Vitrin Tuval yüzler

Tuval yüzler

13.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tuval yüzler

Tuval yüzler
ÇİNTAY Baharlar açmış. Somona bakan pembe, hatta biraz şeftali... Kahvaltıdan dönüyorduk, Emek Kahve'den. Bebek civarında gördüm onları ve hop ilkokul yıllarına geri gittim. Galiba ikinci sınıftı. Kuru ağaç dalı bulup, üstüne patlamış mısır yapıştırıp boyardık. Çok özenirdim. Siz de yapmışsınızdır; yani benim canım bahar dallarım o kadar da biricik değil, biliyorum. Ama olsun, ben onları çok sevdim. Zaten boyamayı da hep sevdim. Defterleri, kitapları, duvarları, ellerimi, gözlerimi, bacaklarımı (çiçekli kopya yapardım)... Celine'in defile fotoğraflarını o yüzden yakın buldum kendime. Bir nevi Betty Blue makyajı. Eline boyayı alıp rastgele, hafif kafayı yemiş vaziyette oraya buraya sürüyorsun. Makyajdaki diğer 2369 akımın yanında böyle de bir eğilim olduğunu size anlatayım dedim. Dick Page adında bir adamın tarzı bu. Komik makyaj, sanatsal makyaj, pratik makyaj, ne derseniz deyin. Dick'in elinde bir tek "color stick", kızların yanaklarını, burunlarını, kafasına göre süslemiş. Tek ürün kullanılıyor; fondöten, allık, far, ruj, hepsi birarada. Tabii böyle olunca tüm malzemesi adamın arka cebine çok rahat sığıyor, diğer makyözler gibi tonlar ağırlığında çantalar taşımıyor sırtında. "Celine gösterisi için Michael Kors'la konuştum. Okyanus teması çerçevesinde kızları sahilde hayal ettik. Sanki güneşten yanmışlar gibi yaptım. Biraz abartıp ara ara kavrulmuş gibi de yaptığım oldu. Güneş yüzün en çok neresini yakarsa, oraya abandım," diyor. Alberta Ferretti defilesinde de Lisa Eldridge diye bir makyöz bu stili uygulamış, sadece bronz boya kullanmış. Şimdi ortalık bir tek akıllı kozmetik tüm makyajı kotarabilir mi sorusuyla çalkalanıyormuş! Bu arada Yeniköy Emek Kahve'de çok güzel yumurta yapıyorlar. Sahanda karışık yumurta ya da menemen (pastırmalısını deneyin). Yumurtayla aranız yoksa klasik kahvaltı, tost çeşitleri, börek... Dışardan bir şey götürmeyin.

Salkım Hanım
Salkım Hanım'ın Taneleri diye bir film çekiliyor biliyorsunuz. Hülya Avşar, manalı gözleri, Zuhal Olcay, nevrozu falan hep beraber rol alıyorlar. Filmin çekimleri hangi aşamada bilmiyorum. Ama bu noktada modada da bir "salkım hanımın saçakları" durumu gördüğümü not etmeliyim. Alexander McQueen, Gucci, Miu Miu, hatta Laura Ashley, J & M Davidson vs. hep püsküllü giysilerle aksesuvarlar tasarlamışlar. Baharda sıkça karşılaşacağımız hippi havasına çok uyuyor bu sallantılar. Mesela Gucci'nin saçaklı çizmeleri var, yetmişleri çağrıştıran. Karşı değilim ama çizmelerden ziyade etek ve çantalarda iyi durduğunu düşünüyorum.

Çuvala giriyoruz
Lütfen önce "Salkım Hanım" kutusunu okuyunuz. Bilmiyorum, bu çuval kıyafetler de saçaklara dahil edilebilir belki. Ama yani çatır çutur, insanın orasına burasına batar, tuşesi çok sevimsiz, görünüş deseniz gayet sert, hiç okşanası değil, dokunası bile değil, hem pazar filesi gibi, ayrıca yine o iğrenç seksenleri anımsatıyor, ilk yıllarını tabii. O zamanlar çuval çantalarla çizmeler vardı, ıııığğğ, yani mümkünse bunlar giyilmesin, bana sorarsanız hiç olmasın. Lakin en sevdiğim ayakkabıcı Manolo Blahnik beni hayal kırıklığına uğrattı; hasır sandaletler yapmış. Sadece o mu, Anna Sui, Alexander McQueen, Gianfranco Ferre... Resimdeki heykelimsi kızın üstündeki straples, dilimin bluz demeye varmadığı parça da sonuncunun zaten.
Bir de kemerin sıktığı bele bakalım: Taş çatlasa 60 cm olabilecek bu bel, Saskia Mulder adında bir mankene ait. Kızımız aynı zamanda aktris. Yönetmenliğini Alex Garland'ın yaptığı, çekimleri süren The Beach adlı filmde rol alıyor. Üstelik de Leonardo di Caprio ile birlikte. Saskia, Karen Mulder'ın kızkardeşi. Ama böyle anılmak istemediği için Karen ile aralarındaki tüm benzerliği ortadan kaldırma derdine düşüp saçlarını kısacık kestirip kumral yapmış. Ama şans işte! Bu sefer de Linda Evangelista'nın kızkardeşi sanıyorlarmış!