Ekmek arası lezzet!

Bir devrim. Bir kolaylık. Bir keyif. Bir lezzet. Avusturya orijinli sandviççi Duran’ın öyküsü bu


       Baba - oğul iki gastronom, Duranlar. 1968 yılında Vladimir & Tomas Duran firmasını kurduklarında ve Alser Sokağı’ndaki dükkânı restoran olarak işletmeye başlayıp Viyana’da pek tanınmayan sandviçleri satışa sunduklarında, belki kendileri de bu kadar ilgi göreceklerini tahmin etmemişlerdi. Bugünkü başarının temeli bu ilk denemeye dayanıyor. Sandviçlerin tazeliği ve kalitesi, özel formülü ile salataların lezzeti ve çeşitliliği, doğrudan göze hitap eden vitrin sistemi ile satışa sunuldu, çok kısa zamanda aileye, restoran işinden kazandığından çok daha büyük bir başarı getirdi. Bu haklı başarı zaman içinde özel salata reçeteleri ve sandviç formüllerine dönüştü.
       Fast - food sistemi
       Viyana pazarındaki bu ihtilalvari başarısı, Duran ailesinin kısa sürede başarılı bir şube zinciri oluşturmasını sağladı. Yaklaşık bir milyon nüfuslu Viyana’da 1986 yılında 4, 1996’da 6, 1999’da 9 şubeye ulaştı. İlk başlarda baba Vladimir Duran’ın gastronomi bilgisi ile geliştirdiği reçeteler, daha sonra oğul Tomas Duran’ın teknik, satış ve pazarlama konularındaki çalışmaları ile restoran olarak işe başlayan firma zaman içinde müşterilerin rahatını ve sağlığını da gözeten bir “fast - food" sistemine dönüştü. 1990 senesinde ilk enternasyonal adımını attı ve Yelkenci ailesi ile ilk yabancı yatırımını Türkiye’de gerçekleştirdi.
       1991 senesinde İstanbul’da Taksim İstiklal Caddesi girişinde açılan ilk şube, o yıllarda İstanbulluların henüz tanışmadığı “open face sandwich", yani çiçek bahçesini andıran bir vitrinde sunulmuş çok çeşitli hazır sandviç olgusu, yeni bir sistem olmasına rağmen yeniliklere açık Türk halkı tarafından kısa zamanda benimsendi. Yelkenci ailesi bu süre içinde sistemin Türkiye’de uyumunu da sağlayarak şube sayısını 6’ya çıkardı.
       Avusturya’da yapılan araştırmalar, iş günlerinde insanların yüzde 60’ının çabuk ulaşılabilecek fast food tarzını tercih ettiklerini gösteriyor. Avrupa ve Amerika’da fast - food sektörünün yarı pişmiş hazır mamuller üzerinde yoğunlaşmış olması, gıda bilimciler tarafından sık sık eleştirilen bir durum. Buna karşılık, Duran Sandwiches günlük olarak taze hazırlanmış mamulleri sağlıklı koşullarda sergileyerek anında tüketime sunuyor, böylece fast - food anlayışına bir yenilik kazandırıyor.

      
       Büyük bir olasılıkla et ve ekmek kadar eski olmakla birlikte, sandviçin adı ancak 18. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Sandwich 4. Kontu John Montagu, kumar oynarken yemek için ara vermek istemediğinden, masasına dilimlenmiş et ve ekmek getirtirdi. Bu biçimde yenen yemek kısa sürede moda oldu ve kontun adıyla tanımlanarak başka Avrupa dillerine de girdi.
       Her tür ekmek dilimi ya da özel yapılmış sandviç ekmeği, sıcak ya da soğuk sandviç hazırlamakta kullanılabilir. İngiltere’de çayla birlikte ince ekmek dilimlerinin içine balık ezmesi, salatalık, su teresi ya da domates konarak yapılan sandviçler sunulur. Fransa’da sandviç için, içi çıkartılmış küçük ekmekler yeğlenir. ABD’de çok çeşitli sandviçler yapılır. Bunların en güzelleri dilimlenmiş tavuk ya da hindi eti, bacon, marul ve domatesle yapılan “kulüp sandviç" ile; konserve sığır eti, İsviçre peyniri, lahana turşusu, Rus sosunun siyah ekmek üstüne sürülüp ısıtılmasıyla hazırlanan “Reubenödir. Sıcak sandviçler, her yerde bulunan hamburgerler Amerikan mutfağının başlıca ürünleridir. Amerikalı okul çocuklarının favori yiyeceği ise fıstık ezmeli ve reçelli sandviçtir.