Vitrin Dünyanın beklediği fuar

Dünyanın beklediği fuar

14.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın beklediği fuar

Dünyanın beklediği fuar


Tüm dünyada ilgiyle beklenen Uluslararası Tekstil Fuarı (ITS) ve Uluslararası Hazır Giyim Fuarı (G.S.e.) 13 - 15 Ekim 2000 tarihinde CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Yerli firmalara ihracat kapılarını açacak olan fuarların yaklaşık 17 bin kişi tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor


       Türkiye’de ve tüm dünyada tekstil ve hazır giyim sektörünün ilgiyle beklediği ITS (Uluslararası Tekstil Fuarı) ve G.S.e. (Uluslararası Hazır Giyim Fuarı) 13 - 15 Ekim tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi’nde kapılarını açıyor. 350 yabancı firmanın katılacağı ITS’e 5 milyar dolarlık ihracat bağlantısı yapılması hedefleniyor. Fuar kapsamında seminer, konferansların da verilmesi planlanıyor. Katharine Hamnett, Marks&Spencer, River Island, Oasis, Fred Perry ve Net’in aralarında bulunduğu moda dünyasının ünlü isimlerinin ziyaret edeceği G.S.e’ye ise 156 firma katılıyor. Pamuklu Tekstil Sanayicileri Birliği ile Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası tarafından desteklenen ve Dupont’un sponsor olduğu ITS ile bu yıl ilk defa gerçekleştirilecek olan G.S.e. fuarları hakkında CNR Fuar merkezi kurucu ve yöneticilerinden Ceyda Eren ile görüştük. Bir fuarın başarısının o fuarda yaratılan ticari hacim ile bağlantılı olduğunu düşünen Ceyda Eren uluslararası fuarların öneminin günden güne arttığını belirtiyor. Tekstil sektöründe ihracatın artık kapı kapı dolaşıp müşteri aramakla olmayacağını söyleyen Eren, fuarların ihracat anlamında hem firmalara hem de ülke ekonomisine büyük katkıları olduğunu belirtiyor. Fuarların firmaları yerli ve yabancı tekstil alıcılarıyla buluşturduğunu ifade eden Eren, ITS’nin yarattığı ihracat hacminin 5 milyar doları bulacağını tahmin ediyor. 1997 yılından beri yapılan ITS’deki ihracat hacminin her geçen yıl daha çok artacağını beklediklerini ifade eden Eren, uluslararası tekstil fuarına yurtdışından büyük ilginin olduğunu bu nedenle İTS’yi moda fuarıyla aynı tarihe koyduklarını belirtti. Eren, üretim kapasitesi yüksek üretici firmanın kendi markasıyla ürettiği ürünleri iç piyasada satabildiğini ve ihraç edebildiğini, ancak bir markanın himayesi altında üretmenin firmalara daha çok kazandırdığını bunu da fuarlar sayesinde gerçekleştirebildiklerini belirtiyor. Boss, GAP, Polo Ralph Lauren gibi markaların ürünlerinin Türkiye’de üretildiğine dikkat çeken Eren, Türkiye’nin tekstil alanında iyi bir kaynak üreticisi olduğunu ifade etti. Eren, fuarların ekonomik açıdan firmalarla gelen alıcıların yapmayı planladıkları ihracat için önemli bir kapı olduğunu ve özellikle Türkiye’de düzenlenen fuarların yurtdışına giden üreticilerimiz açısından geniş imkânlar sunduğunu belirtiyor. Türkiye’nin tekstil üreticisi bir ülke olduğu halde hakettiği yerde olmadığına dikkat çeken Eren, fuarlar sayesinde üreticilerin ürünlerini yurtdışına açma fırsatı bulabildiğini ifade ediyor. Bu tür fuarlar sayesinde yerli üretimin kalitesinin de artacağını, dolayısıyla bunun yurtdışında rekabet şansını arttıracağına dikkat çeken Eren, kalitenin yükseltilmesiyle iç piyasaya canlılık kazandırılabileceğini söyledi. Bu fuarı sadece hazır giyim ve tekstil fuarı olarak algılamamak gerektiğini belirten Eren, düğmesinden fermuarına kadar tüm yan sanayii de ilgilendirdiğini onların da kalitesiyle birlikte pazar paylarını arttıracağına dikkat çekti. Eren, yurtdışından katılan firmaların İngiltere ağırlıklı olduğunu, Uzakdoğu, Ortadoğu ve Asya ülkelerinin rekabeti koruyabilmek adına fuara kabul edilmediklerini belirtti. Ülke ekonomisinin gelişmesi için birinci derece yapılması gereken işin Türkiye’de fuarcılığı desteklemek olduğunu ifade eden Eren, ülkemizde sadece yurtdışına giden ihracatçı firmaların desteklendiğini belirtti.

       Padişahın Esvabı Podyumda
       Daha önce yaptığı Atatürk - Sarı Zeybek konulu tarihi kostüm gösterisiyle ilgi uyandıran Faruk Saraç, Osmanlı İmparatorluğu’nun 36 padişah, 3 valide sultan, 3 gözde sultan, 1 şehzade ve 1 çenginin giysilerinden oluşan ‘Padişahın Esvabı’ adını verdiği 700 parçalık koleksiyonunu 10 Ekim gecesi Aya İrini’de tarihi bir gösteriyle sundu. Türkiye İş Bankası tarafından desteklenen gösteri TÜRSAK’ın hazırladığı Osmanlı belgeseliyle başladı. Kültür Bakanı İstemihan Talay, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Filiz Çağman, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün katıldığı tarihi gösteri, Faruk Saraç’ın konuşmasıyla son buldu. Gösteride Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’den son padişah Vahdettin’e kadar tüm padişahların dönemlerinde gerçekleştirdikleri olaylar ve hayatları hakkında bilgi verildi, giydikleri kıyafetler sergilendi. Kareografisini Uğurkan Erez, müziklerini Tuluğhan Uğurlu, gösteri senaryosu danışmanlığını Turan Oflazoğlu ve sunuculuğunu Cihan Ünal’ın yaptığı gösterinin en çok alkış alan padişahı Fatih Sultan Mehmet oldu. İki bölümden oluşan gösterinin ilk bölümünde Osmanlı İmparatorluğu’nun 13 - 18 yüzyılları arasında Türklerin Anadolu’ya göç ederken Osmanlı giyim tarzına ilişkin örneklerini içeriyor. İkinci bölümünde 3. Selim döneminde tekstildeki yeniliklerin 2. Mahmut döneminde uygulanmasıyla ortaya çıkan frenk stili kıyafetler sergilendi.