Vitrin Lezzete demir attım

Lezzete demir attım

21.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Lezzete demir attım

Lezzete demir attım
Felsefesinin temelinde rahatlık ve zevk yatan brasserie tarzının bir örneği Divan tarafından "Marina Brasserie" adıyla açıldı. Rahat, samimi, aydınlık ve lezzetli mekanlardan hoşlanıyorsanız mutlaka uğrayın.

Lezzete demir attım
Sağdan soldan çok duymuştum. Herkes Divan'ın Kalamış Marinası'nda açtığı "Marina Brasserie"den bahsediyordu. Brasserie'nin özetle rahat, samimi, aydınlık bir mekanda harika yemekler yemek olduğunu öğrendiğim akşam Marina Brasserie'ye şıp diye damladım. Bir su damlası kadar narin olduğumdan olsa gerek yalnızca şıp diye ses çıkardım. Aynı gece daha büyük seslerle sallanacağımı tabii ki bilmiyordum. Güneşin batma zamanıydı. Gökyüzü kızıl ve sarılar eşliğinde kararmaya hazırlanırken ben harika bir marinada Frozen Margaritta yudumluyordum. Havanın kararmasına yakın karnımdan aldığım sinyaller üzerine mönüyü istedim. Salatayla başladım. Domates ve zeytinyağlı fesleğen soslu mozzarella salatasının özellikle fesleğenlerine bayıldım. Ama bu salatada yalnızca domates ve mozzarella peyniri olduğu için doymadım. Ahtapot, kalamar ve karidesli Akdeniz salatası bol yeşilliği ve harika balıklarıyla beni salata konusunda tatmin etti.
Ana yemeğimi ise ızgaralardan seçtim. Ama öyle bilinmiş ızgara değil. Yemeğimin adı "Robespierre"di (Fransız ihtilalinden hatırlarsınız). Bu yemek biberiye ile tatlandırılmış ince bonfile dilimlerinden oluşuyor. İncecik bonfileyle doymayacağımı bildiğimden bir de kalamar ızgara istedim. İkisinden de eser bırakmadım. Sıra tatlıya gelmişti. Mönüdeki ilk tatlı rokokoydu. Diğerlerine bakmadan rokoko istedim. Harika çikolata sosuyla geldi ve mideme taht kurdu. Kısacası yedikçe yedim. Ama açık yazayım yemekler kadar mekandan da etkilendim. Marina Brasserie'nin dekorasyon ve çevre düzenini ünlü mimar Mustafa Toner tasarlamış. Özellikle bahçe bölümü çok hoş. Ben bu brasserie tarzını tuttum. Rahatlık ve zevki aynı anda hiç bu kadar yakından tatmamıştım. O kadar huzurluydum ki eve döndüğümde hemen uykuya daldım. Ama her güzel şeyin bir sonu vardı.

Başka neler var?
Açık ve kapalı olmak üzere 900 metre karelik bir alanı olan Marina Brasserie'de yağlı, ballı, yumurta çeşitli kahvaltıdan kır pideli, etli balıklı öğle ve akşam yemeği mönüsüne, tüm ithal ve yerli içki çeşitlerinin bulunduğu barına kadar geniş bir hizmet yelpazesi var. Bu yüzyılın başında Paris'te ortaya çıkan brasserie'lerin bir örneği olan Divan Marina Brasserie'de ayrıca gece geç saatte atıştırmak isteyenler için tapas çeşitleri var. Bu çeşitler: Beykına sarılı sosis, marine edilmiş sardalye, et salatası, kavuna zarılı parma jambonu...

Brasserie nedir?
Lezzete demir attım
Brasserie'ler Paris'in ruhunu simgeleyen bir hava taşır: Canlı, neşeli bir ortamda, bir bardak ev yapımı bira veya makul fiyatlı karaf şarabın eşlik ettiği kuvvetli bir mutfak anlayışıdır. Brasserie gastronomik zevklerin sadece milyonerlere ait olmadığı, geleneksel, samimi, canlı ortamlarda makul fiyatların uygulandığı, eğlenmeyi seven müşterilerin de bu hakka sahip olduğu fikrinden yola çıkar. Diğer özellikleri ise şöyle sıralanabilir.
  • Brasserie bugün, insanların iyi yemek, özelliği olan bira, şarap bulabildikleri, canlı, neşeli zamanları paylaştıkları sosyal mekanlardır.
  • Brasserie müşterilerini bir eski dostu karşılar gibi, yakınlıkla, neşeyle karşılar. Onların isteklerini ve kişisel tutkularını titizlikle hatırlar. Brasserie insanın dostlarıyla birlikte özel anları, evinin rahatlığında kutlayabileceği bir ortam sunar.
  • Brasserie canlı ambiyansıyla şenlikli bir mekandır.
  • Brasserie'nin iyi eğitilmiş, nazik garsonları, zengin mönü çeşitleri ve içeceklerin lezzetli dünyasında müşterilerinin rehberidir.