Vitrin Sevenler uyumaz!

Sevenler uyumaz!

21.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sevenler uyumaz!

Sevenler uyumaz
21 Mart 1998
Uyuyarak geçen zamanları kayıp sayan ve büyük aşkının esiri olarak ölen müzisyenin hikayesi, hepimizi aşkı sorgulamaya davet ediyor.

Genç Avusturyalı yazar Robert Schneider'in iki yılda 24 dile çevrilen "Uykunun Kardeşi" adlı kitabı, Almanca edebiyatın son yıllardaki en hayret verici ve neşeli eserlerinden biri. Bir aşk romanı; cinsel aşk, eşcinsel aşk, Tanrı aşkı, müzik ve sanat aşkı, somut ve soyut aşk... Ve bütün bunlar arasında muğlakta kalmış bir aşk. Ama tutkulu ve ölümüne. Bir 'komik' roman. Tarih kadar eski insanlık hallerinin anlatıldığı, edebiyat ve tarih anlatısına dair bütün kalıplarla oynayan, oyunbaz, muzip bir dil. Kısaca ortaçağın sönmeye başlayıp modern çağların geldiği sofu Katolik bir köydeki hayatın akıldışılıklarla, acayipliklerle dolu hikayesi. Kitapta anlatılan, bir daha uyumamaya karar verdikten sonra, henüz 22 yaşında iken, hayatını ölümle noktalayan müzisyen Johannes Elias Alder'in hikayesi. Kuzeni Elsbeth'e karşı duyduğu tarifsiz ve mutsuz aşk ile yanıp tutuşan Alder, uykuda geçen zamanın israf edildiğini, uyuyan bir kişinin sevemeyeceğini düşünüyordu. Adler'in inanılmaz ölümü de, bu aşkın ödenmesi gereken son bedeliydi. Aşkın ağır ödenen bedelini anlatan kitabı, elinizden bırakamayacaksınız.
Uykunun Kardeşi
Robert Schneider / İletişim Yayınları



Yasemin Yazıcı / Sel Yayınları Uzun bir aradan sonra yayımlanan ikinci romanında Yasemin Yazıcı, yakın ve süregelen tarihimizde, insanların hayat karşısında duruşlarını anlatmayı sürdürüyor. Melike, ruhunu ehlileştirememiş bir yitik kuşak bireyidir. Kendine yöneliş başladıkça, çevresindeki uyumsuzluğu da artar. Çevresinde sürmekte olan yaşam, bir iletişimsizliktir onun için; çoğu zaman da yalnızca bir gürültü. Ona umut veren yaşamın izlerini özler, eski arkadaşlıklarını, hesapsızlıklarını, düşleri, aşkları, mücadelelerini özler. Son olarak Zeycan'la karşılaşır. Dağda iki kadın. Biri değerlerden kaçıyor, öbürü ölümden. İki kadın, hiç dertleşmeden, hiç tanışmadan ortak bir sona doğru birlikte yürürler. Umutların tükendiği yerde, birbirini bulan bu iki insanın öyküsünü okurken, onlarla birlikte büyüyor insan.




Füsun Akatlı / Boyut Kitapları
Füsun Akatlı, "Acıyla, Sevgiyle, Kahramanca" adlı çalışmasına; 'Ben, o 47'liler ya da 68'liler diye anılan kuşağın, kayıpları kazançlarını çoktan aşmış, geçmişi kaotik, geleceği geçmişinden kopmuş, çok da ayrıksı sayılmayacak bir bireyi olarak bakıyorum da...' diyerek başlıyor. Ardından 'çevre kirlenmesi, hava kirlenmesi kadar ölümcül bir sorun' olarak tanımladığı 'dil kirlenmesi' ile ilgili yazılarına yer vermekte. Kitapta yazarın; İstanbulsuzluk, Deneme ve Günah, Felsefenin Modası Geçti mi, Ulaşamadığın Aydına Entel De Geç, Yaratıcılıkta Saydamlık, Yalan Dünyadan Bezmeli mi, Yasemin Türkiye'dir, Yazar da Kim Oluyor, Dil Kirlenmesinin Ucu: Dilsizlik, Tarzanca Değil Yamyamca, Dilleri Var Bizim Dile Benzemez gibi serbest deneme türünde yazıları yer almakta. Füsun Akatlı'nın, Boyut Kitapları'nın Düşün Yayınları Dizisi'nde yayımlanan bu ilk kitabını Öykülerle Dünyalar, Eleştiri Dosyası, Düşünce Ufkunda Pupayelken ve Sis Lambası adlı çalışmaları izleyecek.