Dişler için anti-aging

Zamanın vücudumuzdaki etkileri hepimiz için malum. Dişlerimiz de zaman içinde bozuluyor. Bu bozulmalar, aşınma, renklenme, çatlama, yer değiştirme ve çürüme şeklinde karşımıza çıkıyor.

Dişlerdeki bu tip bozulmalar bizi daha yaşlı ve bakımsız gösterir. Unutmamak gerekir ki sosyal hayatımızda bazı kusurlarımızı örttüğümüz gibi dişlerimizde ki kusurları örtemeyiz. Onlar her zaman görünür olacağından yapılacak en iyi şey, bu bozulmaların tedavi edilmesidir.

Dişlerde çapraşıklık, sürekli dişlerin sürmesiyle birlikte oldukça sık karşılaştığımız bir durum. Çapraşıklığın tedavisi ortodontik (tel tedavisi) olarak yapılıyor. Belirli bir süre tel takmak dişlerinizi düzgün bir sıraya getirilebiliyor. Genç yaşlarda ortodontik tedaviye başlamak en doğrusu ama ilerleyen yaşlarda da yapılamaz diye bir kuralımız yok. Burada şöyle bir problemle karşılaşabiliriz. Yaş ilerledikçe yazımın başında da belirttiğim gibi dişlerdeki bozulmalar da artıyor. Eğer siz genç yaşta ortodontik tedaviye başlamadıysanız çapraşık durumunuza göre dişleriniz de asimetrik olarak aşınıyor. Bu durumda asimetrik olarak aşınmış dişleri sonradan ortodontik tedavi ile düzgün bir sıraya soksanız da, bu beklenen estetik görüntüyü veremeyebilir. Bu durumda devreye protetik (porselen dişlerle tedavi şekilleri) tedaviler girecektir.

Haberin Devamı

Protetik tedaviler geçmeden ince dilerseniz ortodontik ve protetik tedavilerin farkını ortaya koyalım.

Ortodontik tedaviler de, protetik tedaviler de, büyük oranda estetik tedavilerdir.

Ortodontik tedavilerle, dişlerin konumları düzeltilerek, düzgün sıralanmış dişlere sahip bir gülüş elde edersiniz. Bunun için sağlıklı dişlere sahip olmanız tercih edilir. Protetik tedavilerle ise, dişlerin rengine, şekline, formuna ve ufak çapraşıklıklara müdahale edilir. Eğer dişlerinizde bozulmalar varsa bu durumda size uygun olan tedavi protetik tedaviler olacaktır.

Estetik planda düşündüğümüzde protetik tedavilerin en güçlüsü porselen laminalardır. Porselen laminalar için kendi tanımlamamı yapacak olursam “doğal dişlerin ön yüzeylerinin porselen materyali ile yer değiştirilmesi” şeklinde bir tanımlama durumu özetlemeye yetecektir.

Haberin Devamı

Porselen laminaların, diğer protetik tedavilerden üstünlüğü doğal dişlere yapılan müdahalenin çok kısıtlı olması ve çok ince yapısından ileri gelen ileri düzeydeki doğallığıdır (bukalemun yeteneği). Dişlerin ön yüzeylerinin, porselen gibi bir materyal ile kaplanmasının bize sağladığı avantajlar vardır. Tedavinin ana hedefi de zaten bu avantajlardan faydalanmaktır. Diş minesi kendisini onarabilen bir yapı olmadığı için her türlü bozulma geri dönüşü olmayan tipte olacaktır. Dolayısı ile dişin yapısındaki bozulmaların telafisini porselen kullanarak çözüyoruz. Dişlerde, zamanın etkisiyle oluşabilecek bozulmalar için, porseleni, sizin ağız yapınıza ve gülüş karakterinize göre şekillendirip dişlerin üzerine yapıştırıyoruz. Bu sayede, eskimiş ve yaşlanmış dişlerinizi bir anda gençlik çağınızdaki dişlerinizin durumuna getiriyoruz. Bu anlamda, porselen laminalar, dişleriniz için bir antiaging yöntemi gibi düşünülebilir.

Haberin Devamı

Porselen renk değişikliğine karşı dirençlidir

Porselen, dirençli bir yapıya sahip olduğu için renk değişikliğine uğramaz. Eğer dişlerinizin renginden memnun değilseniz ve kalıcı bir çözüm arayışı içerisine girdiyseniz, porselen laminalar ile beyazlatma (bleeching) yöntemi ile ulaşılamayacak seviyelerde beyaz ve parlak dişlere sahip olabilirsiniz ve işin güzel tarafı bu beyazlığın ve parlaklığın kalıcı olmasıdır.

Porselen aşınmaya ve kırılmaya karşı dirençlidir

Yaşımız ilerledikçe dişlerimiz, hem yemeklerin aşındırıcı etkisiyle hem de birbirlerinin üzerine sürtünmesiyle belli hızda aşınır. Bu aşınma, diş boylarının kısalmasına ve bunun bir yan etkisi olarak da dudakların altında kaybolan bir görünüme sebep olur. Bu da bizi olduğumuzdan daha yaşlı gösterebilir. Porselen laminalar, dişleri bir kalkan gibi örteceğinden bu aşınmanın etkileri de savuşturulur. Yapılacak laminalar ile dişler tekrar eski boylarına da getirileceği için tekrar gençlik yıllarımızdaki gülümsemeye kavuşabiliriz.

Laminalar dişlerin öz yüzeyine yapıştırılan protezler olduğu için bazen hastalarım soruyorlar “bunlarla elma ısırabilecek miyim?” diye. Aslında öğrenmek istedikleri bunları kendi dişleri gibi kullanıp kullanamayacakları. Geçen yazılarımda da bahsettiğim gibi porselenin yapısı çok ileri seviyelere taşındı ve kırılmaya direnci çok güçlendirildi. Aynı şekilde yapıştırma sistemlerimiz de çok gelişti. Artık porselenle dişleri çok sağlam bir şekilde birbirine bağlayabiliyoruz. Bütün bu gelişmeler ışığında hastalarıma cevabım “başarılı yapılmış bir lamina tedavisi için evet elmayı da ısırarak yiyebilirsiniz” şeklinde oluyor. Zaten son bilimsel çalışmalar ve bizim klinik gözlemlerimiz de bunun böyle olduğunu doğrular nitelikte.

Porselene istediğimiz şekli verebiliriz

Protetik tedavilerin en güçlü olduğu yanlarından bir tanesi dişlere istenilen şeklin verilebilecek olmasıdır. Bu şekilde istediğimiz formda ya da dizilişte dişlere sahip olabiliriz. Bu konuyla ilgili olarak “gülümsemenin notaları” adını verdiğim bir sistem geliştirdim. Merak ederseniz, Google ile arama yaparak bu konuda daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Hangi karakterde bir gülümseme istediğinize karar vermeniz atılacak ilk adım için uygun bir hareket olacaktır.

Evet, zamanı geri döndüremiyoruz, ama bu, gülümsememizi de gençleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Dişlerimiz için antiaging, porselen laminlar ile mümkün olabilir.

Unutmayın, dişleriniz ne kadar genç görünürse, siz de aynı oranda genç görünürsünüz.

Dr. Atakan Elter / Protez Uzmanı

http://www.facebook.com/dratakanelter

http://www.atakanelter.com