Vitrin Para ödemesek

Para ödemesek

10.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Para ödemesek

Para ödemesek
Para ödemesek
Nazire KALKAN Dokuz günlük bayram tatilinin en iyi taraflarından biri köprülerden geçişin bedava olmasıydı. Kaymaya ya da deniz taraflarına gitmeyip İstanbul'da kalanlar için tabii. Bu arada güneşli günler özlemiyle Antalya dolaylarına inenler yağmurdan burunlarını ucunu bile çıkaramadılar. Oh olsun.
Benim hatırladığım kadarıyla bu bedava geçiş uygulaması ilk başladığında 3 - 4 günlük resmi bayram tatili günleriyle sınırlıydı. Şimdi uzatmaları da ekliyorlar, iyi oluyor. Gişede durmadan, para çıkarma stresi yaşamadan, sırada beklemeden geçince insan kendini gereksiz bir yükten kurtulmuş, hafiflemiş hissediyor.
Aslına bakarsanız, köprülerden geçişin kesinlikle bedava olması gerek. Bu yalnız cebimizden ayda ne kadar para çıktığıyla ilgili bir sorun değil. Doğrudan yurttaşlık haklarıyla ilgili bir konu. Devletin bizlerden bu parayı almaya hakkı yok.
Konuya bu şekilde bakmamı hukukçu bir aile dostumuz sağladı. Dünyanın belli başlı kentleri hep su yolları üzerinde değil mi? Bunların hepsinde de öyle ya da böyle köprü yok mu? Var. Hem de bir değil bir sürü var. Hukukçu dostumuz diyor ki; "Ben Türkiye'nin dışında hiçbir ülkenin 'vay sen bu köprüden geçtin' diye vatandaştan para istediğini görmedim, duymadım."
Doğrusu ben de böyle bir şeye tanık olduğumu hatırlamıyorum. Belki bizim bilmediğimiz bazı uygulamalar vardır. Ama önemli olan kimin ne yaptığı değil, işin özü. Hukukçu dostumuz da dikkatimizi bu noktaya çekti: "Devlet tabii ki paralı yol yapabilir. Ama bunlar şehir içinde olmaz, şehirlerarası yollarda olabilir. Daha önemlisi paralı yolun prensipte alternatifi bulunmalı. Zaten köprülerin dışında bizdeki uygulama da böyle. İsteyen Ankara'ya kadar paralı otoyoldan, istemeyen de paşa paşa E - 5'ten gidiyor.
İstanbul'da ise Anadolu yakasında oturan bir yurttaş sabah işine otomobille gitmek için ya 1. köprüden geçmek zorunda ya 2. köprüden. Alternatifi yok. Yani bu parayı vermeye eli mahkum. Kaldı ki, bu insanlara bir toplu ulaşım aracı da sunulmuş değil. Yurttaş olarak bu seçeneksizliğe itiraz etme hakkımız var."
Hukukçu gözüyle ortaya konan bu tez bana çok sağlam geldi. Zaten ezelden beri geçişlerde para alınmasına karşı çıkanlar, köprülerin bizim vergilerimizle yapıldığını ve kendini çoktan amorti ettiğini söylerler. Konuya bir de parasız geçiş alternatifi tarafından bakmak yurttaş olarak bizim elimizi güçlendiriyor.
Paralı geçişin köprülerdeki tıkanıklığa son derece olumsuz etki yaptığını kimse inkar edemez. Buna karşılık gişelerden elde edilen gelir devletin kolay kolay vazgeçeceği bir miktar değil, onu da biliyoruz. Ama köprülerde kaybettiğimiz zamanı, çektiğimiz sıkıntıyı, rölantide bekleyen araçların çevreyi maksimum ölçüde kirlettiğini de göz önünde bulundurmakta yarar var. Acaba bunların parasını ödemeye kimsenin gücü yeter mi?

e-mail:nkalkan@milliyet.com.tr