Vitrin Sahtekarlar aramızda

Sahtekarlar aramızda

14.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sahtekarlar aramızda

Sahtekarlar aramızda
14 Mart 1998
Aslı ÇAKIR

O kadar para ödüyorsunuz, iyi bir kıyafet alıyorsunuz ve herkesin üzerinde sahtesini görüyorsunuz. Bir de ballandıra ballandıra ne kadar ucuza aldıklarını anlatıyorlar. Tabii, büyük markalar da bu işten büyük zarar görüyor.

"Abla vallahi Levi's bu. Hem de üçte bir fiyatına. Bak etiketine, kumaşına..." Eğer arada sırada pazara ya da mahalle arasındaki dükkanlara uğruyorsanız bu sözleri mutlaka duymuşsunuzdur. Tıpatıp gerçeğine benziyorsa ve çok daha ucuzsa, niye daha fazla ödeyelim ki diye düşünüyorsunuz. "Biri 100 liraysa, öbürü 10 liraya satılıyor. Tüketici de ucuza buldum diye seviniyor. Sonra taklit olduğu ortaya çıkınca bir yerde mahçup oluyor," diyor ismini vermek istemeyen, sahte markalarla mücadele eden bir firmanın çalışanı.
Hemen taklitleriyle asılları arasında gerçekten büyük kalite farkları olup olmadığını soruyoruz, şöyle cevap veriyor: "Elbette gerçeği ile sahtesi arasında büyük kalite farklılıkları oluyor. Bunlar hemen belli olmuyor ama ya yıkandıktan sonra ya da belli bir kullanım süresi sonrasında anlaşılıyor. Tabii, o zaman iş işten geçmiş oluyor. Ne yazık ki bazı taklitçiler işlerinde o kadar başarılı ki, neredeyse arada görülmeyen bir fark oluyor. O zaman yine sorun var çünkü hırsızlık ortaya çıkıyor. Başka bir markanın adından yararlanılmış oluyor. Haksız rekabet yani." Yine de sahte mücevher takmayı tercih edenler gibi sahte markaları kullanmak isteyenler olabileceğini de belirtiyor.
Gerçekten de insanlar bu konuda ikiye ayrılıyor. "Anlamıyorum ki. İkimiz de aynı jean'i alıyoruz. Benimkinin etiketinde biraz değişiklik var ama olsun, arkadaşımın üçte biri para ödüyorum. Kaliteleri arasında da pek fark yok bence," diyor 21 yaşındaki Fisun Timur. Arkadaşı Neslihan Demir ise Fisun gibi düşünmüyor: "Neden insanlara haketmedikleri paraları kazandırayım. O markanın marka olmasını ve benim ona güvenmemi sağlayan nedenler var. Kaliteleri arasında nasıl fark olmaz! Ucuz mala güvenmeyeceksin." Fisun sahteyi bilerek tercih edenlerden. Ama iş bununla bitmiyor. Bir kere herkes taklit olduğunu bilerek almıyor, gerçek zannediyorlar ve açıkçası kazıklanıyorlar. Bile bile alsalar da sahte mallar markanın tanınmışlığına, alışılmışlığına zarar veriyor. Ne de olsa bir markanın sürekli sahtesiyle karşılaşırsak o markaya olan güvenimiz de azalıyor. Aslında sorun maddiyat değil. Zaten sahte markaları talep edenler gerçeklerini alamayacak durumda olanlar. Yani o markaların hedef kitlesi değiller. Önemli olan çok iyi bir müşterilerinin bir sürü para ödeyerek aldığı bir gömleği neredeye herkesin üzerinde görmesi. O sahte olduğunu bilse bile başkaları ayırt edemeyecek ve zengin müşterinin de bir ayrıcalığı kalmayacak. Yani o markayı taşımak artık onun için ayrıcalık olmayacak.
Bütün caydırıcı cezalara rağmen sahteciler halka ucuz mal sunduklarını söyleyerek faydalı bir iş yaptıklarına inanıyor ve bu yoldan geri dönmüyorlar. Bu noktada üreticiler tüketicilerden taklitlere prim vermeyerek kendilerine yardım etmelerini istiyorlar. "Benim marka düşkünlüğüm yoktur, bir tek Levi's 501 hariç. Tam orijinal olması benim için çok önemli, bu yüzden jean'lerimi Amerika'dan getirtiyorum. Ama Türkiye'den almak zorunda kalsaydım kesinlikle kendi mağazasından gider alırdım. Aksi halde kalıbına, kalitesine nasıl güvenebilirim ki?" diyen ünlü mankenlerimizden Ebru Ürün herhalde marka sahiplerinin en çok isteyeceği müşterilerden.

Sahte markacılar nasıl bulunuyor?
Sahte mallarla mücadele edebilmek için kurulmuş özel şirketler var. Elemanları kendilerini gizli tutmak istedikleri için isimlerini vermiyorlar.
Araştırma sonucunda taklit malların nerelerde üretildiği öğreniliyor. En çok Beyazıt ve Merter tarafında olan bu üretim yerlerine gidilip parası verilip o maldan bir tane alınıyor, inceleniyor ve sahte olduğu ispatlanınca polisle birlikte baskın düzenleniyor. Ardından ceza davası açılıyor.
2 - 4 sene arasında hapis cezasına çarptırılan ve 16 milyara kadar ağır para cezası alan, meslekten men edilen sahte mal üreticileri ve satıcıları bu cezalara razı olduklarını belirtiyorlar.

Sahtekarların gözdeleri
Parfüm, saat, mücevher, mayo, tablo, kaset, kitap, gözlük, kozmetik ürünleri.