORUMA ALANI BULUNUYOR.
 
Karadeniz’de Türkiye dışında kıyısı bulunan diğer devletler birçok koy, körfez ve balık üreme sahasını Deniz Koruma Alanları ilan ettiler. Birleşmiş milletler çevre programı, Dünya koruma ve izleme merkezi, 2008 yılı dünya koruma alanları veri tabanı kayıtlarına göre, Karadeniz kıyısında 125 koruma alanı bulunuyor. Ukrayna’nın Karedeniz Kuzey şelfinde yer alan Zernov's Phyllophora Koruma alanı en son belirlenmiş olan Bilimsel amaçlı bir koruma alanı...
 
Karadeniz’de Türkiye dışında diğer kıyı ülkeleri tarafından belirlenmiş 1,1 milyon hektarlık kıyısal koruma alanı bulunuyor.Bu miktarın yaklaşık yarısını tek başına Romanya’da bulunan Tuna Nehri Deltası Biyosfer Rezervi oluşturuyor.
 
Bunun dışında Mai Vama Veche koruma alanı (Romanya), Zernov Phyllophora Botanik Rezerv Alanı (Zakaznik), Chernomorskiy Biyosfer Rezerv alanı (Ukrayna) ve Bolshoi Utrish Koruma alanı (Rusya) önemli alanlar olarak kabul edliliyor.
 
Şimdi sekiz bilim insanımızın Türkiye'nin Karadeniz kıyıları için önerdiği Deniz Koruma Alanlarına gözatalım.
 
1. Bölge: İğneada
 
Karadeniz'in korunması için bölgesel strateji geliştirilmesinin ancak şu 
 
anda bulunmayan sınır aşan koruma alanlarının oluşturulması ile 
 
mümkün olabileceği düşünülmektedir. Bu sınır aşan koruma alanının 
 
tesisinin Türkiye ve Bulgaristan arasında İğneada ve Rezova'yı 
 
kapsayan Bulgaristan-Türkiye sınırında oluşturulması 
 
planlanmaktadır. Bölge kumsal alanı da dahil olmak üzere önemli bir 
 
yaşam habitatı olup biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir alandır.
 
2. Bölge: Şile -Kefken
 
Batı Karadeniz kıyıları için önerilen koruma alanı Şile Kefken arasında 
 
kalan bölgedir. Bölge İstanbul Boğazı’nın da etkilediği ve Karadeniz ile 
 
Akdeniz arasında pek çok göçmen türün beslenme, büyüme, 
 
yumurtlama ve kışlama alanları gibi denizel ekosistemde yaşamsal 
 
öneme sahip bağlantı sağlayan bir sıçrama tahtası gibidir. Şile küçük 
 
ölçekli balıkçılığın olduğu önemli bir alandır.
 
3. Bölge: Cide–Doğanyurt
 
Türkiye kıyılarında 15 adet kaldığı bildirilen Akdeniz Foku’na ait 
 
bireyler görülmektedir. Bu nedenle, Cide-Doğanyurt arasındaki alan 
 
Karadeniz kıyısındaki 3. Deniz Koruma alanı olarak önerilmektedir.
 
4. Bölge: Kızılırmak ve Yeşilırmak Nehirleri ve Deltaları
 
Bu iki nehir Türkiye Karadeniz kıyılarındaki önemli sulak alan ve delta 
 
ekosistemlerini oluşturur. Özellikle Kızılırmak Deltası Mersin 
 
balıklarının yumurtlama ve üreme alanıdır. Bu bölge önemli yaşam 
 
habitatlarını barındıran 1998 de Ramsar alanı olarak deklare edilmiş 
 
bir bölgedir. Kızılırmak ve Yeşilırmak delta alanları deniz, kıyı tatlı su 
 
ve karasal ekosistemleri bünyesinde barındıran ve besleyen alanlar 
 
olup Deniz Koruma Alanı olarak önerilmiştir.
 
5 Bölge: Mezgit Kayalığı (reef) -Trabzon
 
Mezgit kayalığı Trabzon açıklarında yer alan bir doğal resif 
 
niteliğindedir. Kalkan, mezgit, barbun gibi ekonomik değeri yüksek 
 
balık türlerinin yer aldığı bu bölge Trabzon’un yaklaşık 30 mil açığında 
 
80-90 m derinliğinde yaklaşık 2 km genişliğindedir. Bu nedenle 
 
koruma alanı olarak önerilmiştir.