Camel Trophy’de ne mi arıyordum?

Merve İldeniz


       Profesyonel anlamda mankenliği bıraktıktan sonraki hayatımı tamamen hobilerime ayırmaya karar verip, kendimi spora, bisiklete, koşuya, scuba’ya; kaya tırmanıcılığı ve ip inişi, rafting gibi faaliyetlere adadım. Beni Camel Trophy başvuru formunu doldurmaya iten neden, bu sene olayın Pasifik Adaları’nda, su üzerinde ve içinde geçecek olmasıydı. Afrika elemelerine kadar kısa süren kamplarda ve seçmelerde tek öğrendiğim, asla doğa ve spordan kopamayacağım, bu tür aktivitelerin hem eğitici, hem eğlendirici olmasıydı. Afrika’da olayın fiziksel şartları gittikçe ağırlaşırken, 86 metrelik barajlardan iplerle inmemiz, iki geceyi sık tropikal ormanların ve vahşi hayvanların, yılanların arasında geçirmemiz, en kısası 15 km. olan koşular yapmamız, yükseklikleri kimi zaman iki metreyi geçen dalgaların arasında yüzmemiz, gece ve gündüz kısıtlı uyku ve dinlenme ile harita, pusula, GPS (uydu yardımıyla yer gösteren teknoloji harikası) ve Trophy için özel hazırlanmış 130 hp.’lik botları kullanmak, şehir hayatının temposundan çok farklıydı. Macerayı gerçek hale dönüştüren, her masrafımızın karşılandığı, gerekli olan her konuda eğitimimizin verildiği, bence konusundaki en başarılı organizasyondur Camel Trophy... Orada, vahşi doğada, yanınızdaki arkadaşlarınızla kovalamaca oynarken ilişkileriniz de şehirdekine göre farklılaşıyor ve o güne değin kullanmak zorunda kaldığınız tüm maskelerinizi de, pek çok lüks eşyanız gibi evinizde bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Kurulan dostluklar birlikte mücadele etmekten kaynaklanan başka bir tada bürünürken, siz de çocukluğunuzdan hatırladığınız tüm sıcak duyguları, tamamen maskesiz olarak yanınızdakilere aktarabiliyorsunuz. Yine bu tür şeyler yapacağıma söz veriyorum, çok sevdim. Geçen haftaki yazıma yolladığı mail’le yardım eden okyanus Kudsi’ye sevgilerimle...