Vitrin Modaya 40 yılını verdi

Modaya 40 yılını verdi

20.06.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Modaya 40 yılını verdi

Modaya 40 yılını verdi
20 Haziran 1998

Dünya modasına damgasını vuran Yves Saint Laurent bu sene 40. yılını kutluyor.
1958 yılında moda sektörüne atılan Yves Saint Laurent aradan geçen bunca yıla, yeni çıkan bir sürü tasarımcıya ve hızla değişen trendlere rağmen hala moda dünyasındaki yerini ve farklılığını başarıyla koruyor. Yves Saint Laurent ilk özel koleksiyonunu 40 yıl önce piyasaya çıkarmıştı. 1936 Cezayir doğumlu olan modacı ilk olarak siyah gece elbiseleri yapmaya başlamış ve 1954 yılında girdiği bir yarışmada ödül bile kazanmıştı. O dönemde Fransız Vogue dergisinin editörü olan Michael Brunhoff tarafından fark edilmiş ve kıyafetlerinin resimleri bütün bir yıl boyunca basılmış. Daha sonra Paris'te çeşitli kurslara devam ederken Christian Dior'la tanışmış. Dior ondaki yeteneği fark ederek yanında işe almış. Böylece ilk işine başlamış.
1957 yılında Dior ölünce, Laurent 21 yaşında tasarımların kontrolünü eline geçirdi ve döneminin en iddialı kıyafetlerini ortaya çıkarmaya başladı. 1958 yılında tasarımcının Dior için hazırladığı ilk koleksiyon piyasaya sunuldu. Son derece inatçı olan izleyicilere sunulan bu koleksiyon çok beğenildi ve trapez hatlardan oluşan kıyafetleri yılın klasiği olarak kabul edildi. Yani emeği değerlendirilmişti. Fakat bazı fanatik Dior'cular ve basın bu değişimden fazla heyecan duymamıştı. Yine de Laurent'nin büyük çıkışını engelleyemediler.

Modaya 40 yılını verdi
Kısa bir süre sonra savaşmak için memleketi Cezayir'e çağrılan tasarımcı işi bırakmak zorunda kaldı. Yokluğunda Dior firması Marc Bohan adında biriyle çalışmaya devam etti. Dönüşünde yani 1962 yılında da kendi modaevini açtı. Böylece tam anlamıyla kendi istediği tasarımları yapmak, hiçbir konsepte ya da tarza bağlı kalmadan uçmak için ilk fırsatını yakaladı. 1960'lı yıllarda Paris modasının bir numaralı yönlendiricisi, lideri oldu. Bu arada çeşitli filmler ve baleden tiyatroya çeşitli sahne gösterileri için de kıyafetler hazırlamaya devam etti. Hatta Catherine Deneauve'un oynadığı, Louis Bunuel'in yönettiği meşhur "Gündüz Güzeli"nin kıyafetleri de kendisine aitti. Sanata da meraklı olan YSL ressamlardan da esinlenirdi. 1965'deki koleksiyonunu hazırlarken Mondrian'dan esinlenmişti. 1979 yılındaki koleksiyon de Picasso'ya ithaf edilmişti. Bir yıl sonra hazır giyimin önemini anlayan modacı çalışmalarına bu yönde ağırlık vermeye başladı. Rive Gauche adını verdiği yeni mağazasında daha modern ve günlük kıyafetler satmaya başladı. 1970'lerde günlük giyimde de önemli bir yere sahip olmuştu. Tasarladığı blazerler, pantolonlar ve şortlarla kadınlara gündüzleri sofistike bir hava veren modacı, gece kıyafetlerindeki müthiş parıltılarla kadınların olabildiğince göz alıcı olmasını sağlıyordu. Kısa bir süre sonra YSL harfleri moda dünyasının sembolü halini aldı. Kıyafetlerin yanı sıra aksesuvar, parfüm ve kozmetik işine de devam etti. Hala da kadın güzelliğinde kıyafetten parfüme önemli bir yere sahiptir. Pek çok modacı için YSL, şu zamanda yapılan pek çok şeyin temelini atan biri oldu. O zamanında bazı şeylere başlamasaydı biz şu anda bunları yapamazdık diyen birçok genç modacı var. Gerçeten de şu anda tekrar moda olan pek çok detay ilk olarak YSL tarafından yapılmıştı.