Semt pazarları hala revaçta

- Geeelll, gelll malın iyisi burda.
- İkizlere takkeeeeee.
- Ablaaaaaaaaaaaa...
Bu sözler size nereyi hatırlatıyor? Çocukluğunuzda mahalle aralarında kurulan, bugünün hıncahınç dolan semt pazarlarını, değil mi? Ben de pazarları bu tip sözlerle, bir de çocukluğumda tanıdık satıcıların tezgahlarından meyve aşırmalarımla hatırlıyordum. Ta Salı Pazarı'na gidene kadar. Günlerden tabii ki salı, vakitlerden de öğlenken gittim Salı Pazarı'na. En kalabalık saatiydi. Girer girmez hoparlörden bir anons duydum: "Sayın bayanlar, lütfen çantanıza sahip olun. Çalınabilir." Bu anonsun ardından pazar alışverişinin benim çocukluğumdaki gibi eğlenmek amaçlı değil, mecburiyetten yapıldığı kanısına varmıştım. Yankesiciler çok fazlaydı. Kadınların kollarından çantaları, çantalarından cüzdanları, cep telefonları kapılıp kaçılıyordu.
İlk olarak gittiğim tezgah, özel olarak da genel olarak da ilgi alanıma giren kozmetik ürünleriyle doluydu. Fiyatları parfümerilere göre oldukça ucuz. Bu ucuzluğun nedeni ise sürümmüş. Sakın bu ürünleri ucuz diye sahte sanmayın. Hepsi orijinal ama az kar payıyla satılan ürünler.
Pazarda çoraptan pijamaya, ayakkabıdan çantaya aradığınız her ürünü normalden daha ucuz fiyata bulabiliyorsunuz. Üstelik her modeli birden. Örneğin çorabın desenlisinden desensizine, parlağından matına her çeşidi var.
Pazara talep eskiye oranla daha az. Pazarcılar bu eksilmeyi büyük süpermarketlere bağlıyor. Marketlerdeki sürüm de fazla olduğundan fiyatlar pazarla aynı oluyormuş.
Eğer evlilik hazırlığı içerisindeyseniz pazarda çok güzel çeyizlikler var. Yatak örtüleri, fiskoslar, perdeler, çarşaflar, tencereler, tavalar... Bu ürünleri satan pazarcıların çoğunun mağazası var. Onlara mağazadaki ürün de, pazardaki ürün de sizin, hangisi daha ucuz dediğimde, "Hanımların pazarlığı sonucu pazarda daha ucuza satıyoruz," dediler.
Gelelim iççamaşırlarına. İç güzelliğinin birinci şartı olan çamaşırların pazarda da çok güzel modelleri var. Yeşildirek, Merter gibi toptan tekstilci merkezlerinden temin edilen iççamaşırları pazarlarda mağazalardan en az iki milyon altına satılıyor. Üstelik aynı markanın aynı ürünü olmalarına rağmen. Salı Pazarı hakkında yazdıklarım yanlızca bu pazar için geçerli değil. Çünkü pazarcılar tüm pazarları semt semt dolaşıyor. Çarşamba Yeşilköy'e, perşembe Ulus'a, cumartesi Beşiktaş'a gidiyorlar. Siz de size yakın olan birine mutlaka bir göz atın. Boş çıkmazsınız.
Kısacası pazarlar hala ucuz. Ve yalnızca bu sebepten dolayı gitmeye değer. Gidilince de akıllarda ünlü pazarcı bağırtılarıyla şu sözler kalıyor:
- Kız Fatoş modeller ne hoş.
- Şişşşşşt Feride kalma geride.
- Hey Suzan biraz uzan.
- Gel gel, durma misafir gibi öyle.
-Teyzeeeeeeeeeeeeeeee!

Ne kadar? (TL)
Max Factor pudra, 3.000.000
Desenli çorap, 1.000.000 - 1.500.000
Çorap, 300.000 - 700.000
Yatak örtüleri, fiskoslar, 1.500.000'den başlıyor.
Do re mi pijama, 4.500.000
Kazak, 2.000.000
Eşarp, 300.000'den başlıyor.
Tokalar, 20.000 - 300.000
Çanta, 4.000.000