Ekonomi Vatandaş görevini yaptı, sıra bankalarda

Vatandaş görevini yaptı, sıra bankalarda

03.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Binali Yıldırım, bankacılara sert çıktı. Yıldırım, “15 Temmuz’u vatandaş savuşturmasaydı siz ne yapacaktınız? Paranız da işe yaramazdı, fiyakanız da işe yaramazdı. Öyle kredileri kısmakla olmaz. Ne verdiniz de paranız battı” dedi

Vatandaş görevini yaptı, sıra bankalarda

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz’daki darbe girişimine karşın ekonomide olağan dalgalanmalar dışında bir hareket yaşanmadığını belirterek, “Brüksel’de bir havaalanı bombalandı 10 gün havaalanını açamadılar. Biz hemen ilk pazartesi bankalar açık, her şey tıkır tıkır çalışmaya başladı. Milletimiz darbecilere ayar vermekle kalmadı, ekonomiye de ayar verdi. 11 milyar dolar, tık diye parayı, dövizi bozdurup bankalara yatırdı” dedi.

Haberin Devamı

“Türkiye İyi Gelecek” konferansında konuşan Başbakan Yıldırım, bankacılara hitaben, “Siz bankacılar, piyasanın gerisinden geliyorsunuz. Halbuki piyasanın önüne geçmeniz lazım. Arkadan takip etmek meziyet değil, cepheye geçmek lazım” dedi. Yıldırım, şöyle konuştu.

“Tehlikeleri göğüslemek orada. Öbür tarafta zaten cephedekiler sizi koruyor, vatandaş korudu, vatandaş hepinizi korudu. 15 Temmuz’u vatandaş savuşturmasaydı siz ne yapacaktınız? Paranız da, fiyakanız da işe yaramazdı. Onun için vatandaş sizin işinizi gördü. Siz de şimdi vatandaşın işini görün. Nasıl göreceksiniz? Öyle kredileri kısmakla, teminatları 2 yerine 5’e çıkarmakla olmaz. Vatandaşa, millete güvenin. Bu millet sözünün eri bir millet. Ne kadar verdiniz de paranız battı?”

Haberin Devamı

‘Acaba FETÖ’cüyse?’

Başbakan Yıldırım, “Bankacılar iyi dinlesin. ‘Acaba çek verdiğim FETÖ’cüyse bana hesap sorarlar mı?’ Böyle şey olur mu? Ticaret, ekonomi kendi kurallarında gidecek. Biz kurumları, şirketleri cezalandıramayız, onlar insan çalıştırıyor, üretiyor, ekonomiye katkı sağlıyor. Biz bir adama iş bulmak için 40 takla atıyoruz, bir de mevcutları mı kaybedeceğiz? Hatası olan varsa onu sistemin içinden alıp gereğini yapacağız ama kurum çalışmaya, üretmeye devam edecek” dedi.

Yıldırım, 100 günde darbe ve terör mücadelesini yaparken bir yandan da ekonominin ve yatırımcıların geleceğine yatırım yapıldığını, düzenlemelerin sayısının 150’yi bulduğunu, Meclis’in darbeden sonra ilk salı toplanarak çalışmaya devam ettiğini anlattı. Yıldırım, “Türkiye diyor ki; ‘Biz sadece bölgenin değil, küresel anlamda da büyümenin merkezindeyiz.’ Dünya ekonomisi küçülüyor. Büyümesini sürdüren birkaç ekonomi var. Onlardan birisi de Türkiye’dir. İlk 5 büyüyen ekonomi arasında Türkiye yine yerini almış vaziyette” diye konuştu.

‘Ters köşe oldular’

Bir ülkede güven ve istikrar olmazsa hiçbir şeyin başarılamayacağını dile getiren Yıldırım, Türkiye’nin darbe girişiminden başarıyla çıktığını ve Türkiye için kafalarındaki projeyi uygulamak isteyenlerin ‘ters köşe’ olduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Bir kez daha açığa düştüler. Türkiye bütün şartlar altında terörle verdiği amansız mücadeleye, Suriye’de yaşananlar, bölgedeki istikrarsızlıklara rağmen, istikrar ve güven içerisinde büyümeye devam etti. Nereden anlıyoruz? İşte sermaye girişi, ihracat... Son 28 ayın en fazla ihracat artışı olan ayını yaşadık. Hem de yüzde 7 yaklaşık olarak. Hani, ‘Avrupa ile ilişkilerimiz limonileşti’ falan diyorlar ya. Avrupa ile ihracat artışı normalin üzerinde, yüzde 10’dan fazla. Yüzde 10.5 artış sağlamışız. Demek ki söylenenler başka, olanlar başka. Bizim problemimiz de bu zaten. Olanları keşke olduğu gibi anlatabilsek bir sıkıntı kalmayacak. İletişim konusunda ve Türkiye’deki yaşananları, olayları doğru şeklide anlatmada bir özrümüz olduğu açık. Bunu inkar etmiyoruz. İş yapmaktan propaganda yapmaya vaktimiz kalmıyor. İşin özü bu.”

‘İflas erteleme sulandı’

Bunları yaparken iş dünyası ve bankalarla konuştuklarını anlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

“Geçmiş tecrübeleri dikkate aldık. İflas erteleme çıkardık, bunu da hemen sulandırdılar. Şimdi buna da tedbir aldık. Böyle hileli iflas erteleme yok. Bunların belirli usulleri var. Onlar yerine gelmeden, ‘Ya piyasa ne olur, ne olmaz. İlerisi pek belli değil. Biz hemen iflas erteleme alalım da ödemelerimiz durduralım. Keyfimize bakalım.’ Yok böyle bir şey. İş hayatında bu olur mu? Tezgah sürekli çalışacak. Üreteceğiz. Ticaret yapacağız. Bir saniye bile durmak yok.”

‘Fiyakadan değil ihtiyaçtan yaptık’

İstanbul’a dünyanın en büyük havalimanını ‘fiyaka olsun’ diye değil, ihtiyaçtan yaptıklarını vurgulayan Yıldırım, “2003’te topu topu 8 milyon vatandaş uçağa biniyordu. Şimdi 86 milyon vatandaş biniyor uçağa. 1 milyon transfer yolcu vardı, şimdi 30 milyon transfer yolcu var. Türkiye, bir uğrak yeri haline geldi. Havacılığın merkezi batıdan doğuya doğru gidiyor. Biz bunu gördük ve onun için dünyanın en büyük havalimanını yapmaya karar verdik. 3. havalimanının bütçeyle yapılması durumunda karar verilmesi 50 yılı bulurdu. Ondan sonra ‘Atı alan Üsküdar’ı geçerdi.’ Bittiği zaman her yıl 1 milyar 50 milyon euro tıkır tıkır parayı alacağız ve Türkiye Varlık Fonu’nun kasasına koyacağız. Sonra bankacılar naz yapsın. Hiç umrumuza gelmez. Bankacılara biraz fazla yüklendik bugün herhalde” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Tarım Türkiye için stratejik’

Başbakan Yıldırım, Türkiye için stratejik sektörlerden birisinin tarım olduğunu kaydederken, havza sistemine geçileceğini ifade etti. Yıldırım, “Herkes her aklına gelen şeyi, her yerde ekmeyecek. Bir yıl patates moda oluyor, herkes patates ekiyor, patates fiyatları iyice dibe vuruyor, herkes zarar ediyor. ‘Devlet nerede, gelsin destek versin...’ Bunun yerine iklim şartlarına, coğrafi şartlara bağlı olarak 170 havza belirlenecek, bu havzalarda hangi ürünlerin, hangi dönemlerde ekileceğine karar verilecek ve buna göre hem ürün para edecek, eken de mutlu olacak hem de ülkeye katma değer sağlayacak” dedi. Hayvancılığa değinen Yıldırım, “Hayvancılıkta eksiğimizi, açığımızı ithal edilerek değil, damızlık üzerinde kendi hayvan varlığımızı artıracağız. Bunlar da tabii ki zaman alacak işler” diye konuştu.

‘Milletin parasına göz dikme’

Yıldırım, ekonomiyle ilgili işadamları, esnaf, tüccar ve yatırımcıların aralarındaki devletle kavgayı ortadan kaldırdıklarını belirterek, vergi borcu, ödenmemiş sigorta primi ve cezalarda anlaşma sağlandığını kaydederek, şöyle devam etti:

“Stok affı getirdik. Milleti kayıtdışı olmaktan kurtardık. Kasa fazlası, para çekmiş işlememiş, ne yapmış. ‘Bunları da beyan et bitsin’ dedik. Bırak artık sıkıntılı yaşamayı. Yetmedi, ‘İçeride ve dışarıda param var. Vaktiyle biriktirdim.’ Maliye’ye falan hiç uğrama, götür bankaya yatır. Yeni yatırım mı yapacaksın, inşaat mı yapacaksın, alışveriş mi yapacaksın. Ne yapacaksan yap. Maliye Bakanı, ‘Bu kadar para yatıyor, biz de üzerinden sebeplensek’ dedi. Dedim, ‘Kusura bakma. Ter dökmeden milletin parasına gözünü dikme kardeşim.’ Öyle, ‘yüzde 1-2 alsak falan’ yok kardeşim. Milletin parası millete ait. Yatırıma dönecek. Bir kuruş almadan paranızı dışarıdan içeriden getirin bankaya yatırın. Vergi dairesine falan da hiç haber vermenize gerek yok. Öyle bir meramları da yok. Çünkü bir şey alamayacaklarını bildikleri için ilgilenmezler. Hiçbir vergi soruşturması falan da olmayacak. Garanti ediyorum. Olursa sorumlusu benim.”

‘NOT’ KURULUŞLARI PİŞMAN OLABİLİR

Başbakan Binali Yıldırım, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili yapacakları değerlendirme konusunda, “Karar verirken aceleci davranmasınlar, aksi takdirde pişman olabilirler” dedi.