Hayatınızı kurtarın..!

OF AMAN / AYŞENUR S.YAZICI


       TV’de aptal bir programa takıl, canından bez, geç yat...
       İşe koştur, fazla mesai yap, trafikle cebelleş, eve geç gel... Haberlere bak, filmdeki adama sinirlen, taksitleri ve veli toplantısını unutma..!
       Hayatınızı üç beş zorunlu hareketle sınırlayarak yaşıyorsanız, size “ne haber" diyenlere, içgüveysinden hallice" diyorsanız...
       Ve yaşamınıza bir amaç koymakta zorlanıyorsanız...
       Hatta tüm bunlara rağmen içinizde hâlâ bir minik kuş ara sıra şarkı söylemek için çırpınabiliyorsa...
       Bir önerim olacak size:
       Hayat kurtarmayı öğrenin..!
       İki yıl önce Alman Hastanesi’nde ilkyardım kursları açıldığında sınıfta 10 kişiydik. İnşaat mühendisleri, ilkokul öğretmenleri, ev hanımları vardı. (Bir de spiker!)
       Acil durumda bilinçli yapılacak küçük bir müdahaleyle, bir insana yaşamını yeniden armağan edebilmenin garip gururunu öğrenmek için “insanlık dürtüleri" itmişti bizi bu kursa katılmaya.
       Ambulans gelene kadar yapacağınız her hareket, yaralının geleceğini belirliyor. Kırılmış kemiğinin, ciğerine batmasına sebep olabilirsiniz... Bacağı, siz çekiştirdiğiniz için kesilmek zorunda kalabilir..! Ya da oluk gibi kan kaybeden biri beş dakika içinde ölecek iken, baş parmağınızla doğru yere bastırarak onu, ekip gelene kadar yaşatabilirsiniz...
       Okul merdiveninde boynunu kıran bir miniğe, gazete ve eşarptan boyunluk yapmayı bilmenin garip gururunu, ancak hastanede onu “felç olmaktan kurtardığınızı" söylediklerinde anlayabilirsiniz.
       Suni teneffüs yaparak bir insanın beyninin oksijensiz kalmasını engelleyebilmek, kalp krizi geçiren biriyle, emin ellere teslim edene kadar “ölüme karşı birlikte savaşmak", sizi, hayata, kendi kendinizin kahramanı olarak geri verecektir.
       Bu öylesine derin bir duygu ki; doğurmak gibi, bir civcivi okşamak gibi, yolda bir çuval para bulmak gibi...
       Hayat kurtarmayı öğrenin...