Köşeyazarı ne yapar?

OF AMAN / AYŞENUR YAZICI


       Her ne kadar dilimizde “köşe" ile ilgili her deyim pek iyi şeyler çağrıştırmıyorsa da, “köşeyazarı" olmak pek o kadar da kötü bir şey değil.! Bir kere, ölümcül bir trafik kazası yapmadan, manken olmadığı halde ve paraşüt operasyonunda rol almamasına rağmen gazetede (on yıl önce çekilmiş olsa bile) yakışıklı bir resmi her gün rutin olarak çıkan yegane kişiler köşe yazarlarıdır..! Üstelik ne kadar sitemkâr yazarsa yazsınlar, bu resim hep “gülümseyen" dingin bir ifade taşır.
       İkincisi, cüssesi belli değildir. Ne kadar kısa boylu, tiftik saçlı, göbekli veya cılız çarpık bacaklı biri olduğunuzu okuyucu görmez.
       Size duyulan hayranlık, portrenin altına mükemmel bir vücut oturtturuverir..! O günkü köşe yazınızı hangi ruh haliyle yazdığınızı kimse göremez... Bazen yazarken ağladınızı bile bilmezler. Görüntü kelimelerdir sadece. Kelimeler de köşelere otururken hep süzgeçten geçerek gelirler. Dolayısıyla “kapı gibi" imajınız olur!
       Kırgınlıkları neş’e ve düşünceleri paylaşırken; gemi azığa alanlar size bir sürü hakaret mektubu yazarlar. Yanlış anlaşıldığınızı bilirsiniz, başbaşa oturup tartışamayacağınızdan içiniz sızlar ama sonuçta patron size yazmanız için gazetenin iki tam sayfasını ayıramaz!
       Türkiye’nin, gazetelere yaza yaza bitmeyecek binlerce sorunu sırada bekleşmektedir.
       Köşeyazarı ne yapar, neye yarar sorusunun cevabına gelince!
       1- Siyasilerin Sanskritçe konuşarak açıklığa(!) kavuşturdukları ve anlayamadığınız olayları net ve parmağını gözünüze soka soka anlatır.
       Hatta bazen, siyasiler bile “ne söylemek istediklerini" ondan öğrenirler.
       2- Yerel ve ulusal yöneticilere akıl verir, yol gösterir ama kimse onlara “o kadar kolaysa gel bari sen yap" demez.
       3- Hiçbir konunun “özel uzmanı" değildir ama uzmanı olanların yazabileceklerinden daha önemli iddialarda bulunabilir.
       4- Deprem olduğunda, arama - kurtarma çalışmalarına köşesinden katılabilir.
       5- Bakıp bakıp, adını bir türlü koyamadığınız olaylara isim koyar. Aklınızı başınıza devşirir.
       6- Gündem kısır döngüye girdiğinde, yan sayfadaki veya başka gazetedeki yazara laf atar. İş kızışır, iş çıkar.
       7- Kendi hayatından pasajlar aktararak rehabilitasyona girer, okuyanlara “herkesin başına herşey gelebilir" mesajı verir, onları rahatlatır.
       8- Ara sıra ailesinden ve etrafından olaylar yazarak, onlara “ayağınızı denk alın köşeye düşersiniz" imasında bulunur. Dokunulmaz olur.
       9- Sizin rüyanızda bile, Sayın diye hitap ettiğiniz kişilere “n’aber Tansu" veya “koçum Bülo" diye hitap edebilir.