Bilgisayar ekranı mı, tozlu sokaklar mı?

Kapımızı pek yakında çalacak olan yirmi birinci yüzyılda, insanlığın başlıca rakibi kuşkusuz bilgisayarlar olacaktır. İnsan beyinini alt etmeye çalışan bu dahi makineleri işimize, okulumuza, evimize kadar soktuk ve hayatımızın en küçük detayına bile onları dahil ettik. İleri teknolojide atılan her adımın insan ilişkilerine yeni bir sekte vurduğunu düşündüğümden olsa gerek, sanıyorum bilgisayarlar çok yakın bir gelecekte günler hatta aylar boyunca evden burnumuzu dahi çıkarmadan her türlü ihtiyacımızı karşılamamızı mümkün kılacaktır.
Alışveriş, eğitim, banka, borsa her nevi oyun, sohbet ve daha nelerin ayağınıza geldiği bir ortam dururken, çamurlu, tozlu topraklı bilinmeyen nice tehlikenin kol gezdiği sokaklara fırlamanın ne alemi mi var? Hadi biz dış dünyadan yeterince nasibimizi aldık diyelim; peki çocukları sokaklardan, yeşilden ya da çamurdan iyi ve kötü insanların barındığı dış dünyadan koparmaya hakkımız var mı? Sanal düşmanlarla mücadele edip interaktif eğitimle yetişmesini sağlayarak onu bulaşıcı hastalıklardan, trafik canavarından ve her türlü sapıklardan koruruz. Ve sosyallikten uzak, insan ilişkilerinden bihaber, sokaktaki yaşamdan kopuk bir tür meydana getiririz.
Günün durmadan gelişen şartlarıyla çocuklarımıza vereceğimiz eğitimin hedefi bizleri sollayıp hep daha ilerilere koşmalarını sağlamak olmalıdır. Ama üç yaşından itibaren bilgisayar oyunu müptelası haline gelen bir çocuğu artık boyama kitabıyla kandıramazsınız.
Elbette zamanı geldiğinde çocuk bilgisayarla tanışmalı. Nitekim "Futurekids" üç yaşından itibaren çocukları bilgisayarla tanıştırma görevini üstlenmiş. Yaşlarından ziyade zeka ve algılama seviyelerine göre grupladıkları miniklere öncelikle el ve göz koordinasyonu sağlayarak mouse hakimiyeti kazandırıyorlar. Daha sonra "geri al, yapıştır, aç, kapa" gibi bilgisayar kullanımındaki en temel bilgileri öğreterek zihinlerinin en boş olduğu dönemde hayatları boyunca kullanacakları temel taşları yerlerine oturtuyorlar. Altı haftalık dönemler halinde gerçekleşen kurslar haftada bir gün ve bir saat sürmekte (Futurekids Etiler - 287 05 19)
Çağdaş yaşamın temel öğesi haline gelmiş bir olguyu yadsımak bağnazlık, "Bizim zamanımızda var mıydı?" diye bir yaklaşım ise kolaya kaçmak olur. Ne var ki çocuğun bilgisayar karşısında geçirdiği zaman aşırıya kaçmamalı. Anlayacak yaşa geldiğinde ise bu makinenin oyun oynamaktan başka daha ciddi alanlarda sağladıkları kolaylıklar onların anlayabilecekleri şekilde açıklanmalıdır. Hele gelişme çağında uzun süreli kullanımların yol açabileceği görme bozuklukları anne babaların da özellikle dikkat etmeleri gereken bir noktadır.
Bir çocuğun bilgisayar başında savaşacağı uzay düşmanları kadar, sokakta top peşinde koşturmaya, TV'de çizgi film seyretmeye ve boyama yapmaya ihtiyacı vardır. Ve hepsinin ağırlığı miniğin dünyasında eşit ya da az farklarla yer almalıdır. Birinin yokluğu gelişen dünyayı, bir diğerinin yokluğu insan ilişkilerini kavramasına engel olacaktır