Vitrin Slogansız muhalif

Slogansız muhalif

29.08.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Slogansız muhalif

Slogansız muhalif
29 Ağustos 1998
EFKAN KULA "Hüznün Kolları" adlı albümü kulaktan kulağa yayılarak tanınan Ahu Sağlam, türkü ve özgün bestelerden oluşan protest bir albüm yaptığını söylüyor.

Son günlerde çoğumuzun herhangi bir müzik marketin önünden geçerken kulağına takılmıştır, hatta bazılarımız beğenip edinmişizdir Ahu Sağlam'ın albümü "Hüznün Kolları"nı. Sağlam'ın insanları tavlayan şarkısı, daha önce Yavuz Bingöl'den dinlediğimiz söz ve bestesi Murat İşbilen'e ait olan "Gitme". Fakat Sağlam şarkıyı farklı bir tarzda söylüyor. Gördüğü klasik eğitimi müziğine yansıtarak... Yani bir şeye benzetmek gerekirse "özgün - klasik sentezi" gibi bir tarz çıkmış ortaya. Onun dışında albüm dört anonim türkü ve özgün bestelerden oluşuyor. Onur Akın, Yavuz Bingöl, Musa Eroğlu da Sağlam'a destek veren isimler. Ahu Sağlam (27) önce Dilan adlı protest müzik grubuyla çalışmış. Ama müzikal olarak tatmin olmadığı için ayrılmış. Sonra arkadaşlarıyla 1995'te Rapsodi Müzik Topluluğu'nu kurmuşlar. "Hüznün Kolları"nın alt yapısı da Sağlam'ın Rapsodi ile yaptığı çalışmalarından oluşuyor. Sağlam şimdi de protest müzik yaptığını söylüyor. "Çünkü benim yapı olarak bir protestliğim hep vardır. Ama bu şarkılarımda hiçbir zaman slogana dönüşmez," diyor. Albümünü türkü ve özgün bestelerden oluşan bir harman olarak nitelendiriyor. Hem almış olduğu klasik eğitimi insanlara göstermeye çalıştığını hem de otantik geçmişi birleştirmeye çalıştığını söylüyor. İyi bir sonuç beklese de, pek bilmediği İstanbul'da bu kadar sevilmesi ona sürpriz olmuş.
Artık türkü de dinliyoruz. Müzik şirketleri özellikle Şükriye Tutkun örneğinden sonra yeni isimler bulmaya çalışıyor. Türkünün popülerleşmesi tartışılan yeni konu oldu. Hatta "Zara" gibi imajı konuşulanlar bile var. Özetle doğru bir şekilde sunulursa türkülerin de dinlenebileceği ortaya çıktı. Ahu Sağlam bunu normal bir gelişim olarak görüyor. Yeni değerlerle yapılan müziğin insana tat vermediğini söyleyerek şöyle devam ediyor: "Oysa özümüzde sevgi dolu, karşı duruşu da içeren, insancıl şeyler var. O yüzden böyle bir dönüş yapmak ve bunu aldığımız metropol eğitimiyle harmanlamak bana çok normal geliyor."