Vitrin
Alması kolay saklaması zor
Alması kolay saklaması zor
31.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Alması kolay saklaması zor
Çıtır Kızlar'ın çıtırlarından Melda Gür, kendini tam bir alışveriş hastası olarak tanımlıyor. 250 çift ayakkabıya sahip olan Melda, bu kadar çok ayakkabıyı saklarken de bir hayli zorlanıyor.
Tarzın hakkında neler söylersin?
Çok allı pullu şeyleri günlük hayatta sevmem. Çok daha sade ama renkli kendi içerisinde hafif dişiliği taşıyan şeyleri seviyorum. Gardırobumda lazım olursa diye birkaç abiye var. Giyim tarzıma pop da diyebiliriz. Ama her şeyden önce giydiğim kıyafetin veya ayakkabının mutlaka rahat olması gerekiyor. Bazı kadınlar ayakları su toplasa bile o ayakkabıyı giyerler. Benim hiç öyle dertlerim yoktur. Pek çok kadın ayakkabıyı sever ama bu sevgi sende biraz daha fazla. Kaç çift ayakkabın var?
250 çifte yakın ayakkabım var. Ama bir yandan her kış ve yaz başında ihtiyacı olanlara veriyorum. Giymediğim şeyleri belki bir gün giyerim diye elimde tutmam. Ayakkabıda hangi türler hoşuna gidiyor?
Modelden daha çok renkli olanları tercih ediyorum. Siyah ayakkabı almaktan hoşlanmıyorum. Renkli giyinmeyi sevdiğim için giydiğim kıyafet ile ayakkabının aynı renk olması hoşuma gidiyor. Pembe bir kıyafet giydiğimde pembe ayakkabı giymek gibi takıntım vardır. Üstünüze ne kadar sıradan bir şey giyerseniz giyin altına güzel ve size yakışan bir ayakkabı giydiğiniz de ayakkabı kıyafetinizi baştan aşağı değiştirir. Ya da çok güzel bir kıyafet giyseniz bile ayakkabınız kötüyse o kıyafetin hiçbir anlamı olmaz. Renkli ayakkabıları nasıl buluyorsun?
Bazen yaptırıyorum. Kumaşını seçip, model beğeniyorum hemen yapıyorlar. Nişantaşı'nda Erol, Bakırköy'de birkaç yer ile Elle mağazası çok yardımcı oluyor. Ayakkabıda markaların var mıdır?
İtalyan ayakkabılarını çok överler. O yüzden İtalya'ya gidemedim ama İtalya'dan ayakkabı getirdim. Almanya'ya turnelerden dolayı oldukça sık gidiyorum orada renkli ayakkabı bulabiliyorum. Bir de Hollanda bu konuda bence çok başarılı. Türkiye'de ise tarzıma en yakın marka Shoe & Me. Ama ne olursa olsun her alışverişe çıktığımda mutlaka bir kaç çift ayakkabı alıyorum. Peki giymediklerini nasıl saklıyorsun?
Kutularda saklamaya çalışıyorum. Bu da biraz zor oluyor çünkü kutu çok yer kaplıyor. Kışlık ayakkabılarımı ise içlerine ya kalıp koyarak ya da kağıt doldurarak hurçların içine koyuyorum. Ama mutlaka nubuk ve süet olanları ayrıca bir beze sarıyorum. Benim annem hurçlara yorgan koyar...
Ben ayakkabı koyuyorum işte. Evinde en az ayakkıbıların kadar renkli...
Duvar renginde bordo, hardal sarısı ve ördek yeşili kullanmak istediğimi duyunca arkadaşlarım çok şaşırmıştı. Ama boyattıktan sonra çok sevdiler. Bunun dışında ev içinde fazla eşya sevmiyorum. Evle ilgili en büyük saplantım ise titiz olmam. Mesela arkadaşlarımla oturuken yere bir şey damlasa ben onu silmeye kalkarken bütün evi silebiliyorum. Zaten evle ilgili alışveriş yaparken de en çok aldığım iki şey kahvaltılık ve deterjandır. Resim yapma alışkanlığın da var..
Annemi ziyarete Göçek'e gitmiştim. Orada canım sıkılınca gidip sulu boya ve resim defteri aldım. İnsanlar yaptıklarımı çok beğendi. İstanbul'a gelince yağlı boyaya geçtim. Amatörce yapıyorum ama çok zevk alıyorum. Bununla ilgili alışverişlerimi ise Şişli'den ve Beyoğlu Pasajı'ndan yapıyorum. Ama pahalı bir uğraş. Özellikle de fırçalar hem çok pahalı hem de uzun süre gitmiyor. Köpeğin de sana pahalıya mal oluyor mu?
Cicoş'un alışverişi şimdi pahalı çünkü yaşından dolayı diyet yemekler yiyor. Ancak benimle 9 yıldır beraber ve onun için bir şeyler yapmak beni rahatsız etmiyor. Akşamları çıktığında nerelere gidiyorsun?
TGI Friday's ve North Shield'a gitmeyi seviyorum. Bu arada turnelere gittiğimiz yerlerde değişik yerlere gitmeyi seviyoruz. Geçen hafta Kayseri'de mantı yemeye gittiğimiz yerin ismi "Ananızın Yeri" diye bir yerdi. Bu arada Kayseri mantısı hiç de bildiğimiz mantı gibi değilmiş.
Alışveriş Notları:
Parfüm: Armani
Bakım ürünü: Barbor ve Laprelle
Film: "Gerçek Suç"
Kitap: "Ağrı Dağı Efsanesi" - Yaşar Kemal
Ayakkabı delisi diyebileceğimiz Melda Gür, marka olarak David People'ı alışveriş mekanı olarak da Perşembe Pazarı'nı tercih ediyor. Beyoğlu'nda ikinci elcileri sıkça ziyaret eden Gür, özellikle Atlas Pasajı'nın müdavimlerinden. İkinci elin yanı sıra yurtdışından gelen kıyafetleri yakalayabilmek için her hafta bir kere pasaja mutlaka uğruyor. Alışveriş yaparken çok gezdiğini ve çok çabuk satın aldığını söyleyen Melda ile tüm arkadaşları alışverişe çıkmak istiyormuş. Biz Melda ile alışverişe çıkmadık ama özellikle ayakkabı alışverişi üzerine uzun uzun konuştuk.
Çok allı pullu şeyleri günlük hayatta sevmem. Çok daha sade ama renkli kendi içerisinde hafif dişiliği taşıyan şeyleri seviyorum. Gardırobumda lazım olursa diye birkaç abiye var. Giyim tarzıma pop da diyebiliriz. Ama her şeyden önce giydiğim kıyafetin veya ayakkabının mutlaka rahat olması gerekiyor. Bazı kadınlar ayakları su toplasa bile o ayakkabıyı giyerler. Benim hiç öyle dertlerim yoktur.
250 çifte yakın ayakkabım var. Ama bir yandan her kış ve yaz başında ihtiyacı olanlara veriyorum. Giymediğim şeyleri belki bir gün giyerim diye elimde tutmam.
Modelden daha çok renkli olanları tercih ediyorum. Siyah ayakkabı almaktan hoşlanmıyorum. Renkli giyinmeyi sevdiğim için giydiğim kıyafet ile ayakkabının aynı renk olması hoşuma gidiyor. Pembe bir kıyafet giydiğimde pembe ayakkabı giymek gibi takıntım vardır. Üstünüze ne kadar sıradan bir şey giyerseniz giyin altına güzel ve size yakışan bir ayakkabı giydiğiniz de ayakkabı kıyafetinizi baştan aşağı değiştirir. Ya da çok güzel bir kıyafet giyseniz bile ayakkabınız kötüyse o kıyafetin hiçbir anlamı olmaz.
Bazen yaptırıyorum. Kumaşını seçip, model beğeniyorum hemen yapıyorlar. Nişantaşı'nda Erol, Bakırköy'de birkaç yer ile Elle mağazası çok yardımcı oluyor.
İtalyan ayakkabılarını çok överler. O yüzden İtalya'ya gidemedim ama İtalya'dan ayakkabı getirdim. Almanya'ya turnelerden dolayı oldukça sık gidiyorum orada renkli ayakkabı bulabiliyorum. Bir de Hollanda bu konuda bence çok başarılı. Türkiye'de ise tarzıma en yakın marka Shoe & Me. Ama ne olursa olsun her alışverişe çıktığımda mutlaka bir kaç çift ayakkabı alıyorum.
Kutularda saklamaya çalışıyorum. Bu da biraz zor oluyor çünkü kutu çok yer kaplıyor. Kışlık ayakkabılarımı ise içlerine ya kalıp koyarak ya da kağıt doldurarak hurçların içine koyuyorum. Ama mutlaka nubuk ve süet olanları ayrıca bir beze sarıyorum.
Ben ayakkabı koyuyorum işte.
Duvar renginde bordo, hardal sarısı ve ördek yeşili kullanmak istediğimi duyunca arkadaşlarım çok şaşırmıştı. Ama boyattıktan sonra çok sevdiler. Bunun dışında ev içinde fazla eşya sevmiyorum. Evle ilgili en büyük saplantım ise titiz olmam. Mesela arkadaşlarımla oturuken yere bir şey damlasa ben onu silmeye kalkarken bütün evi silebiliyorum. Zaten evle ilgili alışveriş yaparken de en çok aldığım iki şey kahvaltılık ve deterjandır.
Annemi ziyarete Göçek'e gitmiştim. Orada canım sıkılınca gidip sulu boya ve resim defteri aldım. İnsanlar yaptıklarımı çok beğendi. İstanbul'a gelince yağlı boyaya geçtim. Amatörce yapıyorum ama çok zevk alıyorum. Bununla ilgili alışverişlerimi ise Şişli'den ve Beyoğlu Pasajı'ndan yapıyorum. Ama pahalı bir uğraş. Özellikle de fırçalar hem çok pahalı hem de uzun süre gitmiyor.
Cicoş'un alışverişi şimdi pahalı çünkü yaşından dolayı diyet yemekler yiyor. Ancak benimle 9 yıldır beraber ve onun için bir şeyler yapmak beni rahatsız etmiyor.
TGI Friday's ve North Shield'a gitmeyi seviyorum. Bu arada turnelere gittiğimiz yerlerde değişik yerlere gitmeyi seviyoruz. Geçen hafta Kayseri'de mantı yemeye gittiğimiz yerin ismi "Ananızın Yeri" diye bir yerdi. Bu arada Kayseri mantısı hiç de bildiğimiz mantı gibi değilmiş.
Alışveriş Notları:
Parfüm: Armani
Bakım ürünü: Barbor ve Laprelle
Film: "Gerçek Suç"
Kitap: "Ağrı Dağı Efsanesi" - Yaşar Kemal
EN ÇOK OKUNANLAR
İlgili Haberler
