Dilek SANCILI
Kendini nasıl bir müşteri olarak tanımlarsın?
Alışverişi çok severim. Ama maymun iştahlı gibi gördüğüm her şeyi de almam. Babamın mesleği tekstil olduğu için küçüklüğümden beri giyime özen gösteririm. Üstümde neyin iyi durup durmayacağını çok iyi bilirim. İstediğimi bildiğim ve kıyafetleri de üzerimde güzel taşıdığım için bir şey alacakken bazen beş tane de aldığım olur.
Ne tür şeyler giyersin?
Günlük yaşamda çok sade giyinmekten hoşlanıyorum. Kot pantolonla bir tişört veya kumaş pantolonla lastik ayakkabı bana hareket rahatlığı sağlıyor. Ama tüm bu sporluğun içinde akşam bir yere gidersem oraya da yakışacak şeylerdir bunlar. Kıyafetlerimde en çok dikkat ettiğim şey çok renkli olmamasıdır. Onun yerine düz renkleri tercih ediyorum.
Peki nerelerden alışveriş yaparsın?
Armani, Donna Karan, Polo... Bunları çok seviyorum. Yerlilerden de Derishow, Vakkorama. Deliler gibi marka tutkum yoktur. Önemli olan kullanılan kumaşın kaliteli ve güzel olmasıdır. Eğer sevdiğim bir kumaşsa Ulus Pazarı'ndan da bir şeyler alıyorum.
Yurtdışından alışveriş yapar mısın?
Yurtdışında bulabileceğimiz her marka Türkiye'de de var. Onun için en fazla buradaki markaların çeşidini yurtdışında bulabilirsiniz. Yurtdışına çıktığımda da Londra'dan alışveriş yaparım. Camden Town diye birçok ikinci el veya ucuz mağazanın toplu bulunduğu bir yer var. Orada hem ilginç hem de ucuz şeyler bulunuyor. Bir de hiç Paris'e gitmedim ama oradan da alışveriş yapıyorum. Nasıl mı? Bir arkadaşım mallarını getiriyor. Ben de alıyorum.
Balerin birinin alışverişi diğerlerinden farklılık gösteriyor mu?
Balerinlik bir yaşam biçimidir. Bu yüzden de seçtiğimiz kıyafetler hareketlerimizi rahatça yapabileceğimiz şeylerdir. Mesela bir tayt veya bol kesimli bir pantolon balerinlerin tercih edeceği kıyafet şeklidir.
Yani yapılan meslek insanın giyim zevkinin de belirleyicisi mi oluyor?
Tabii ki. Aslında sahnede giydiklerim oynadığım dönemin armonisini ve renklerini yansıtan kıyafetler oluyor. Televizyon dizisinde ise oyunculuğun yanı sıra görüntünün de önemli olduğuna inanıyorum. Bir de izleyenler sizin kıyafetlerinizi örnek alıyorlar. O yüzden daha fazla dikkat ediyorum.
Balerinler sürekli parmak ucunda dururlar; bu ayakkabı seçimlerini etkiler mi?
Ayak ucunda durmak çok yorucudur. O yüzden mümkünse oyundan sonra çıplak ayakla dolaşmak gerekir ya da düz tabanlı bir ayakkabı tercih edilir. Ancak bir balerin topuklu bir ayakkabıyı diğer kadınlara göre daha rahat giyer.
Peki vücudun için özel bir şeyler yapıyor musun?
Bale için en uygun yaş 18 - 28 yaş arasıdır. Ama vücuduna ve kendine iyi bakarsan 40 yaşına kadar da dans edilebilir. Ben de kendime iyi bakıyorum. Düzenli besleniyorum, spor yapıyorum. Ayrıca ayaklarımız ve bacaklarımız çok yorulduğu için tuzlu suda dinlendiririm. Kuru bir cildim olduğu için nemlendirici ve vanilya kokulu kremler sürerim.
Kenan Doğulu ile uzun süreli bir beraberliğin var. Peki birlikte alışverişe de çıkar mısınız?
Çıkarız. Ama Kenan çok hızlı alışveriş yapıyor. Ben daha yavaş yaparım, vitrinlere bakarım. Giyim konusunda zevklerimiz birbirine uyar. Ayrıca onun zevkine güvenirim de.
Akşamları çıktığında nerelere gidersin?
Gece hayatını pek sevmiyorum. Kenan Amerika'da olduğu dönemlerde hiç çıkmıyorum. O buradayken de kebap yemeyi çok sevdiği için Develi'ye gideriz. Alaturka diye ev yemekleri yapan bir arkadaşımızın yeri var, ona gidiyoruz.
Kitap ve müzikte tercihlerin nelerdir?
Arthur Hailey, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk okumayı seviyorum. Psikoloji kitapları okurum. Çocukluğumdan beri klasik müzik severim. Sypro Gyra da Türkçe pop da dinlerim.
Doğum gününde en güzel hediyeyi kimden aldın?
En güzel hediye tüm sevdiklerimin birarada olmasıydı.
Alışveriş notları
Parfümü: Vichy.
Bakım ürünü: Shiseido.
Son ne seyretti: "Mesajınız Var".
Son ne okudu: "Benim Adım Kırmızı".
Araba markası: Polo.
